Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '06

 
Kategori
Eğitim
 

Beşikten mezara kadar eğitim Türkiye' nin neresinde

Beşikten mezara kadar eğitim Türkiye' nin neresinde
 

Evet bu laf biraz ağır kaçabilir ama işin gerçek boyutu bu. İnsanoğlu doğumundan başlayarak ölümüne kadar birşeyler öğrenerek ve bunları gelecek kuşaklara öğreterek yaşıyor. Ama Türkiyenin acı gerçeği kişi kendine göre en üst kademe olan bir okul okudu mu veya bir okuldan mezun oldu mu bitti, deniyor. Aslında o okuldan çıkınca esas öğretim ve eğitim yeni başlıyor. Okulda teorik olarak öğrendiklerimizi pratiğe geçirme yeri yaşam.

Ve bunun bir süreklilik oluşturması gerekiyor. Çünkü bilim ve teknoloji öyle bir hızla ilerliyorki, bu gün alınan bir bilgisayar bir ay sonra eskimiş olabiliyor. Bu hızla ilerleyen bir dünyada bizim eğitimcilerimiz kendilerini bu teknoljik ilerlemeye nasıl hazırlıyorlar. Hizmetiçi kurslarla veya yaz kursları ile mi? Bunları sormak istiyorum Milli Eğitim camiasına ve Devlet Planlama Teşkilatına. Ve bunlardan bizleri ne şekilde haberdar ediyorlar.

Hele hele Türk halkının eğitimi konusunda hiç bir düzenleme yok ülkemizde. Halkı bilinçlendirme kursları nerde? Halkımız bir çok yeni çıkan yasaları ve yenilikleri bilmeden evet diyor. Dünyadaki gelişmeleri bilmeden üstünkörü yapılan işler var. En basit bir konu hakkında halkımızı ne kadar bilinçlendiriyoruz. Yıllardır vergi toplayamama konusunda reklamlara iki sevimli sanatçı çıkartarak vergi toplamaya çalışan büyüklerimiz, küçük bir reklam veya broşürle vergi ile neler yapılabileceğini ve toplanan vergilerin halkın gözü önünde şu şu kalemlere harcandığını şeffaf bir şekilde içtenlikle anlatsalar sanıyorum bu konuda daha çok yol almış olurlar. Ama bütün bunları samimiyet içersinde yaparken mercedese değilde bir bisiklete binen bir başbakandan duymayı halkımız daha çok ister sanıyorum.

Eskiden bir Halk Eğitim merkezleri vardı. Halkımızın okuyup bilinçlenmesi için kurulmuş ve bunda elinden geldiğince başarılı olmuş, Tiyatroyu, kitabı ve diğer etkinlikleri halkın bilinçlenmesi ve çağdaşlaşması için yapan bir kurum. Eskiden halkımızın en üretici kesimi olan köylümüzün gelişmesini kendi içinde tamamlayacak olan Köy Enstitülerimiz vardı. Soruyorum sizlere onlara ne oldu. Bir komünizm geliyor safsatası ile korkutulan halk bütün bunları bulmuşken kaybetti. Ve sonuçta gelişemeyen köylü kesim ve hiçbir zaman bilinçli bir burjuvazisi olmayan yarım yamalak bir Türk halkı olarak yaşayan bir topluluk haline geldik. Ben bütün bu yorumları psikologlarımıza ve sosyologlarımaza incelenmesi olan bir konu olarak gönderiyorum. Bütün bunların sonucunda her gün gazetelerde boy boy tecavüz olayları ve halkı uyutma adına yapılan televizyon ve magazin programları sonucunda, sadece bu günü yaşayan bir koyun sürüsünden farkımız kalmadı. En sonunda başımızdaki bilgiç koyun sayesinde bir dağın tepesinden yuvarlanmamıza az kaldı, benden söylemesi. Saygılarımla...


Not: Bu eğitim konusunda çok duyarlı olan AÇEV' e teşekkürlerimi bir borç bilirim. Yukarıdaki fotoğrafta www.acev.org sitesinden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 8
: 1979
Kayıt tarihi
: 19.08.06
 
 

1964 KIRKLARELİ doğumluyum. Eğitim kökenli olmakla birlikte 17 yıldır yurtdışında eğitim dışında res..