Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '09

 
Kategori
Haber
 

Bilge Köyü, Bilgisizliğin Kurbanı!!!

Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde 4 Mayıs 2009 tarihinde Cemil ÇELEBİ’nin evinde gerçekleştirilen nişan töreni silahlı kişilerce basılmıştı. Olayda 6 çocuk, üçü hamile 16 kadın 22 erkek toplam 44 kişi katledilmiş, 4 kişi de yaralanmıştı.

Bilge köyündeki katliamın oluş sebeplerini sorgulayan rapor tamamlandı. HEGEM (Hayat boyu Eğitim Gelişim Derneği) bünyesinde oluşturulan kurulun “Bilge Köyü Olayı Kesin Raporu”n da; katliamın sebebinin töre veya namus cinayeti değil, rant ve liderlik kavgası olduğu belirtildi. Raporda katliamın sebeplerini; bölgede henüz toprak reformunun çıkarılmaması, tapu kadastro çalışmalarının adaletli bir şekilde yapılmaması, ekonomik çıkar ve güç olarak sıralandı. Bölgede eğitim düzeyinin düşük olmasına vurgu yapılan raporda, uzmanlar halka ulaşabilecek din görevlilerinin bölgeye gönderilmesini tavsiye edildi.

HEGEM Başkanı Prof. Dr. Adem SOLAK ile 22 öğretim görevlisinin bulunduğu kurulun raporunda 44 kişinin hayatını kaybettiği Bilge köyünde halkın ekonomik sıkıntı çekmediği, rant paylaşımı anlaşmazlıkları konusunda mahkemeye yansımış olayların olduğu belirtiliyor. Raporda, medyanın katliam sonrası yayınlarında da özellikle çocukların psikolojilerinin dikkate alınmadığına vurgu yapılıyor.

Rapor da en çok dikkat çeken başlıklar ise şöyle;
-
Bölgede şiddet beslenmiş ve desteklenmiş. Bilge köyünde, bireyleri şiddete yönlendiren ve şiddeti besleyen bir yapı mevcut.

-Hukuk bilene görüş sorulmuyor. Bölge insanında, adaletin her zaman güçlüden yana olduğuna dair bir inanış var. O nedenle yaşanan ihtilaflarda, okumuş insanlara, hukuk bilen kişilere görüş sorulmuyor, sorunları kendi anlayış ve yöntemleriyle halletme yoluna gidiyorlar. Bölge insanının hak arama mücadelesini yürütebileceği zeminin resmi makamlar ve yollar olduğu ve burada adaletin terazisinin taraf tutmadan objektif kararlar alabileceği hissi ve güvenini bölge insanına kazandırmalı.

-Bölgede benzer olaylar yaşanabilir. Şiddet kültürünün doğallaştığı bölgede benzer olayların yaşanma ihtimali yüksek.

-Bölgedeki çocuklar değişik illerde ve yatılı okumaya özendirilmeli.

-Bölgeye, bölgeyi kucaklayabilecek din görevlililerinin istihdam edilmeli.

Yukarıdaki sonuç raporunu inceleyerek pek tabi ki birçok gerekçe daha ortaya konulabilir. Burada asıl ıskalanmaması gerekenlerin başında gelenin; Bölgede yeniden benzer olaylar yaşanabilir kısmına dikkat çekmek istiyor ve kendi kendime soruyorum;

Acaba ülkemiz daha demokratik ve daha bireyci anlayışın hakim olduğu bir Anayasaya sahip olsaydı ve yönetilebilseydi , Güneydoğuda yaşanan terör belası yaşanır mıydı?

Bölgede bu terör belası yaşanmasaydı, koruculuk sistemi olur muydu?

Koruculuk sistemi böyle başı boş ve her an patlamaya hazır bir serseri mayın gibi ortalık yerde durmasaydı, güçlü oldukları zannına kapılıp böyle bir katliama kalkışırlar mıydı?

Bölgede korucu olarak görev yapanlar resmi kurumlarda her türlü lehte kayırmalara maruz kalmasalardı, adalet mekanizması hakkıyla işleseydi, sözde adaleti kendi tesis için elindeki silahları kendi çıkarları doğrultusunda kullanırlar mıydı? vs... vs...
Evet bu gerekçelere daha bir çok gerekçe eklemek mümkündür. Benim burada önemle üzerine dikkat çekmek istediğim şey “Koruculuk Sistemi”dir. Neden böyle bir sisteme gerek duyuldu, gerek var mıydı? bunları tartışmak gidenleri geri getirmeyecektir fakat belki de bundan sonra yaşanan bu katliam benzeri olayların vuku bulmasını engelleyecektir diye umuyorum.

Dediğim gibi; Bölgede yeniden benzer olaylar yaşanabilir kısmına dikkat çekmek istiyor ve masum çocukların ve kadınların ölmemesi ve yaşaması için yapılması gerekenlerin, yapılmaya başlanmasını sabırsızlıkla bekliyorum...

Daha önce yazmış olduğum "Bilge Köyü vardı ya! Bir zamanlar" başlıklı bloğumu http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=187569 linkinden okuyabilirsiniz.

Sağlıcakla Kalın...



 
Toplam blog
: 108
: 2366
Kayıt tarihi
: 05.04.08
 
 

1972 Haziranında  Eskişehir'de doğdum. Edirne'de ikamet ediyorum. Duygu ve düşüncelerimi yazıya d..