Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '06

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Bakkallar geç kaldılar

Bakkallar geç kaldılar
 

Adamın küçük bir manifatura dükkanı varmış ve oradan geçinir gidermiş. Bir gün dükkanının yanına çok büyük bir giyim mağazası açılmış üzerine kocaman bir bez afiş asılmış: “ Türkiye’ nin en büyük giyim merkezi ” . Onlarla rekabet etmek için çabalarken dükkanının diğer tarafına daha büyük bir bina yapılmış ve üzerine ışıklı harflerle “ Orta Doğu ve Balkanların en büyük tekstil merkezi ” yazılmış. Artık hiç umudu kalmayan bizim manifaturacı diğerlerinin yanında minicik kalan dükkanına kendi afişini asmış: “ ASIL GİRİŞ KAPISI ”

Bakkalların sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor. Şehirlerin çevresi hipermarketler ile sarılırken, şehiriçinde süpermarketler bakkalların yerini aldılar. Eskiden bakkalların olduğu dükkanlarda şimdi ekmekçiler, kuruyemişçiler, sucular, cep telefoncuları, Internet kafeler, lotocular var. Kafeler, bayan kuaförleri ve emlakçılara daha sık rastlıyoruz.

ABD ve Avrupa’ daki duruma bakıldığında, ülkemizde de yeni alışveriş ortamının hipermarketler olacağı yıllar öncesinden biliniyordu. Ülkemizdeki yüzbinlerce bakkal biraraya gelselerdi ve en büyük marketler zincirini kursalardı, şimdi her tarafta gördüğümüz marketlerin çoğu olmayacaktı. Bakkallar dükkanlarını satış yapamadıkları için değil, yeni işleri nedeniyle kapatacaklardı. Ama onlar büyük market zincirlerinin çalışanı olmak yerine kendi bakkallarının patronu olmayı tercih ettikleri için işlerini yitirdiler.

Hala ayakta kalmayı başarmış küçük veya büyük bakkalların, diğerlerinin sonunu yaşamamak için birleşmekten başka çareleri yoktur. Meclisten çıkartmaya çalıştıkları büyük marketlerin şehir içinde çalışmalarına kısıtlamalar getirecek yasaya umut bağlamamalıdırlar. Serbest piyasa koşullarının önüne bakkalı koruyacak bir yasa koymak olacak iş değildir. O yasa çıkmaz, çıksa bile iptal edilir. Bakkallar Hiperbakkal zincirini kursunlar ve o hiperbakkallarda ücretli çalışsınlar.

Sıra kitapçılarda... Önce korsan kitapların yıktığı kitapçıları bir süre sonra hipermarketlerin içinde daha da yaygınlaşacak kitap bölümleri ve şimdi birkaçını gördüğümüz büyük kitapçı zincirlerinin çoğalması iyice yıkacak. Üzücü bir durum ama kitapçıların geleceği hiç de parlak görünmüyor. Onlar da bakkallar gibi olmak istemiyorlarsa biraraya gelip büyük bir kitap hipermarketi zinciri oluşturmalıdırlar. Kendi dükkanlarında patron olmayı bırakıp, o zincirin ücretli bir çalışanı olmayı kabullenmelidirler. Bir araya geldiklerinde e-ticarete de daha kolay uyum göstereceklerdir.

Bir şemsiyenin altında olmayan emlakçılar da ya bir sistemin içine girecekler veya yok olacaklardır. Emlak veri bankasını oluşturabilmek ve kullanabilmek için biraraya gelmek zorundalar.

Akşam geç saatlerdeki alışveriş için bakkallara alternatif olan kuruyemişçilerin de gelecek yılları güvence altında değil. Birileri çıkıp belli standarlarda kuruyemişçi zinciri oluştursa, bunu dışındakilerin hali ne olur. Kuruyemişçiler geç kalmadan bu zincirleri kendileri oluşturmalıdır.

Sonuç olarak küçük esnaf yok olmamak için birleşmek zorundadır. Birleşip, büyük sermayeden önce kendilerinin piyasada yer alabilecekleri büyük şirketler oluşturmalıdırlar. Bu durum kendi kendinin patronu olmaya alışkın olanları rahatsız edecektir. Fiş vermekten hep kaçan bazıları da kayıtlı ekonomi içinde olmanın huzursuzluğunu yaşayacaklardır. Herşeye karşın yeni durum işine hep yitirmekten daha iyidir. Geç kalmazlarsa alışverişin asıl giriş kapısı olabilirler.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..