Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '21

 
Kategori
Dünya
 

BEBEK ALGISI BÜYÜK YANILGISI

 

Kötü bir yalancı kurulmuş insanı kolayca kandırabilir, daha bir yalancı ise bir bebeği dahi kandırabilir.

Bir bebek yetişkin insandan farklıdır. Bebekler gerçek sevgiyi algılama bakımından yetişkinlerden daha hassastırlar. Nedeni konuşamadıklarından yüz hatlarını dikkatle okumak tek ve en önemli işleri olduğundan, gerçek sevgiye karşı daha hassastırlar. Bebekleri ikna eden elbette birtakım teknolojiler var, onları da bir pazarın üyesi günümüzde en önemli üyesi yapmak isteyen sistematik bağımlılık yaratıcı zihniyetin ürünün geliştirdiği yapımlar elbette onları ikna ediyor, onları da neticede mükemmel birer tüketici yapmak için ellerinden gelen her imkânı sergiliyorlar ancak yine de bebekler büyüklere göre çok hassaslar. Köpekler aynı evdelerse onlarla iyi anlaşıyor çünkü onların zararsız olduğunu biliyorlar. Normalde bebek ona yiyecek vermediği, veremediği halde iyi anlaşabilirlerken, mutlaka dikkatinizi çekmiştir; kucaktaki her bebek her insana normal şartlarda aç değilse, kendisini huzursuz eden bir durum yoksa altını ıslatmamışsa herkese farklı tepki verir. Bebek daha fazla yüz kasını okumak suretiyle ve olaya bebeksi durumun da verdiği kalp ile yaklaşıyor. Normalde öğrenilmiş önyargılar, şartlı dinlemeler, şartlı kimliklerin oluşturduğu yetişkin insandaki algısal bozulmalar olmadığından, taraftarlık duygusu olmadığından, dost, düşman, ideoloji, milliyet, mezhep, din, dil, ırk, zenginlik, fakirlik, sağ, sol, orta yol gibi her durum bebekte olması mümkün olmayan şartlanmalar olmadan bir bebek, bir insana gülümserken, başka bir insana yüzünü ekşitebiliyor. Bu da şunu gösterir ki bir bebeği alakasız birisi gülümsetebiliyorsa o insan iyi denebilir addedilebilir. Kalp yetişkin insanda dinleme görevi yapmaz, algılama genelde şartlanmıştır, yetişkin insan demek algıları yönlendirilmiş, bozulmuş insan demektir aynı zamanda.

Türkiye örneğini yetişkinlikte algının bozulmasına en iyi örnek olarak vermek mümkündür. Yalan söylediği alenen belli olan, dün dediğini bugün yalanlayan koca koca adamların arkasından sürüklenen sağdan sola, orta yoldan doğru yola herkesin kendi kandırıcılarına teslim olmak suretiyle algılarını diğerlerine kapatmış, kendi tarafından gelecek her türlü yalana, kandırılmaya matematiksel gerçeklere rağmen, bilime rağmen, dinin emir ve gereklerine ayet ve hadislerin zıddına rağmen inanmaya meyilli bir toplum haline gelişimizde yetişkin insanımızın algılamalarının ne derece bozulduğunun kanıtı değil midir? 


 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..