Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '13

 
Kategori
Deneme
 

Barışı sağlamak için gerekirse kan dökenlerin istekleri yerine getirilecek gibiyse getirelim

Barışı sağlamak için gerekirse kan dökenlerin istekleri yerine getirilecek gibiyse getirelim
 

Hayat artık bizi bu çaresizliğe götürdü; gördük ve anladık ki kötülere gücümüz yetmiyor. Beyaz bayrak ayna diyelim, teslim bayrağını çekelim. Teslim olmamanın, onların istediğini yapmamanın karşılığı ölmek, yok olmak, acı, kan gözyaşı, … Dünya kurulduğundan beri hakikatin galip geldiği var mı? Yok. Bir gün olacak. Ne zaman? İtler kavağa çıkınca…

Şimdi sizin saf olanlarınız “Bizim devletimiz var, kötülerle mücadele ediyor” diyecekler. Yiyim senin devletini, daha dün bodrumda kaynanamı kestiler! Bu kadar saf olmayın ya, kötüler dünyanın hâkimi ve biz onların uşağıyız. İşte içinizden arada bir Kerim Korkut diye bir salak çıkar, Çamlıbel’de kükreyip Bolu beyine meydan okur; sonra da onun fatihasını okurlar.

Dünyanın sahiplerine dünyanın yarısını versek (şimdi %75’i onların gibi) bizi rahat bırakırlar mı acaba? Bence dünyada üç yüz milyon uslanmaz (şeytanın dölü) kötü var, geri kalanı yola gelir. Uzatıp yatsınlar bacaklarını Asya’dan Avrupa’ya; Afrika dilberleri muz soyup yedirsin fil karınlarına. Niyagara şelalesinde yıkayıp abanoz dallarıyla tarayalım it kokan saçlarını. Sırtımıza binsinler, diledikleri yerde insinler; zaten eşeğiz. Direniyoruz da noluyor, on yaşında mevta; gönüllü verelim, biraz geç geberelim. Doymuş it saldırmaz doyuralım, artıklar bize yeter; bir tas çorba için ağlamayalım.

Âdemle (dünyanın ilk sahibi) badem (dünyanın son sahibi) hiç düşündüler mi bilmiyorum hak savaşları b…k savaşları derken yaşamadan öldü insanlığın üçte biri. Sizi bilmem ama ben bencil olamam, ölen ölür kalan sağlar bizimdir diyemem. Bazı âdemoğullarının nüfus azaldığı için ölen kişilere sevindiklerini, savaş ve afetlerin artması için Tanrı’ya gizlice dua ettiklerini duyuyoruz maalesef. İşte bunlara iyi deniliyor, ben iyi ötesiyim, elimde olsa ölenlerin yerine mezere kendim girmek isterim.

Vermemeye, ellerinden almaya çalışıyoruz da noluyor; kötülerle anlaşma yapalım; biz köleleri özgür bırakmaları karşılığı hak edip etmediklerine bakmadan Tanrının nimetlerinin yarısını onlara verelim. Gözlerini, gönüllerini, karınlarını doyurursak (dev anası değil ya bunlar, doyarlar herhalde) bize ilişmezler. Bizler de insan gibi yaşar, Cemşit’in sümüklüsüyle burçak tarlasında burçak yolmaya giderik.

Korkak tavuk demeyin, korkağım arkadaş; ömrüm bitti gün yüzü görmedim lan! Bir kez borcumu sıfırladım, kurban kestim, bu sefer de kurban parasını borçlandım. Ananasın adını 60 yaşımda öğrendim; gerçi kerevizi de bilmiyormuşum ya.

Hitler’i kral, bitleri kraliçe yapalım. Merlin’i kucağına verelim ayı oğlu ayının; yeter ki Cemşit’in sümüklüsüne dokunmasın, o benim yârim; Nuri Sesigüzel’in Kara Sevda okumasından iyi değil mi? Ama bu şeytanın döllerinin adlarına uygun kötülükleri varmış. Onların amacı sümüklünü almak değil, onu sana vermemekmiş; kirletip bırakıyorlarmış, en büyük zevkleri buymuş. Şeyinden asacan itoğlu itleri! Yine de duymasınlar, anlaşma yapmazlar sonra.

En akıllımız çuvalladıysa en akılsızımızın sözünü dinleyelim bir defa da. Afrika’daki aç köpeklerden kurban kesip şeytan kayalarındaki inlerine gidelim bu ayıların. Dünyanın yarısını size verdik diyelim. “Dünyanın tamamı benim, sen de benim kölemsin” sürprizine de hazır olalım. Olmazsa içimizdeki korkak tavuklarla yalakaları (zaten onların yüzünden bu durumdayız) yem edip son bir kez daha saldıralım. Kaybedersek Uganda’ya kaçalım.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..