Bazıları ülkeyi savaşa sokmak istiyor

Saçma bir şey ama, artık bu saçmalıklara öyle alıştık ki, şaşırmıyoruz. Bazı televizyonlar hemen ilgiyi kuruverdiler.

“İskenderun’da Deniz İkmal Merkezine yapılan terörist saldırıyla Gazze’ye yardım götüren gemilere yapılan saldırının birbiriyle ilişkisi olması kuvvetle muhtemel. Çünkü birbirine yakın saatlerde (dört saat arayla) gerçekleşmiştir, iki olay da Akdeniz’de gerçekleşmiştir, İsrail zaten yıllardır PKK’ya yardım etmektedir ve aralarında organik bir bağ mevcuttur…”

Bu kişileri yalnızca hayal gücü yüksek, ya da İsrail paranoyası içinde diye düşünmek mümkün mü? Üstelik içlerinden bir tanesi çıkıp daha da aptalca bir şey söylüyor.

“Başbakan Güney Amerika’dan dönüyor. Şu anda gökyüzünde ve o da bir tehlike altında…”

Televizyon programını yöneten moderatör soruyor:

“Yani uçağını mı düşürecekler?”

“Bunlar hep ihtimaldir. Yani şimdi ben böyle söyleyerek akıllarına getirmiş olmuyorum, ama böyle bir ihtimal hep vardır.”

Okuyanlardan özür dilerim ama bu lafları söyleyen ya aşırı derecede uçuk bir kimsedir, ya da özellikle Türk-İsrail savaşı çıkarmak isteyen kötü niyetli bir kışkırtıcıdır. Türkiye şu anda hiçbir ülkeyle savaş halinde değildir. Hatta devlet büyüklerimizin iddia ettiği gibi komşularla sıfır problem arayışlarındayken Başbakan’ın uçağından kim ne istesin? Bizim Başbakanımız da, Cumhurbaşkanımız da, diğer devlet adamlarımız da sürekli uçaklarla seyahat ediyorlar, hiç böyle laflar gündeme gelmiyorken neden şimdi ortaya atılıyor?

***

Bana göre, sanki birileri bu olayı bahane ederek hedef şaşırtıyor. Bu gemi meselesini bahane ederek otuz yılı aşkın bir süredir topraklarımızda faaliyet gösteren terör örgütünü İsrail’in himaye ettiğini ima ederek faturayı bu devlete çıkarmaya çalışıyorlar. Ama onlara en güzel cevabı yine İskenderun halkı verdi. Yaptıkları yürüyüş ve astıkları pankartlarla asıl terörist ülkenin ABD olduğunu aleme ilan ettiler.

***

İsrail devleti kurulduğu günden bu yana pek çok insanlık suçu işledi. İkinci Dünya savaşında Nazilerin kendilerine yaptıkları zulümden kat be kat fazlasını onlar Filistinlilere yaptılar. Bana göre terörist bir devlettirler. Ama bu durum bizim Türkiye üzerinde oynanan oyunları tek bir pencereden bakarak diğer tehditleri görmemize engel olmamalı. Özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Dünya liderliğine soyunan Amerika Birleşik Devletleri’nin enerji yataklarına ve büyük pazarlara koymaya çalıştığı ipotek, bu konuda Avrupa Birliği ülkeleriyle girdiği mücadele ne yazık ki Türkiye’ye pahalıya mal olmuştur. Çünkü hem ABD, hem de AB amaçlarına ulaşmak için Terörü kullanmaktan çekinmemişlerdir.

***

PKK’nın bitme noktasına geldiği günlerde “Çekiç Güç” uçakları tarafından hem de bizim üslerimiz kullanılarak kendilerine nasıl lojistik destek sağlandığını bilmeyen mi var? Bir de bizim devlet adamlarımız bu ülkeye gidip işbirliği imkanları arıyorlar, stratejik ortak gibi laflarla kendilerini ve bizi avutuyorlar.

ABD’de savunma bakanlığı tarafından Türkiye’yi Sevr Anlaşmasıyla parçaladıkları haritanın tekrar hazırlanarak hedef plan olarak ortaya konduğu basınımızda yer almadı mı? Kapitülasyonlardan daha ağır şartlarla bu ülkelere bağlanmadık mı?

***

Son söz; yine söylüyorum, çok endişeliyim. Bizi yönetenlerin “bunun hesabını verecekler…” gibisinden tehditlerle İsrail’i sürekli tehdit etmeleri beni rahatsız ediyor.

O gemide hayatını kaybedenlere çok üzüldüm. Ama o gemide yaşananlar bu ülkeyi belirsiz maceralara sürükleyip gençlerimizin geleceğini karartmasın.