Beynin içi ve izi

Bir insanın ifade edebileceği; en zor, en karmaşık, en özel ifade "Beynin İçi"dir. 

Beynin içi; doğduğu günden geldiği güne kadar; gördükleri, duydukları, okudukları, düşündükleri, güdüleri, bastırılmış arzuları, absürtlükleri ve daha ifade edilebilecek ne kadar aykırı durum varsa... 

Tabiiki deklere ettiklerinden söz etmiyorm. Onlar ilgililere ulaşmış; doğrular ve yanlışlar olarak bireyin yaşamına zaten mal olmuştur. 

AMA gizledikleri, gizlemek zorunda kaldıkları veya ifade etmeyi beceremediklerinin bulunduğu beynin içi her bir insanda bir başka türlüdür. 

HATTA her bir insanın deşarj olabilmesi için bir yöntemin bir hobi türünün geliştirilmesi gerektiğini veya varsa yaygınlaştırılmasını düşünüyorum. 

ÇÜNKÜ insanlar sistemlerinin ürettiği birikintileri tasfiye edemedikleri şartlarda; ya diyaliz merkezine giderler, ya şeker kürüne başlarlar, ya da perhiz yaparlar... 

HANİ diş taşları temizlenmediği şartlarda diş etinin çürüdüğü biyolojiye sahip insan; eğer beyin gizlerini temizleyemiyorsa o beyninde (psikolojik veya biyolojik) çürümeye başlaması kaçınılmazdır. 

Her an işleyen, her an yeni durumlarla muhatap olan, gücünü nereden aldığı belirsiz; beyninin deşarjını sağlayabilecek bir yöntem bir durum insanlığın en önemli ihtiyaçlarından değil midir?

BEYNİN İZİ....

İnsanı hayvandan ayıran belirgin temel iki özellikten; birincisi dik yürüyen ve çok fonksiyonel bir bedene sahip olan fizyonomisidir. İkinciside beyin fonksiyonlarının ürünü olan becerileridir. 

Her bir insan fizyonomisi, beyin becerileri ve yetenekleri ile yaşamda pozisyon alır. 

Her bir insanın yaşamda aldığı poizsyonun temeli beyninin içine dayanır, ancak yaşam pozisyonuna ilişkin iz bırakmasıda, ne kadar bilerek yaşadığını yansıtmaya yarayacaktır. 

Eğer her bir insan; mümkünse günlük, değilse haftalık periyotlarda neler yapmak istediğini, neler yaptığını, beklentilerini, özetle düşündüklerinin ve yaptıklarının önemlilerini çok kısada olsa yazması beyinin düşünsel izini, yaptıklarıda eylemsel izini oluşturacağından insan yaşamı için bence çok önemlidir. 

Ve gerektiğinde yazdığı bu günlüklerini haftalıklarını yeni tanıştığı insanlara okuttuğunda veya muhatabındada varsa tanıştığıyla takas ettiğinde biribirlerini tanımanın en kolay ve en etkin yolu olacağını düşünüyorum. 

Örneğin ben bugün bu blogu yazdım, okuyanlar yaptıklarını yazarsa takas etmiş oluruz veya sadece bu blogu okumuş olursunuz. 

Şeffaf beyinler, durul doygun yaşamlar dileğiyle...