BDP Selahattin Demirtaş ve yorumları !

Ben doğu görevimi arslanlar gibi Van'da yaptım, görevimi tamamladım ve ailemin yanına Ankara'ya döndüm. Öğrencilerimi çok sevdim, sevildim, çok şey paylaştık   birlikte.

Doğu insanını yakından tanıdım.

İnsan karmaşık bir canlı; çelişkiler yumağı, bilinmezler içinde bocalayan ama kendi çıkar ve istekleri için diğerlerini hiç gözü kırpmadan harcayabilen, yapılan iyilikleri çok çabuk unutup, iyilik edene duyulan minnet duygusunun rahatsız ettiği garip bir sosyal varlık.

Selahattin Demirtaş, mecliste milleti temsil eden bir milletvekili, Mustafa Kemal'in kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Meclisinde milleti temsil ediyor.

Bakın neler söylüyor:

1"-Eğitim kürtçe olmalı, yoksa çocuklarımızı okula göndermeyiz."

(Kürt halkına bu söylendiğinde çoğu -"gerçekçi olmalı,çocuklarımız Türkçe ve İngilizce öğrenmeli, ileride iş bulmaları için bu kaçınılmaz.)

Adam aslında herşeyin farkında ama muhalif olalım da nasıl olursa olsun, kürtçeye kimse karşı değil ama Türkiye Cumhuriyetinde ana dil Türkçe'dir.

Mustafa Kemal Atatürk ender gelen, rafine nitelikleri olan bir liderdir, zaten O sağlıklı ve enerjik ve yeniden aramızda olsaydı acaba Selahattin Demirtaş ve  fikirdaşları TBMM'nin önünden geçebilirler miydi?

2-Genelkurmay Başkanımıza "katliamcı" diyebilen bu adam doğru ile yanlışı tam olarak ayırt etmekte güçlük çekiyor denilebilir.

Kim katliamcı? Hayatlarının baharında öldürülen hiç günahsız erlerin kanları neden akıyor?

Dağda beyinleri yıkanmış, gerçekleri saptırılmış  genç insanların ölümü de hazin, ama ne paylaşılamıyor? Zorunuz nedir? Neden bu düşmanlık?

Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Arnavut biz boya kalemleri gibi çok çeşitli tek kutu içinde huzurluyduk, kimsenin etnik kökeni böyle sorgulanmazdı. Gerek duyulmazdı çünkü...

Bir bebek "dünyaya geldi" denir. Türkiya'ye, İngiltere'ye, ya da Fransa'ya denilmiyor, biz dünya varlıklarıyız. Huzur ve Barış içinde yaşamak bu kadar zor mu?

Siyasetçi tanımı: Profesyonel yalancı, Usta manevracı.

Selahattin Demirtaş misyonuna dikkat etmeli, nefret değil sevgi ve emek pompalamalı...

PKK lideri Abdullah Öcalan kendi halkına zulüm etmiş, tecavüz etmiş, onların cehaleti, yoksul ve acizliklerini kendi çıkarlarına kullanmış, tehlikeli bir adam,  diğer diktatörler gibi, acımasız, kararlı ve tehlikeli; BDP Abdullah Öcal'ın Meclisteki sesidir. Kürt halkı misafirperver, sevginin gücüne inanan ama zulme uğramakata olan bir halktır, zulümü gene kendi halkından görmektedir. BDP yalnızca

Türkiyede bölücülüğü desteklemekle kalmayıp, kendi halkına da ihanet etmektedir. Irkçılık biz Kürdüz diyerek olmuyor, ama Ne mutlu Türküm  deyince mi oluyor?

Artık bu adama edep yahu diyerek. Ne mutlu Türküm diyene diyor ve yazımı bitiriyorum...