Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '08

 
Kategori
Güncel
 

Başörtüsü bahane, zamanlama şahane!

Başörtüsü bahane, zamanlama şahane!
 

Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan'ı takdir etmek lazım. Ya da yardımcılarını. Kritik zamanlarda, kritik oy toplama hamleleri ve gündem değiştirme konusundaki siyasetleri tıkır tıkır işliyor. Buna dair bariz 2 örnek vermek istiyorum.

İlki için önce biraz geriye gitmemiz gerekecek. Seçimlerden önce Tayyip Erdoğan hükümeti sona doğru yaklaşmakta idi. Özellikle terör zaiyatları, bu konuda sayın Başbakan'ın talihsiz açıklamaları, şehit cenazelerinde hükümete karşı oluşan tepkiler, AKP hükümetinde büyük oy kaybı yaratmıştı. İşte tam bu zamanda kritik bir hamle geldi. Hükümet Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanlığına aday gösterdi. Önemli olan isim değildi. Adayın eşinin türbanlı olmasıydı. Uzun tartışmalar yaşandı. Her tartışma AKP'ye oy kazandırdı. Özellikle Deniz Baykal'ın naçare çabaları oy oranını daha da artırdı. Kayseri, Yozgat, Trabzon, Elazığ gibi bir çok şehirde, terör başarısızlığı dolayısıyla hükümetten desteğini çeken halk, şimdi başörtüsü için tekrar AKP'ye yöneliyordu. AKP hükümeti istese seçime gitmeye gerek kalmadan Sn.Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı seçebilirdi. Ama yapmadı. Bu kozu çok iyi değerlendirdi. Ne de olsa halkın gözünde, sırf eşi tesettürlü diye bir kişiye haksızlık yapılıyor, ezilen kişi görüntüsü yaratılıyordu. Ve AKP kaybettiği oyları geri toplayarak seçim zaferi yakaladı.

Geldik bugüne. Teröre yine onlarca can verildi. Her şehit haberi, toplumda AKP karşıtlığı yarattı. Kendi iç siyasetimizde dahi ABD bağımlılığı, tepkileri artırdı. Bunca tepkiye rağmen hükümet bildiğini okudu. Mağaralarda kışın geçmesi için bekleyen terör yuvaları, sanki yok edilmiş gibi halka anlatıldı. Tüm bunların yanında, her ortamda PKK propagandası yapmak, artık normal bir hal aldı. Üstelik bu propagandaları yapanlar, bizzat hükümetçe "halkın iradesidir, karışamayız" demekle cesaretlendirildi. Arabalar yakılıyor, bombalar patlıyor, artık insanlar şehirlerde de güvenle yaşayamıyordu. AKP yine büyük oranlarda oy kaybetmeye başladı. Bunun üzerine ekonomik veriler beklendiği gibi alarm vermeye başladı. Faizle temin edilen likit yabancı sermaye, tutarsızlığını ortaya koydu.

Yerel seçimler yaklaşıyordu. Kaybedilen oylar nasıl toplanabilirdi? Tabi ki yine başörtüsüyle. Ve Başbakan ilk adımı İspanya'da attı, gerisini Türkiye'de devam ettirdi. Zamanlama yine mükemmeldi. Yerel seçim öncesi oy toplanacaktı. Başardı gibi de görünüyor. Bir de üstüne Deniz Baykal'ın halkın tepkisini alabilecek açıklamaları eklenince, tepki oyları da eklendi. Bunun sonuçlarını yerel seçimlerde hep birlikte göreceğiz.

Başörtüsü konusundaki görüşlerime gelince: Ben Türkiye'de hiç kimsenin başörtüsüne karşı olduğunu sanmıyorum. İnancından dolayı insanların okuma haklarının ellerinden alınması da bence doğru değil. Yani bir insan gerçekten inancından dolayı başını örtüyor ve sırf bu yüzden bu insana cehalet reva görülüyorsa, bence yanlış. Sonuçta üniversitelerimizde kıyafet zorunluluğu yok. Gerçi ben üniversitede okuduğum zamanlarda (1996-97) böyle bir yasakta yoktu. Yasak Refahyol hükümeti ile başlamıştı. Yani başörtünün siyasallaştırılmasıyla. Şimdi böyle bir tehlike de ayrı bir konu. Yani sadece inançtan dolayı değil, siyaseten başörtme.

Bu konuda artı eksi fikirlerimi anlatmaya kalkarsam sayfalar yetmeyecek. Benim asıl değinmek istediği nokta, AKP'nin zamanlaması. İnşallah halkımız bu konuda biraz daha bilinçli hareket eder.

 
Toplam blog
: 109
: 1269
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Yorum yapmaktan ve metin yazmaktan zevk alıyorum. Her insanın yorum yapması kişisel görüşlerini beli..