Bakanı kim hamile bıraktı?

Bakan Fransa kabinesinden…

Fransa’nın adaletinden sorumlu…

Adı Rachida Dati…

Ve hamile… (inanmıyorsanız bkz. yandaki resim).

Diyeceksiniz ki; “o da bir kadın diğer tüm kadınlar gibi hamile kalma hakkı ve yetkisi var”. Öyle ama bu bakan bekâr. Ve de bebeğin babasının kim olduğu belli değil.

Rachida Dati bir ara zil-zurna sarhoş görüntüleriyle gündeme gelmişti. Ayakta duramıyordu.

Fransızlar meraklı insanlardır. Üstelik sevgili adalet bakanlarının bebeğinin babasının kim olduğunu bilmeye hakları olduğunu düşünüyorum. Fransa'nın Dünya siyaseti ve ekonomisinde ağırlığı olması, önemli ticari ortaklarımızdan olması, dolayısıyla da Fransa hükümetinde meydana gelebilecek bu tür olayların bizi de etkileyebileceği olasılığını doğurmaktadır. Bu duygularla yazımda ard niyet aranmamasını önemle rica ediyorum. Muhterem Fransız halkının uykularını bile kaçırabilir hale gelmiş olan “baba kim?” sorusuna yanıt bulabilirsek mesut olacağım (Allah’ım melek gibi bir insanım).

Acaba diyorum; içkiyi fazla kaçırdığı o gecenin ilerleyen saatlerinde bu kaza mı oldu? Ama bu olamaz. Çünkü köşedeki resimden de anlaşıldığı üzere vaka daha eskiye dayanıyor olmalı… Basının önünde bu denli çok içebildiğine göre alkol duvarını aştığı bir gaflet anında olayın gerçekleşmiş olması güçlü ihtimal…

Bir ihtimal daha var. Babanın kim olduğunu, skandalın hükümet krizine dönüşmesini önlemek için açıklamıyor. Şimdi birlikte düşünelim: Zavallı Bakan’ın gaflet anından kim yararlanmış olabilir? Ya da kendimize; “en ünlü Fransız Kazanova kim?” diye soralım (Bu soru daha kolay oldu). Evvet, bildiniz. Sarkozy… Namı diğer Fransa Cumhurbaşkanı… Maalesef bütün deliller Sayın Nicolas Sarkozy’i işaret ediyor. İşte kanıntlar:

Biir; Örnek Cumhurbaşkanı ( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=82917 ) başlıklı yazım. Orada Sayın Sarkozy’nin başka aşkları da olabileceğini, gönlünün çok sayıda aşkı barındırabilecek genişlikte olduğunu, tüm bunların zaman içinde ortaya çıkacağını açık seçik belirtmişim (Ne öngörü sahibi bir insanım değil mi?!.. Bravo bana). Neden? En büyük Kazanova, Fransa’nın en tepesinde de ondan.

İkii: Seçkin Fransız medyası da benimle aynı kanaatte… Bunları bilirim!.. Ellerinde çok güçlü kanıtlar var. Hatta kanıtlar kesindir. Bir anda kullanıp, kanıtları ziyan etmek istemiyorlar. Yavaş-yavaş, tadını çıkara-çıkara ilerliyorlar. Eee bu taktik skandaldan bir miktar para kazanmalarını sağlıyor tabii…

Üüç: Sayın Adalet Bakanı kimden hamile kaldığını kesinlikle açıklamak istemiyor. Sıradan biri olsaydı açıklardı. Puan da kazanırdı. Hatta azalan Fransa nüfusuna katkıda bulunduğu için ödül bile alırdı. O zaman akla olayın failinin önemli biri olduğu geliyor. Hatta çok önemli biri…

Döört: Eski İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar bebeğin babasının kendisi olabileceği yolundaki haberlere sert tepki göstermiş.. Hatta bu haberi yapanlar hakkında dava açacağını bildirmiş. Suçlu pardon; baba diyecektim, Aznar da olmadığına göre; Almanya Devlet Başkanı Angela Merkel’de olamayacağına göre, geriye bir kişi kalıyor (Dedektif miyim neyim).

Beeş: Sarkozy’nin son günlerde yüzüne yansımış olan “baba benim” ifadesi (Benden kaçmaz. Bir bakışta anlarım)…

Altıı: Her suçlunun yaptığı gibi vicdanını bir nebze de olsa rahatlatabilmek için iyilik meleği rolünde Rusya’dan Gürcistan’a uçmamış mıydı? Şimdide Şam’da Ortadoğu zirvesinde… Bir yandan da “hep ülke dışındaydım, bu işlere vaktim yok” deyip yırtacak…

Başka kanıta ihtiyaç var mı? “Yetmez!.. Var” diyenler için: Uzatmalı sevgilisi, şimdiki eşi, eski model, yeni şarkıcı Carla Bruni aşk yuvalarını gezdirirken, yatak odasını ziyareti sırasında hamile Sayın Bakan’a “bu yatakta olmayı çok isterdin değil mi?” deyip sitem ettiği rivayet edilir. Buna ne diyeceksiniz.

Bunlar, mübarek ramazan günü adamı günaha sokar. Ben hamilelik olayını Dünya meselesi yönüyle değerlendirdim. Dedikodu yazarlığına özendiğimden falan değil.

O’dur. O…