Beyaz saçlı professörünüz sınıfa gitarla girerse?

60-65 yaşlarında bir hocam var. Beyaz saçlı, beyaz sakallı, biraz da kamburu çıkmış biri.

Ders anlatım şeklini hiç beğenmiyorum. Bütün ders power point' la hazrladığı sunumu okuyarak geçiriyor. Genelde dersi yere bakarak anlatıyor. Her ne kadar power point dosyalarını almamıza izin verse de, ben her ders projectorun yansıttıgı herşeyi yazmaya çalışıyorum. Çünkü biliyorum ki böyle yapmazsam uyuyacağım. Ne soru soruyor ne ses tonu değişiyor. Anlattıklarına konsantre olmak çok zor yani.

Halinden bezmis bir hali var genel olarak. Yarin "thanksgiving" burada. Cogu ders tatil edilirken, bizim hoca bizi okula cagirdi. Zaten bir proje teslimimiz vardi. 60larindaki beyaz sacli, biraz kamburu cikmis hocamiz, gulumseyerek sinifa girdi. Elinde gitar cantasi ile....

Sandalyenin birini sinifin ortasina cekti ve klasik gitarini cikardi. "Cocuklar bugun ders yok, size kendi yazdigim birkac parcayi calacagim" dedi. :) Caldi da. Sinif kapisi acik oldugu icin, gitar sesini duyan merakla gelip, sinifa bir goz atip, gulumseyip gidiyordu.

Yaklasik 20 dakika caldi. Hep akor basarak caldi ama gozumdeki hoca goruntusunu altust etti bu 20 dakikada. Vaktiyle kendinden bezmis gibi gorunen hocam, kendi yazdigi ve "John Lennon" tarzi sarkilar soyluyordu. Bir ara Ingiliz aksaniyla cocuk sarkisi da soyledi :)

Sonradan ogrendim ki hocam, 1965-1970 arasi UC Berkeley'den (Kaliforniya'da iyi bir okul) mezunmus. "Cicek cocuklar"danmis tahminimce :)

Sonra TRda bizim okullarda, boyle birsey olsa nasil karsilanirdi acaba diye dusundum :)

Hocam bugun beni sasitti. Hep boyle guzel sekilde sasirmak dilegiyle.