Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '09

 
Kategori
Aile
 

Benim babam "Fikir Hasan"

Benim babam "Fikir Hasan"
 

Geçmişten bu güne değeri gün geçtikçe artan BABAM.


-Baba ne düşünüyorsun?

-................?

- Baba ne oldu?.... Bir şey mi var?

-..................?

Soru dolu gözleri üzerimde, sessizce bana bakıyor babam..

Ve nihayet.

-Neden bana bunları daha önce anlatmadın?...

-...............

Şimdi ben sustum.
Söylenecek çok şey olmasına rağmen, susup kaldım.
Suskunluk kimi zaman verilen cevaplardan daha derin ve anlam içerdiğini bilerek sustum.

Bu suskunluğun anlattığını başka hangi kelime anlatabilir ki?

Bulamadım....

- Bana siz, kendime yetmeyi öğrettiğinizden söylemedim....
- Kendi sorunlarımızı çözme yeteneğini bize öğrettiğinizden, söylemedim....
- Bu hayatta ayakta kalmanın kuralı bu olduğu için, söylemedim......

Yüreğine oturan derin üzüntüyü, tüm ağırlığı ile hissettim o an. Kendi yavruma duyacağım endişeyi gördüm gözlerinde.

-İşte gördüğün gibi bu sıkıntılar ile baş ettim Baba. Şu anda karşınızda, anlım açık, yüreğim rahat oturuyorum. Bu senin yetiştirdiğin evladın, kızın baba. Benden başka türlü davranma mı bekler miydin?

-...........

- Bende aynen böyle düşündüğümden dolayı sana söylemedim babacığım. Büyük sıkıntılar yaşadım ama bunlar ile tek başıma mücadele edebildim gördüğün gibi. Eskisinden daha güçlü olarak çıktım o sıkıntılardan.

- İyi de yavrum bunları bizimle paylaşsaydın daha kolay olmaz mıydı?

- Hiç sanmıyorum baba aksine daha içinden çıkılmaz olurdu sorunlarım. Ve ben sizin korumanız ile mücadele etmez aksine pes ederdim. Sen onun yerine bana mücadele etmeyi öğrettin işte bu beni bu günlere getirdi. Sen hep böyle benim yanımda oldun.

Bu konuşma babam ile aramda bir ay önce geçti.
Ben o gün, babamın evladı için bir şey yapamadım diye, içinde duyduğu hüznü ve acıyı gördüm

Size bu gün, bu ve bunun gibi sebeplerden dolayı babamdan bahsetmek istiyorum.


Babaannemin, doğduğunda yaşaması için adaklar adadığı babam, ondan önce doğan sekiz kardeşinin ölümünden sonra yaşayan ilk evladıdır. Babaannem onu bir gözünden diğerine sakınarak büyütmüş. Onun için neler yapmamış ki. Kaymaklar, ballar, yetmemiş. Turfanda karpuzun içine bal koymuş. Bu bal ile büyüyen karpuzları yedirmiş babama. Babam büyük bir saltanat ve özen ile büyütülmüş.

Babaannem bir Hasan paşa dermiş ağzından bin Hasan paşa çıkarmış. Böyle bir sevgi ile büyümüş. Okulda parlak zekası ile daha ikinci senesinde öğretmenin yerini almış. Sınıfta öğretmenin yerine ders vermeye başlamış. O kadar parlak çözümleri ve düşünceleri varmış ki. Adı bu günlerde çıkmış “Fikir Hasan’a”.


Ama Anadolu’nun zor koşullarında erken kaybetmiş annesini. Üvey anne gelmiş evlerine. Annesinin her şeyden koruyup kolladığı babamın hayatı değişmiş. Talihsizlik bırakmamış yakasını. Önce hayvanların barınağı olan ağıllarını yakmışlar. Komşu köylerden onları çekemeyen hasımları. Üç yüz baş hayvan telef olmuş. Sonra dedem har vurup harman savurarak servetini tüketmiş. Ve başlamış babamın gurbet hayatı. On dört yaşında Adana’da başlamış rençperliğe. Sonrasın da İstanbul’da komiliğe.


Annem ile anlaşmışlar evlilik için. Ama dedem vermemiş, kaçmışlar onlarda. Askere gitmeden iki çocuğu olmuş. Askerlik sonrası yeniden gurbet yollarlı görünmüş. Kıvrak zekası ve fikirleri ile işini kurmuş. Gurbetlik canına yetmiş ve beş çocuğu ile beraber göçünü İstanbul’a almış. Sene bin dokuz yüz altmış yedi. Herkes karşı çıkmış açlıktan öldüreceksin sen bu çocukları demiş. Ama babam yılmamış. Gecesini gündüzüne katmış çocuklarını ele güne muhtaç etmemiş.


Okutmuş bizleri okuyabildiğimiz yere kadar. Kendi içinde kalan okuma hevesini bizler ile yaşamış.


12 Eylül’de aile yadigarı silah yüzünden cezaevine atıldı. Tam 10 ay sorgusuz sualsiz kaldı içeride. Bunu ona yaşatan evladı idi. Ama o bir gün bile ah etmedi bana.

O kadar çok şey görüp yaşadı ki. Ama içinde kaldı o hep okuma ve öğrenme arzusu.


Çocukları ile gezdi görmek istediği yerleri ve yabancı ülkeleri. Yani üzerine titrediği çocukları onları el

üstünde tuttular veya tutmaya çalıştık.


Onu memnun etmek kolay değildir.


Çünkü babam her şeyi en ince detayına kadar düşündüğünden zordur işimiz.


Her şeyi beğenmez eksiksiz tam olmalı. Hasan’ın çocukları mükemmel olmalı der aza asla kanat getirmez.


Bu seçiciliği geçmiş her birimize. Kılı kırk yaran evlatları olmuşuz asla pes etmeyen.


Kıvrak zekamızla aşmışız pek çok sorunları Fikir Hasan’ın çocukları olarak.


Bu gün hala üzerimize titreyen,


En ufak bir sıkıntımız da, yüreği cız eden.


Adımızın geçtiği meclislerde göğsünü kabartan evlatlar yetiştiren.


Ve asla hakkını ödeyemeyeceğimiz onurlu ve büyük adam...


BENİM BABAMDIR.


BİZİM BABAMIZDIR.

 
Toplam blog
: 96
: 2224
Kayıt tarihi
: 13.06.06
 
 

Hayata güleryüzle bakmaktır felsefem ama polyannacı değil. 1961 Sivas doğumluyum, evliyim 2 kızım..