Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Belediye başkanlığı ve manipülasyon

Hayatta amaçladıklarının çoğuna ulaşan başarılı insanların gün gelip topluma hizmet amacıyla politikaya atılmaları takdire şayan bir durumdur. Bu niyetle yola çıkan politikacılar vardır muhakkak, ama saçları değirmende ağartmadıysak politikaya soyunanların çoğunlukla topluma hizmetin dışında gizil ya da aleni başka niyetleri olduğunu da biliriz. 

CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’nın Sena Kaleli olduğunu öğrendiğimde aklımdan yaşamımın üç yılı film şeridi gibi geçti. Zira kendisi üç yıl boyunca birlikte çalıştığım patronumdan başkası değildi. Dışardan baksam ben de doğma büyüme Bursalı, mazbut bir evlilik yaşamına sahip, ülkemizin medar-ı iftiharı güzide bir firmanın hem ortağı hem tepe yöneticisi bu hanımın, sermayedar olmasına karşın sol (görünümlü) bir partiden aday olmasını ayakta alkışlardım. Ne var ki manipülasyon denen silaha karşı savunmasızlığını ve yüksek egolarına olan esaretini bildiğimden şimdi “Allah Bursa’yı Korusun” demekten başka bir şey yapamıyorum. 

Manipülasyon ne demek derseniz, buyrun Ekşi Sözlük’teki bir açıklamaya bakalım: İngilizce’deki karşılığı “taking control of something and change”dir. Yani bir şeyin kontrolünü ele almak ve değiştirmek. Manipülasyon ya da manipüle etmek şeklinde kullanırız genelde. Mesela “Amerika Türkiye’deki olayları manipüle etti” derken -bir şekilde olayların kontrolünü ele aldı ve kendi isteği doğrultusunda olaylara yön verdi, değiştirdi- anlamında kullanırız. Türk Dil Kurumu Büyük sözlüğü’nde ise 1.Yönlendirme 2. Seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirme olarak geçiyor. 

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Hiçbirimiz anamızın karnından mevcut bilgi, sezgi ve deneyimlerimizle doğmadık. Hepimizin içinde bulunduğumuz duruma gelmesinde genetik yapımızın yanında çevremizdeki kişiler, kitaplar ve yaşantıların etkisi olmuştur. İnsan olmaklığımız sürdüğü müddetçe de etkilemeye ve etkilenmeye devam edeceğimiz kesin. O halde manipüle edilebilen insanlara neden zayıf gözüyle bakarız? Çünkü bu insanlar kendilerine yanaşan kişilerin asıl niyetlerini görmekten acizdirler. Manipülatörler genellikle erk sahibi insanların çevresinde dolanırlar. Manipülasyona açık bir erk sahibi bulduklarında hemen iş başına geçerler. Bu erki kişisel çıkarları doğrultusunda “kullandırmak” isterler. Zaafkar erk sahibi de kolayca bu kişilerin maşası veya kuklası haline dönüşür. Bu açıdan baktığımızda manipülasyonu bir “kandırma sanatı” olarak da görebiliriz. Bursa Büyükşehir Başkan Adayı’nın manipülasyona açık olduğunu söylerken işte bunları kastediyorum. 

Gelelim ikinci saptamaya: Yüksek Ego. İkizlerde daha yoğun görüldüğü bilinen bu özellik insana neler yaptırmaz ki! On yıllarca büyük bir şirketin ve camianın başında olup kendini bu kurumla özdeşleştiren kişiye gün gelip “sensiz de yürüyor işte” dendiğinde nasıl hisseder? Hiçleşme duygusundan nasıl kurtulur? Tüm çevresine işlevsizleşmesini nasıl rasyonalize eder? Bu durumun daha büyük bir ülkü ve erk uğruna kendi kararı olduğunu göstererek. İşte o büyük erk, Belediye Başkanlığıdır. 

Benim sözüm budur. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Bursa ve Sena Hanım için hayırlısı neyse o olsun. 

22 Ocak 2009, Yalova 

 
Toplam blog
: 16
: 688
Kayıt tarihi
: 03.07.11
 
 

Kırkaltı yaşındayım ama hala yirmilerimde sorduğum sorulara yanıt bulamadım. Mühendislik mezunuyu..