Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

30 Mayıs '08

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Becerikli Böcekler

Becerikli Böcekler
 


İnsanüstü bir çaba gerektiren bu zor işin nasıl üstesinden gelinir?.. Bütün meyve ağaçları, milyonlarca çiçekle bezenmiş. Yalnız ağaçlar olsa iyi... Tarlalar, çayırlar ve koruluklar da çiçekle dolu!..


Ellerimiz ne kadar becerikli olursa olsun, teker teker her çiçeğin erkek organındaki çiçek tozunu alıp, dişi organın tepeciğine koymak gibi nazik bir işi asla başaramaz!..


Neyse ki, çiçeklerin erkek organı genellikle tepeciğin yanıbaşındadır ve böylelikle döllenme olayı kolaylıkla gerçekleşir. Lâkin bunun dışında, kıymetli çiçektozunu bir ağaçtan diğerine, ara sıra çok uzak yerlere taşımayı yükümlenen hamarat, binlerce küçük canlı da vardır. Bu görevi yerine getirmek için üç çift bacağa, uzaklara gitmek için ise genellikle kanatlara sahiptirler. Bunlar bizim bildiğimiz böceklerdir.


Çiçek açmış bir kiraz ağacına yaklaşalım... Havada müthiş bir böcek vızıltısı duyuluyor. Ağacın çevresinde sinekler, yaban arıları, hattâ karıncalar, hanım böcekleri kum gibi kaynıyor. Fakat bunların içerisinde en çalışkanları tabii ki arılardır.


Artan hava sıcaklığı onları en sonunda tatlı uykularından kaldırdı. Birçok arı sürüsü dört bir yana dağıldı. Çiçeklerin taçlarına saldıran böcekler gibi, arıları da harekete geçiren ağaçları döllendirme değil, kendi geçimlerini sağlama kaygısıdır. Onları asıl ilgilendiren, kovanlarındaki yaşantılarını sürdürebilmektir.


Çiçeklerin dişi organı, tatlı, nefis bir sıvı salar. Bu çiçek özsuyu öyle lezzetlidir ki ona, Antik Çağ' daki tanrıların en çok sevdikleri içkinin adı verildi!.. Ve ona Balözü dendi. Bütün böcekler, çiçeklerin üzerine konarak bu özü emerler, bu esnada, tatlı ve hoş kokulu çiçektozunu da yutarlar.


Kalmaz diye endişe etmeye hiç gerek yoktur. Zira bu tozdan o kadar çok vardır ki! Çiçektozunun bir tanesi, bir meyve elde etmeye yeter, oysa her çiçek tacında binlerce çiçektozu yatar. Böcekler çiçektozunu yutarken bir kısmını da çevreye saçar, bu arada tepeciğin üzerine dökerler. Yâni yumurtacığın döllenmesine onlar sebep olurlar. Şurası muhakkak ki meyveleri üretenler aslında böceklerdir.


Böceklerin arasında arının yeri bir başkadır. O, her şeyi düşünmüşe benzer. Çiçeğe zarar vermediği gibi ayrıca, onun döllenmesini, başka bir deyişle, çiçeğin meyve haline gelmesini sağlar. Üstelik bunlar yetmiyormuş gibi, topladığı çiçektozu ile balözünü yememek irade gücünü gösterir. Bu ganimetleri arı kovanına taşır.


Bu yararlı hayvancıklar çok iyi örgütlendiklerinden her birinin belirli bir görevi vardır...


Henüz tecrübesiz olan, ilk uçuşlarını yapan en genç arılar, çiçektozu toplayıcılarıdır. Genç arı ön bacaklarıyla, çiçeğin erkek organının üzerindeki bütün çiçektozunu kazır. Sonra bacaklarının üzerindeki sert kılları fırça gibi kullanıp sarı çiçektozunu bir araya getirir. Çiçektozunu bacağının alt kısmına getirmek için, fırça şeklinde kullandığı sert bacak kıllarını, topuğu aracılığı ile sağdan sola ve soldan sağa doğru tarar.


Bir ayak hareketi ile baldırın hizasına çıkarılan çiçektozu, baldırın alt kısmında bulunan azami kıllı bir keseye dolar. Arının ayağı, çiçektozunu, bu kesenin içerisinde top şeklinde sıkıca tutar. Kıymetli yük artık taşınır duruma gelmiştir.


Durun hele, arıların marifetleri daha bitmedi!..


İşin güzel tarafı, çiçektozunu bir araya getirip ona yuvarlak bir biçim vermenin zorluğunu öngören işçi arının, kovandan havalanırken kursağına, tutkal vazifesini görecek, bir - iki damla bal almasıdır!


Balözü taşıyıcıları ise en çalışkan, en gün görmüş arılar arasından seçilirler. Bir toplu iğne başı kadar balözü toplamak için birkaç bin çiçeğin özsuyunu emmek gerektir!


Emmek diyorum, yutmak değil! Midede sindirilmek tehlikesiyle karşılaşacak olan balözü bu yüzden, mideden evvel gelen, kursak isimli bir keseye doldurulur. Kovana dönen işçi arı, bu balözünü, bal yapan arılara akıtır... Ne muhteşem bir düzen, ne sıkı bir çalışma değil mi?


Meyvelerimizi borçlu olduğumuz bu yorulmak bilmez arılar, bir teşekkürü hakediyorlar bence de.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..