Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '11

 
Kategori
Spor
 

Beşiktaş dizi film gibi; yukarıdakiler ve aşağıdakiler

Beşiktaş dizi film gibi; yukarıdakiler ve aşağıdakiler
 

Beşiktaş bu sezonun panoramik fotoğrafını çeken bir 90 dakikada sonrasında kalesinde dev bir pantere dönüşen Rüştü ve Portekiz’den ithal ettiği yetenekli ayaklarının katkıları sayesinde kendisini Avrupa’ya götürecek turun kapısını aralayan üç golle Gaziantepspor’u yendi ve büyük bir olasılıkla da finale adını yazdırdı.

Her iki takım da genel karakterlerini sergiledikleri bir oyun ortaya koydular.

Beşiktaş’ın defansı yine önemli açıklar verdi. Gaziantepspor’un başarılı ileri üç elemanları bu açıkların arasına doğru paslaşmalarla sızarak Rüştü’nün koruduğu kaleyi şut bombardımanına tuttular. Bu şutların hemen hepsi gole dönüşecek nitelikteydi; hatta Beşiktaş’ın Rüştü öncesindeki kalecilerini gözümüzün önüne getirdiğimizde bunların gol olması gerektiğini hatırladık.

Beşiktaş ve Schuster’in temel probleminin bu maçta Rüştü’nün yaptığı kurtarışlardan daha güzel gösteren bir anlatım, açıklama olamazdı sanırım.

İstediğiniz kadar diziliş, taktik, oyuncu tercihlerini konuşalım, kalenizde bir Volkan, Onur, İvankov ve bu maçta gördük ki Rüştü yoksa bir yerde sözleriniz biter ve diğer on futbolcunun ne yaptığının öneminin olmadığı bir kader anı ile baş başa kalırsınız.

İşte tam da o sıra Galaksilerden getirdiğiniz yıldızlarınız elleri bellerinde orta sahaya yakın bir yerden rakip oyuncunun çektiği şut karşısında kalecinizin ne yapacağını izliyordur, bizler gibi.

Yukarıda yazdık, Tayfur Havutçu’nun Guti’yi tam da zamanında çıkarmasının bu maçın Beşiktaş’a dönmesine katkısını tartışabiliriz. Ancak 58. dakikaya gelindiği zaman diliminde Gaziantepspor lehine tabelada 2-3 farklı bir sonuç yazıyor da olabilirdi.

Kuşkusuz herkes görevini yapacak!

Rüştü olmasaydı bu maçı Beşiktaş açık farklı kaybederdi şeklinde okumayalım bu yazılanları. Belki şöyle daha güzel olur; Beşiktaş’ın kalesini sezon başından bu yana Rüştü’nün bu maçta gösterdiği performansa yakın bir çizgide koruyabilen kalecisi olsa büyük bir olasılıkla bu takım ilk dört içinde olurdu.

Ancak yine de şunu atlamayalım; Rüştü’nün çıkardığı şutların çekilmesine neden olan pozisyonların hazırlanması sırasında Beşiktaş defansının ne yaptığını ayrıca sormamız gerekiyor.

Beşiktaş maalesef bu sezon işte yukarıda birkaç paragrafa sığdırmaya çalıştığımız nedenler yüzünden bir türlü takım olamadığı gibi zaman zaman hak etmediği maçlarda da puanlar yitirdi.

Beşiktaş’ın rakip sahada oynayan hücum oyuncularıyla kendi alanında oynayan defans oyuncuları dünyanın kuzeyi ve güneyi ile birbirlerinden farklılaşan ve ayrılaşan ülkeleri gibiydi. Aralarında çok derin ekonomik, sosyal ve kültürel uçurumlar var. Kuzeyde yaşayanların güneyin sorunlarıyla alakaları yok.

Gaziantepspor bu maçı kaybetmeyi hatta 3-0 yenilmeyi hak edecek bir oyun oynamadı. Yedikleri goller bu ülkenin futbolcu standardının üzerinde yeteneğe sahip futbolcuların kişisel becerileriyle atıldı. Bu futbolcuların bugüne kadar o standardın üzerinde katkı yapmamış olmaları onların değerini asla unutturmamalıdır.

Zaten futbolda şöyle bir genel teamül de vardır; hani atamayana atarlar derler, aslında bu genellikle gol atmak için elinden geleni yapan ancak bir türlü muradına eremeyen tarafın içine girdiği ne yaparsak yapalım olmayacak psikolojisi ile ilgilidir. Zaten gollerden sonra gördük ki Gaziantepsporlu oyuncular kaderlerine razı olan bir kabullenme içindeydiler. Sanırım en büyük hayal kırıklığını da Tolunay Kafkas yaşıyordu. Böyle bir sonuç aklının ucundan bile geçmiyor olmalıdır.

Kuşkusuz futbolda mucizeler de var. Beşiktaş bu oyunu ile Gaziantep’te 3 gol yemeye aday bir takım görüntüsündedir. Geçen sene Fenerbahçe’nin kupada Bursaspor ile olan eşleşmesini hatırlayalım, yeter.

Beşiktaş taraftarı Beleştepe’den müthiş bir destek verdi takımına. Takımı da onlara üç gol izletti. Bu çok güzel bir taraftarlık örneğiydi.

Son olarak; Olcan Adın, Quaresma’dan çok daha tam bir futbolcu.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..