Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '12

 
Kategori
Blog
 

Beğenmiyorsan beni... Ooooooookuuuumaaa! Okuma!

Beğenmiyorsan beni... Ooooooookuuuumaaa! Okuma!
 

Dam başında saksağan olmanın, kimseye bir hayrı yoktur kardeşim!...


Bazen öyle yazılarıma öyle yorumlar, öyle mesajlar alıyorum ki, güzel okuyucum... Benim yazdığım yazıyla, yazıma gönderilen yorum ya da mesajın hiçbir alakası yok!...Dam başında saksağan... Vur beline kazmayı!... hali yani...

Ya diyorum, bana bu yorumu gönderen, yazıda ne dediğimi anlamamış. Ya da amacı, zaten yazdığım yazıyı okumak değil, kendi söyleyeceğini söyleyip, çekip gitmekmiş.

Milliyet Blog'ta yazmaya başladığım ilk günlerde, bu alakasız tiplerle bu günkünden çok daha sık karşılaşmış olsam da... Bu günlerde bu tiplerin sayısı oldukça azaldı çok şükür.

Bu azalışta, özellikle benim - söylediklerine kulak asmıyorum. Seni ciddiye almıyorum. Benim gözümde kaale alınabilir bir değerin, yazı ve yorum kapasiten yok maaaalesefff! - anlamına gelen; gönderdikleri yorum ve mesajları yayınlayıp, cevapsız bırakmam da; çok etkili oldu sanırım.

Arkadaşlar!... Nasıl ki ben, her yazanı okumuyor ve dikkate almıyorsam, - Ki, burada yazanların hepsini okumaya kimsenin zamanı da, gücü de yetmez bence.- herkes de beni okumak, dikkate almak zorunda değil... Benim için geçerli olan bu durum, hepimiz için de geçerlidir heralde...

Herkesçe okunmak isteyen, beğenilmek isteyen, aynı zamanda, eleştirilmekten de hiç hoşlanmıyor demektir.

Herkesi memnun etmek isteyen, hiçkimseyi memnun edemez! Gideceği yolu herkese soran da, düz yolda bile yönünü şaşırır! Eleştirmekten de, eleştirilmekten de korkmamalıyız. Eleştirilmemiz dikkate değer bir şeyler yazdığımızın; eleştirebilmemizse, ortaya konan, savunulan fikre katkı yapabileceğimizin, kendimizden de bir şeyler verebileceğimizin bir kanıtıdır bence.

Yani her iki durumda da varoluşumuzu anlamlı kılan, içine katıldığımız sürece değer katan bir davranışımız söz konusudur. Ve bu, kesinlikle takdir edilmesi gereken bir durumdur.

Burada, Milliyet Blog'ta ben de birçok yazı için yorum ve mesaj gönderdim. Genelde yazılana olumlu katkı yapmayı,  yazanı daha çok ve daha iyi yönde yazabilmesi için desteklemeyi tercih ettim Ya da yazılana illaa bir eleştirim olacaksa, bu eleştirimin nedenlerini ve gördüğüm eksiklerin giderilebilmesi için çözüm önerilerimi de sıraladım; bir bir...

" Cık! Bu yazın olmamış! Hiç beğenmedim! Sen zaten şöyle adamsın! Sen zaten hep böyle yazarsın! " diyenleriyse, amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olanlarıysa; en acemi halimle, burada yazdığım ilk gün de, bu gün de ciddiye almadım. Bundan sonra da ciddiye almayacaağım. Kayda değer bulmayacağım.

Beni beğenmeyen, herhangi bir yazarı beğenmeyen okumasın kardeşim! Size yazar, bana okur çok!.. Laf sokuşturmak için, taciz etmek için, moral bozmak için, negatif elektriğinizi bulaştırmak için beni değll, gidin, başkasını okuyun kardeşim! Nasıl olsa burada her keyfe hitap edebilecek sayıda yazar var. Gidin denginizi bulun kardeşim! Çünkü ben sizin denginiz değilim!

Söyleyecek sözü olan, buyursun gelsin. Başımın üstünde yeri var. Yazdığıma olumlu ya da olumsuz; ama mutlaka yapıcı bir yön katan, bilgi ve değer katan herkes; canının istediğini söylesin ve yazsın; amenna!... Kendisine boynum kıldan ince...

Ama... Boş vakti bol olup, " Şimdi ne yapsam acaba? Kime bulaşsam şu anda? " diyerek, amacı yazı okumak değil, laf sokuşturmak olanlar, bi zahmet! Benden, bizden, amacı sadece yazı yazmak olanlardan uzak dursun. Cık olmamış'çılar başka kapıya lütfen!

Beğenmiyorsan beni... OOOOKUUUUMAAAA! Okuma!...

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..