Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '09

 
Kategori
İnançlar
 

Ayıpları, hataları ve kusurları örtmek...

Allah (C.C.) Kuran-ı Kerim de; “Müminler arasında hayasızlığın yayılmasını arzu edenlere, işte onlara! Dünya ve ahirette can yakıcı bir azap vardır” (1) buyurmaktadır.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.); Müslümanların ayıplarını örtmek ve zorunlu olmadıkça ortaya çıkarmaktan sakınmayı biz ümmetine nasihat etmektedir. Ebu Hureyre (r.a)’dan rivayetle Peygamber Efendimiz (S.A.V.); “Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah ‘da onun ayıbını örter” (2).

Ebu Hureyre (r.a.)’ dan rivayetle Peygamber Efendimiz (S.A.V.); “İşlediği günahları açığa vuranlar dışında, ümmetimin tamamı affedilmiştir. Bir adamın, gece kötü bir iş yapıp, Allah onu örttüğü halde, sabahleyin kalkıp: Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım, demesi açık günahlardandır. Oysa o kişi Rabbi kendisinin kötülüğünü örttüğü halde geceyi geçirmişti. Fakat o, Allah’ın örttüğünü açarak sabahlıyor” (3) buyurmaktadır.

Allah (C.C.)’u, dünyada günahlarını örttüğü kulunun, kıyamet gününde de hata ve kusurlarını örter. Böylece mahşer halkı da onun bu halini bilmezler. Dünya da bir kulun hata ve kusurlarını örten kimse de sevap işlediği için, Allah (C.C.) katında o da mükafatını görür.

Bir günah işlemek, bir kusur ve hata yapmak sevilmeyen, arzu edilmeyen ve sahibine de hiçbir kıymet kazandırmayan, sadece kötü görülmesine ve bayağı sayılmasına ve vesile olan kötü bir haslettir, durum böyle iken, gizli kapaklı bir şekilde işlediği ve Allah (C.C.)’dan başkasının bilmediği ve Allah (C.C.)’un örttüğü bir günahı faziletmişçesine ortaya döken ve başkalarına anlatan bir kimse, Allah (C.C.) tarafından affedilme şansını kaybetmiştir. Çünkü yukarıda da belirttiğim üzere hayasızlığın müminler arasında konuşulmasına ve yayılmasına vesile olmuş olurlar ki: bu da ancak Allah Teala'yı ve Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’i hafife almaktır. 

Hata ve ayıpları örtmek iyi ahlak ve hayadandır. Başkalarının hata ve ayıplarını araştırmak ise haya, edep ve ahlaki noksanlıklardan kaynaklanır. Peygamber Efendimiz (S.A.V.); “Haya imandandır” (4) buyurmaktadır.
Diğer bir Hadis-i Şerifte ise; “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” (5) buyurmuştur. 

Dinimiz, insanların ayıplarını araştırmayı ve kişilerin gizli hallerini ortaya çıkarmak için gayret etmeyi yasaklamıştır. Buna karşılık, bir kimsenin ayıplarını, kusurlarını örtmek ahlaki bir fazilettir. Üstün bir insani meziyet kabul edilmiştir. Örtülmesi istenen Allah’ın da kıyamet gününde örteceği ayıp, kusur ve hatalar, kul hakkına taalluk etmeyen, zulüm ve haksızlık olmayan, söylenilmesi halinde kimseye fayda temin etmeyecek türden olanlardır.

Dinimizin ayıpları örtme konusundaki yaklaşımın bu kadar net olmasına rağmen günümüz yaşamına bir göz gezdirdiğimiz de insanların birbirlerinin ayıplarını, hatalarını, kusurlarını bir hafiye gibi izleyip, araştırıp afişe etmek çabasında oldukların görmekteyiz.

Hayatımızın her anında örnek aldığımız ve almamız gereken Peygamber Efendimiz (S.A.V.); iyi ahlak sahibi olmayı, hayalı ve edepli olmayı bizlere sıkı sıkıya tembihlemiş, “Haya İmandandır” buyurarak da, bu güzel hasletleri bünyesinde barındıramayanların imanlarındaki eksikliğe dikkat çekmiştir.

DİPNOTLAR: 

1-Kuran-ı Kerim, Nur Suresi, Ayet No: 19. 

2-Müslim, Birr 72- Buhari, Mezâlim 3-Ebû Dâvût, Edeb 38. (Riyazü’s Salihin, C. 2, s. 218). 

3-Buhari, Edeb 60-Müslim, Zühd 52. (Riyazü’s Salihin, C. 2, s. 219). 

4-Buhari, İman 3. (Riyazü’s Salihin, C. 2, s. 217). 

5-Muvatta, Hüsnü’l-hukuk 8. (Riyazü’s Salihin, C. 2, s. 217). 

 
Toplam blog
: 108
: 2366
Kayıt tarihi
: 05.04.08
 
 

1972 Haziranında  Eskişehir'de doğdum. Edirne'de ikamet ediyorum. Duygu ve düşüncelerimi yazıya d..