Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak(1)

“ Işıklı, pırıl pırıl gözleri ile etrafını süzüyordu son Türk Devleti’ nin ölümsüz, yüce kurucusu… Doğruldu usulca yerinden; göğe uçacak sanırdı O’ nu uzaktan gören… Yeleli bir gök aslanı gibi gerilmişti vücudu. İnce çelik bir yay gibi açıldı dudakları; ‘ ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR ! İLERİ !’ dediği günkü gibi duyuldu ve yankılandı sesi : ‘ İSTİKBAL GÖKLERDEDİR!’ İşte 1925… İşte dünyada bir benzeri daha olmayan bir yüce, bir görkemli kuruluşun doğması için verilen ilk komut:

‘ İSTİKBALGÖKLERDEDİR! ’ “ (*)

Kurulduğu günden bu yana, kişisel çıkarları engellendiği için Türk Hava Kurumu’na karşı olanlar, tıpkı Nazi Almanya’sının meşhur Propaganda Bakanının taktiğini uyguluyorlar. ‘Mesajların karartılması.’ Bu konuda geçici başarılar da sağladıkları oluyor. İlham aldıkları Nazi Almanya’sı Propaganda Bakanı gibi. Ama güneşin balçıkla sıvanmayacağı, Mızrağın çuvala sığmayacağı hesabını unutuyorlar. Her kurban bayramı öncesinde başlayan, kurban bayramından bir iki gün sonrasına kadarda devam eden, bir kısım basın kuruluşlarının saldırılarını hatırlayalım lütfen. Bu saldırılarını da pek çok sözde kanıtla destekleyip, halka işkence edildiğini dahi yazıp, söylüyorlar. Her kurban bayramında bu kavgaya sizler de tanık oluyorsunuz. O kadar uzun yılardır sürüyor ki bu “post kavgası”, konu hakkında yeterli bilgisi olmayan, samimi insanlar bile zaman zaman bu çıkar çevrelerinin söylediklerine inanabiliyor da.

29 Ocak 2006 tarihinden bu yana Milliyet Blog’da ‘Sivil Toplum ve Havacılık’ konularında yazmaya gayret ediyorum. Elimden geldiğince, bilgilerimle sınırlı ve yeteneklerim ölçüsünde. Bildiğiniz gibi havacılık konusunda çok fazla yazan yok. Birkaç gün önce, blog yazarı bir arkadaşımızın da ‘Havacılık’ konusun da yazdığını görünce çok sevindim. Yazısını heyecanla okumaya başladım. Sayın Özer Mustafa ONAR , bir Uçak Mühendisi idi ve Havacılık Sanayii konusunda yazıyordu. Ama yazının sonlarına doğru beni çok şaşırttı. Aydın bir Türk Genci maalesef THK’nın mesajlarını karartmayı ve karşı propagandayı iş edinmiş o çıkar çevrelerinin etkisinde kalmıştı. Yazısında; “Yıllardır kurban derisi gelirleriyle ihya olan bu kurum, önüne konulan yüksek hedeflere ulaşamadığı gibi milletin parasını model uçakçılık, paraşütçülük gibi eğlencelik işlerde çarçur etmektedir.” Diyordu. Üzüntülerimi yazısına yaptığım yorumda belirttim. Kendisinin bir THK şubesine uğrayıp çalışmalar hakkında hiç bilgi alıp almadığını sordum ve rahmetli Uğur Mumcu’nun bir sözünü de hatırlattım. “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” Sayın ONAR yorumuma verdiği yanıtta kurumun ‘Havacılık Sanayii’ ne ilişkin görevlerini yapmadığını, yaptı ise kendisine veya blog’umda bu konuyu açıklamamı istedi. Haklıydı, kurumun tüm mesajları ustalıkla karartılıyor veya falanca film ya da sahne sanatçısının(!) son sevgilisi ile olan maceraları kadar önemli olayların takip edildiği basın organlarında bir türlü yer alamıyordu. Ya da Türk Hava Kurumu ve etkinliklerinin yer aldığı gazeteler tarafımızdan okunmuyordu.

Bu gün sizlere “ eğlencelik ” işlerle milletin parasını çarçur eden kuruma ilişkin bazı bilgiler ve bu yazıdan sonraki yazımda da bazı rakamları vermek istiyorum. Cumhuriyet’ ten ve O’ nun kurumlarından yana olanları sevindirecek bilgiler.

Bilindiği gibi 1925’ de Kurulan THK’ nun; TOMTAŞ( bkz, 05 Şubat 2007 tarihli blog’um), Etimesgut Uçak Fabrikası ve Gazi Uçak Motor Fabrikası ( yakın bir zaman da bu sayfalarda yazacağım) gibi Havacılık Sanayii’ne öncü olma çabaları, Emperyalist dış güçler ve onun yerli işbirlikçileri tarafından bilinen yöntemlerle engellenmiştir. Ancak 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ( 21 Şubat 2007 tarihli blog’umda eğlencelik işlerden olan Paraşütçülük eğitimini THK’ da almış Şehit Yzb. Sami Akbulut ve arkadaşlarını yazmıştım.) sonrasında yaşanan ambargo ile yeniden yerli sanayi gündeme gelmiş ve THK kurucu ortaklığında; Tusaş Motor Sanayi A.Ş. ( TEİ), Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. (TAİ), HAVELSAN, Havelsan Teknoloji Radar Sanayi A.Ş., Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş. kurulmuş ve bu gün Dünyada önemli sanayi kuruluşları arasında yerini almıştır. Sayın ONAR, Yorumuma verdiğiniz yanıtta, “THK Uçak Sanayii kurdu da bizim mi haberimiz yok?” demiştiniz. THK’nın kurduğu bu sanayi kuruluşlarından mutlaka haberdarsınız. Bu sanayi kuruluşlarının kurucuları arasında Türk Hava Kurumu’nun da olduğu bilgisini biz size ulaştıramadık. Çok uğraştık. Ama falanca sanatçıların son sevgilileri ile gittiği gece kulübü kadar önemli olmadığı için basında yer almadığından, size duyuramadık. Ya da Post kavgası toz dumanında kaybolup gitti bu bilgiler.

Bu günlük bu kadar. Milliyet Blog’ da haftada üç gün yazıyorum. Pazartesi yazımda da rakamlarla THK gerçeğini anlatmak istiyorum. Sayın Özer Mustafa ONAR ve Cumhuriyetin temel kurumlarına sahip çıkan tüm aydınlardan bir istirhamım olacak. Türk Hava Kurumu’ nu anlattığım bu iki blog’ umu ( ikincisini Pazartesi yazacağım) lütfen iki arkadaşınıza gönderiniz. Gönderiniz ki bu Atatürk Kurumu’ nun mesajları, birileri tarafından karartılmadan, birinci elden Türk Aydınları’ na ulaşsın.

* İstikbal Göklerdedir. Gökler Bizimdir; Oktay VEREL, THK Yayınları, s; 8