Başkent Limyra (Finike) -2

Öneri ile başlayayım. Akdeniz'i başka Finike'ye gelecekseniz Eylül ve Ekim aylarını seçmenizi tavsiye ettikten sonra Finike'yi gezmek ve tanımak sizde ayrı bir haz oluşturacağından emin olduğumdan, şehre geldiğinizde deniz kenarında bir yorgunluk atıp şehri gezdikten sonra sorarak veya tabelaları takip ederek Limyra antik kentine gelirsiniz.

Limyra kenti; Likya uygarlığının başkentliğini yapmış. Herodot'un yazımlarından bu uygarlığın insanlarının Giritli oldukları anlaşılmış. Uygarlıklarında ise özgür ve başı buyruk öz yönetim sergilemişler. Yerleşim yerlerini genelde sarp yerlere kurmuşlar. Alfabeleri Yunanca veya Latince değilmiş. Bugün dahi bir kısmı halen çözülmeye çalışılan bir alfabe olup tamamen kendine özgüymüş. Yaşamları ve dinleri gibi.

Kısaca bu bilgileri verdikten sonra işte o Likyalılar Roma tarafından zaptı rapta altına alınmadan önceki medeniyetleri sırasında İ.Ö 4'ncü yy. da Kralları Perikle tarafından yönetilirken bu günkü Finike toprakları üzerinde kurdukları ve bir yüzyıl önceye dayanan tarihli Limrya kentini ki Likçe de bu şehir " Zemuri" diye geçermiş ve baş şehirleri olarak kullanmışlar.

Bugün dahi eski yerleşim yerleri içinde yaşayan insanların bulunduğu biraz dar bir yola sahip ama şehir merkezine yaklaşık 5 km. mesafedeki bu tarihi uygarlık merkezinde sizi kentin en kuzeyinde yer alan akropol, bir iç kale ile aşağı kaleden oluşan ve kazıları 1970 yılından beri devam eden Avusturyalı arkeologlarca kısmen ortaya çıkarılmış yapılar karşılar.

Aşağı kalede, sur, sarnıçlar, Bizans kilisesi ve Perikle Heroonu yer alır. Kral Perikle 'ye ait anıt mezar ise mimarisinin Xanthos'taki Nereidler Anıtına benzemesi ve önemli parçalarının Antalya Müzesinde sergilenmesi ile ayrı bir önem taşır. Eski Kumluca karayolunun hemen kenarında, orijinali Helenistik döneme ait olan, İ.S. 141 yılında büyük bir onarım geçiren tiyatro binası yer alır.

Limyros çayı ise bu karayolunun güney kısmını doğu ve batı olmak üzere bölünmüş iki ayrı ada halinde göstermektedir. Suyu yazın dahi oldukça serin olan bu çayında bulunduğu güney alanında tabeladan öğrenildiği kadar "Ptolemaion" adlı yapı ortaya çıkarılmış. Helenistik Dönemde yapılan bu anıt ve ona ait Antalya Müzesinde sergilenen eserler, Limyra kazılarında son yıllarda ele geçmiş önemli buluntular arasındaymış.

Yine burada yer alan bir diğer önemli yapı ise İmparator Agustus’un manevi oğlu Gaius Caesar'ın İ.S. 4'ncü yy. yapılmış olan anıtsal mezarıymış. Bu anıt, Gaius Caesar'ın Kudüs'ten Roma'ya dönerken Limyra'da ölmesi nedeni ile inşa edilmiş. Cenaze veya içinde küllerin bulunduğu ume Roma'ya götürülmüş ve onun anısına içinde naaş olmayan anıtsal mezar yapılmış.
Perikle döneminden sonraki parlak devrini İ.S. 2. ve 3. yy. larda yeniden yaşayan Limyra, meydana gelen depremler yüzünden zarar görse de yeniden inşa edilmiş. Ayrıca 8'nci ve 9'uncu yy. larda Arap akınları öncesine kadar şehir Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olarak kullanılmış. Akınlar sonrasında ise terk edilmiş olduğu anlaşılmış.

Üçüncü bölümde Şahin kayalıklarında ve eteklerinde kurulu Arykanda kentini yazacağım. Sağlıkla mutlu kalın.