Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '06

 
Kategori
Balıkçılık
 

Balıktan spora - 2

Balıktan spora - 2
 

1984 Temmuzuna bakalım,sıcakta eşorfmanlı, önce her 3 adımda sonra 2 … Nefes almak ve ama asla ağızdan değil hep ve illa burundan alıp ama ne çare yetmiyor işte o zaman mecburen kaçamak yapıp çaktırmadan gizlice arada sırada ağızdan nefes alıp sporun ruhuna aykırı bir davaranışta bulunduğum için , böyle olacaksa hiç olmasın nalet olsun deyip koşarken, şimdi doğru bilgiyle yola çıkınca ve sporun niçin, nerede, ne zaman ve nasıl yapılacağın öğrenilip koşu esnasında el kolların alacağı en doğal pozisyonun ne olması ve iyi bir koşu ayakkabısının nasıl olması ve benzeri destek bilgilerle de donanınca bir de bakmışsın sıfır altı sıcaklıkta , karların tamtakırlaşıp buzlaştı zeminde yada 26 derece lik sıcakta güneş altında haftada 5 kez beheri 3200 km lik koşular yapıyorsun ve her geçen hafta ve ay ilerlediğini hissediyorsun , gelişim izleme çizelgelerini derlediğim dosya kayıtlarından. Bu bilmem kaçıncı dosya. Her el attığım konu önce kabaca sonra giderek ayrıştırılarak ara boşluklar itibariyle bağımsız dosyalar bölündü. Buda bilgiyi kendi ihtiyaç ve anlayışıma göre yeniden düzenlemem ve sistematize etmemin sonucu. Bir yıldır hastalık ve sayyehat dışında aksatmaksızın uyguladığım koşu deneyimimle ilgili olarak tek kelimeyle dürüstçe bu işten yabanıl bir zevk aldığımı söyleyebilirim.. Spor yapmama engel olan haller ortadan kalkınca ve halende yapmayı istediğime göre , yapmamak için hiçbir neden ve gerekçe kalmadı. Peki hayatım boyunca koşacam mı? He koşacam. Tabi koşacam . Niye olmasın ki?

Bunları düşünürken acaba bütün bunlara gereğinden fazla mı önem veriyorum diye sordum.

Bir başka soruda önemli yada önemsiz olduğuna bakılmaksızın bu tür şeylerin içinde bulunduğum fiziksel ve kültürel ortama ve şartlara bağlı ve gelip geçicimi olup olmadığı idi.

Buna benzer bir iki şey daha oldu. Bunları da aynı şekilde çözümledim.

Yeni bir fikir ürettim mi? Değil. Muhtemelen başkalarınca da bilinen ve yaşanan bir şeyi keşfettim. Keşfettim ve yaşamıma kattım. Bu nedenle anlatılanlar kişisel bir serüvenini hikayesidir.

Eğer bir şey istiyor ve yapamıyorsan yada seni mutlu edeceğini düşünüyor ama mutlu etmediğini görüyorsan önünde iki yol var . Ya olduğu gibi kabul edip devam etmek , yada bunun nedenlerini araştırmak. Bu ikinci seçenek zor. Bir bakıma insanın madden ve manen alt üst olması demek . Ama sonuçları itibariyle yani ;

Örneğin herhangi bir şeyi edindiğin yada ulaştığın zaman mutlu olacağını sanmak ve mutluluğu o zamana ertelemek ve o şeyin tekeline hapsetmekve yüzlerce kez deneyip gördüğün gibi o zamana ve o şeye ulaşınca bunun böyle olmadığını görmek birinci yolun sonucu .Hani gökten biri inse dile benden ne dilersen dese isteyecek şey bulunmuyor, seni mutlu edecek bir şeyi “ aha şunu istiyom “diyemiyorsun ya , işte bundan . İkinci seçenekte ise Alaaddin in cininden o ev araba yada tekne veya yaşam biçimini değil yöntemini dileyebilirsin. Yani bir şey insanın elleriyle tırnaklarıyla kazıya parçalaya ulaşınca sağlıklı ve kalıcı ve anlam ifade edici ve ondan beklenilene yanıt verici olabiliyor sanırım.

 
Toplam blog
: 115
: 1244
Kayıt tarihi
: 17.07.06
 
 

Tek düşüncem yaşadığım dünyayı nasıl yorumladığımı başkalarının bilmesidir. Aslında yorumun özünde t..