Bencil olmak Roma'yı da yaktırır mı?

O kadar da değil!..

Roma'yı da yakarcasına değil. Küçük megolamanlıklar bazen iyidir. Olmalıdır da!..

Küçük megolamanlık derken küçük egolardan bahsediyorum.

Farklı düşünüyorum, çoğunluğun düşündüğü gibi düşünmüyorum, sorguluyorum ve de değerlendirmelerimi sanat perspektifinden objektif bir şekilde değerlendirmeye çalışıyorum ve bu nedenle 'sizlerden farklıyım sizlerden farklı düşünuyorum' demek için küçük megolamanlıklara küçük egolara evet diyorum..

Küçük egolarınız olmazsa olmaz! Küçük egolarınızla varolursunuz çoğunlukla çünkü. Güç kazandırıyor insana küçük egolar..

Küçük megolamanlıklar da güzeldir kendinizi sevmeniz bağlamında. Kendinizi sevdikçe hem başkalarını daha çok sevmeyi öğreniyorsunuz hem de başarınız daha da artıyor daha da daim oluyor.

Yoksa tarihte bütün ormanları kestirip kendileri için devasa heykeller diktirmiş kralların aptallıkları ölçüsünde olmamalıdır tabiki..

Günümüzdeki ego ve megolamanlıklar adeta tarih boyunca bencil kralların tutumları misali neredeyse toplumları çökme noktasına getirecek düzeyde olduğunu görmekteyiz.. Maalesef acı verici bir durum!

Güç sarhoşluğu da çok fena bir durumdur ayni zamanda sevgili okurlar (yani kötü bir durum)..

Herşeyi ben bilirimcilik, herşeyi ben yaparımcılık tıpta tedavisi güç bir hastalık olduğunu düşünüyorum..

Bu tipler Pelin Batu'nun bir köşe yazısında yaptığı vurgu misali, dünyevi arsızlığın doğurduğu doyumsuzluklarla sonsuz bir su gibi akacaklarını sanıyorlar ve kısa süre sonrasında çöküşe geçiyorlar... Daha sonra da yok olup gidiyorlar tabiri caizse. Dip oluyorlar!..

Aynı zamanda Tarihçi kimliği ile öne çıkan Batu bakın ne diyor bencillik hakkında?

- "Tarih boyunca bencil krallar yüzünden toplumlar çökmüş, medeniyetler ölmüş, yok olmuştur!"

Künfeyekün olmuşlardır!

Demek ki ne olmak lazım mış?

En başta bencil olmamak lazım!

Yandan alçak, köşesinden alçak, tepesinden alçak dağları ben yarattım dememek lazım!

Herşeyden önce, önce insan olmak lazım..