Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '11

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

Betonlaşmak…betonlaşmak…

Betonlaşmak…betonlaşmak…
 

Betonlaşmak ve Parklar


Ah keşke “Beton” derken evlerin temellerine, kolonlarına konan betonu kastetseydim… Değil; millet, müteahhitler oralara gerekli betonu koymuyorlar da, en gereksiz yerleri  betonlaştırıyorlar… Mesela nereleri…

Parkları, bahçeleri …
Çay bahçelerini , gazinoları;
Çocuk parklarını;
Kentin ana alanlarını…
Hatta hatta evlerin çevresindeki bahçeleri söküp beton-arme yapıyorlar… Kuvvetli olsun; bir daha çiçek filan çıkmasın diye…
Aman ne uygarlık; aman ne kültür anlayışı… Ne insan severlik !
Deli fazlasını bulunca , bilmem neresine sürermiş… Biz de öyle… Beton, evden arttı , nereye koyalım, alanlara, bahçelere, parklara…

Anlatamazsınız… Bre millet, insanın ayağının toprağa basmasına ihtiyaç vardır… İnsan biraz, çayır çimen görmelidir; insan biraz çayır çimen üzerinde gezmelidir…insanın vücudunun elektriği ancak böyle çıkar… Yok sen bilmezsin.. beton olursa, hem temiz olur, hem güzel olur… Güzel olmuyor işte…!

Hemşerim YASAK! Çimlere basmak yasak… Hadi bakalım, yaylan; gezeceksen betonda gez…

O eskiden kalma parklar, bahçeler , alanlar hep betonlaştı… Beton beton beton… (Ama evlerin ana kolonlarında beton yok, demir yok… Ne var !) Ne olduğunu Van depreminde ve öteki depremlerde gördük… Uyduruk malzeme, uyduruk mühendislik, uyduruk işçilik… Sonra, sonra cumbur lop..  Bir iki sallantı, al aşağı… “Eee… ne yapalım… Allah böyle istedi!  Gözünüz kör olsun… Bir de Güzel Allah’a iftira ha… Olacak iş değil…

Bandırma’dayım ya… Örnekleri bu kentten veriyorum… Denizin kenarında , parklar, çiçekler, çimenler içinde bir deniz boyumuz vardı… sonra gelen Belediye, “ben bunu beğenmiyorum ..” diyerek hepsini, kaldırıp attı. Ondan sonra, dekarlarca alanı betonladı, taşladı , bir hava alanına çevirdi… O güzelim  tabii gazinolar elden gitti… Çınar ağaçlarının çoğu topraksızlıktan intihar etti (hava alamıyor ki zavallılar..) … Eh suni yapılan üç beş gazino da hizmete girdi ama , tadı yok… denizin tadı yok, ağaçların tadı yok; çayır çimenin tadı yok.

Neymiş… Beton güzelmiş (O koca sahaları betonlarken, taşlaştırırken kimlere neler ödendi bilemiyoruz…) Şimdi, bütün çarşı önü.. Beton… Çiçek yok, çimen yok … Beton ve taş medeniyeti… İşte uygarlıktan anladığımız bu… Beton ve taş …

Niye Bandırma’nın doğru dürüst bir parkı yok… Niye insanlar, bir park görmek istedikleri zaman Taa Gönen Parkı’na gidip…ohhh ,diyorlar…

Marifet mi , betondan alanlar yaratmak…!

Yapabiliyorsan, derya deniz havuzlar yarat; kocaman ağaçlı, güllü, karafilli parklar yarat… kim yapacak onları … Hepsi hikaye…

Betonlaşmayı  sonunda bizim apartmanın yöneticileri de akıllarına takmış… Oysa Apartmanın çevresinde eski yönetimin yaptığı, duvarlar  içinde çok güzel çiçeklerimiz vardı. Kasımpatları; güller, karanfiller, mine çiçekleri gelene gidene selam dururlardı.. ellerine ayaklarına sürtünürler; hal hatır sorarlardı… Kendilerinden bir iki baş çiçek koparan yaramazlara da istedikleri gibi içlerinden küfür ederlerdi… Çiçeklerimiz güzeldi; evimizi; bahçemizi  kıyıdan kıyıdan süslüyorlardı… Gelip geçenlerin de, bayağı göz zevklerini okşuyorlardı…

Yöneticiler kendi kendilerine karar almışlar. O çiçeklere su vermek için gerekli olan ayda 150 TL sı fazla görüldüğü için, bütün çiçekleri sökmeye, onların yerine beton duvarlar yapmaya karar vermişler… Şimdi beton-arme duvarlar yapılıp duruyor… Bütün çiçekler kopartılıp , çöp tenekelerine atıldı… Onları çöpçü topladı götürdü; giderlerken hepsi ağlıyordu… Eski bahçelerinden; çevrelerinden koptukları için…

Şimdi çevremizde bir demirden duvar, “DEMİR PERDE” olacak… herkesin gözü aydın! Artık çıkıp çıkıp demirperdeyi seyrederiz. Koca bir apartman da ayda 150 TLsı su parası vermekten kurtulmuş oldu…Gözümüz aydın…  Ne mutlu bize ..!

Betonlaşmak… Aslında çağımızın, hastalıklarından biri… Bazen ne kadar yanlış kullanıyoruz… İş işten geçtikten sonra… Nafile… O güzelim, parklar, bahçeler, çiçekler, güller, menekşeler…elden gitmiş oluyor…

Kimbilir o insanların da, Allah bilir, gönülleri artık betonlaşmıştır… Başka ne denebilir…

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..