Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '12

 
Kategori
Futbol
 

Aykut Kocaman, kararından vazgeçti (“Diriliş” için kolları sıvamak zamanı...)

Aykut Kocaman, kararından vazgeçti (“Diriliş” için kolları sıvamak zamanı...)
 

Aykut Kocaman, son noktayı koydu; görevi bırakma kararından vazgeçti. Görevi bıraktığını Karabük maçı sonrası kendisi, görev başında olduğunu ise Başkan Vekili Abdullah Kiğılı açıkladı.

Aykut Kocaman doğru mu yaptı?

Bu soruya Fenerbahçe taraftarı olanlardan içtenlikle “Hayır” diyenler de olacaktır. Ancak bunu Fenerbahçe’ye “şaşı” bakanların “hayır”larıyla aynı kefeye koymamak gerekir.

“Şaşı” bakanlarda, Aykut Kocaman’ın görevi bıraktığını açıklamasından sonra, bir Aykut Kocaman sevgisi (!) oluştu. Ekranlardan kafasını uzatan, köşesinden “ayar vermek” isteyen her kişi,  “sözünden dönmenin kötülüğü”nden söz eder oldu. Biraz kaba düşecek ama, işi, “tükürdüğünü yalama”ya kadar götürenler vardı.

Aykut Kocaman, doğru olanı yaptı.

Tribünler üzerinden Fenerbahçe’ye “darbe” vurmak isteyenlerin sevinçleri, sadece sevinçte kaldı. Yeni denemelerin olmayacağını kimse kestiremez. Şimdiden, taraf tepkisinin durdurulamayacağından dem vurulmaya başlandığı görülüyor. Öyle bir hava/ algı yaratılmak isteniyor ki, sanki taraftar, Aykut Kocaman’ın uslanmaz karşıtı. Oysa başarı geldiğinde taraftarda tavrın değişeceği, kulüp sevgisinin ağır basacağı göz ardı ediliyor.

Bilinçli tepkiler bir yana, duygusal tepkiler, gelip geçicidir. Deyiş yerindeyse, saman alevi gibidir. Takım sevgisini “tapınma”ya yükseltmek sürekli, yeri geldiğinde teknik direktör/ başkana tepkiyi “düşmanlık” düzeyine çıkarır havası veren davranışlar geçicidir.

Etkili/ kişilikli futbol, ardından gelecek başarı, olumsuzlukları törpülemeye en uygun “ilaç”tır.

Aykut Kocamanlı Fenerbahçe, bu “yeni dönem”de “ilaç” olacak o başarıyı sağlayacak mı?

Sorun burada. Bundan sonra, Aykut Kocaman’ın takımda bir “diriliş”, “uyanış” yaratması gerekiyor. Yoksa görevde kalmasının hiçbir anlamı kalmayacaktır. Bu bakımdan Aykut Kocaman, görevde kalmakla iyi yapmakla birlikte büyük bir sorumluluk da almıştır. Bu sorumluluk, dünkünden daha farklı, daha ağır olacaktır.

*****

Dünkü yazımızda, yönetimin tribünlerin “darbe” yapma gibi bir “misyonu”nun olmadığını ortaya koyduğu için Aykut Kocaman düşen görevin de “göreve devam” olmak olduğunu belirtmiştik. Ayrıca, Aykut Kocaman’ın bir yol ayrımında olduğundan yola çıkarak, Aykut Kocaman’ın, kararından vazgeçerse, büyük bir sorumluluk almış olacağını vurgulamıştık.

Artık söz, Aykut Kocaman’da; ama onun “yük”ü ağır.

Aykut Kocaman’ın elini güçlendirecek transferler yolda. Abdullah Kiğılı, bunun muştusunu verdi:

“Cuma gününe kadar, Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan yerlerde teknik kadro, yönetim kuruluna oyuncuların isimlerini bildirecekler ve pazartesi gününden itibaren de daha önce de belirttiğimiz gibi asgari 2 ya da 3 tane oyuncu için transfer çalışmasını bitireceğiz.”

Kişilikli, etkili futbol, tribünleri “sakinleştirecek”tir. Bu durumda, “aykırı sesler”, “tapınma”ya yükseltilen takım sevgisini öne çıkaracaktır. Bu sevginin karşılık bulması, sürekli olması, artık Aykut Kocaman’ın elinde.

Bekelenen ne?

Yeni transferler, geriyi, orta alanı, ileriyi güçlendirmeli; eldekiler de “verimli” kullanılmalı ki, işlerin yoluna girdiğinden söz edilebilsin.

Öyleyse, ikinci yarıda farklı bir Aykut Kocaman olmalı.

Farklı/ değişen Aykut Kocaman, iş olsun diye görevde kalmadığı kanıtlamalı.

Aykut Kocaman, kulübede, protokolde oturan seyirci “muhterem”ler, sınavda öğrencilerin başında duran gözetmenler gibi “sessiz”, “donuk” olsa da, oynattığı futbolla artık değişmeli.

Yoksa?

Fenerbahçe’de ikinci yarıda bir şey değişmeyecekse, “eski tas eski hamam” anlayışı sürecekse, Aykut Kocaman, arkasında artık kimseyi bulamaz.  Aykut Kocaman, bunları bilerek görevde kaldığına göre, “yeni dönem”in “diriliş” için kolları sıvamak zamanı olduğu bilincindedir.

“Fenerbahçe, iyi futbol oynamıyor” yakınması, “yeni dönem”de tersine çevrilmeli. Aykut Kocaman, “dün”e kadar tümüyle yapamadığını “bugün” yapmak zorunda...

“Saz” ve “söz” Aykut Kocaman’da...

Son söz:

Aykut Kocaman, her ne kadar, “kendinde devam ettirebilecek gücü hissetmediğini”  söylese de, acele karar vermiş, sonunda göreve dönmüştür. Bundan sonra en başta yapacağı,  “diriliş” ruhunu sahaya yansıtmaktır.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..