Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '09

 
Kategori
Sosyoloji
 

Bilim dinin alternatifi mi?

Bilim dinin alternatifi mi?
 

Albert Einstein


Türkiye’de ve dünyada ya din ya bilim diye dayatan gruplar var. Bunlar yönetimde söz sahibi oldular. Tübitak’ı ele geçirdiler. Bilimsel yayınları dine uygun değil diye yok ettiler. Sadece bununla da kalmadı. Bilim ders kitaplarından da çıkarılıyor içerik değiştiriliyor. Bütün dünya çapında yayınlarla bilimsel gerçeklere karşı savaş açtılar. Güçleri yetince açıkça, yetmeyince yalan propoganda ile, tehdit ederek engelliyorlar.

Din onların zannettiği gibi bilimin alternatifi midir? Ne kadar büyük bir yanlış yaptıklarını bilmiyorlar. Bu dinciler bilimin yanıldığının ve Tanrı’nın varlığının ispatı olarak birçok delil gösterirler. Bilim her şeyi açıklayamaz. Bilmediği şey üzerinde laf olsun diye söz söylemez veya bilmediği konuları Tanrı’nın varlığına bağlamaz. Bu bilimin doğasına aykırıdır. Ama bilim ilerlemektedir. Dün bilinmeyen birçok şey bugün bilinmektedir. Bugün bilinmeyen birçok şey yarın bilinecektir. Dinciler bilimin yanlış, dinin doğru olduğunu gösterdikleri delillerde çoğu zaman zora düşüyorlar.

Eskiden bir geminin su üstünde yüzebilmesini Tanrı’nın varlığının delili olarak gösterirlerdi. Halbuki şimdi Arşimet kanununa göre geminin su tarafından yukarı itildiğini bilimsel olarak biliyoruz. Artık bunu çok fazla kullanamıyorlar. Ama hala bunu bir delil olarak gösterenler çıkıyor.

Eskiden Ay’ın beyaz ışığının çok özel bir ışık olduğunu, Tanrı’nın ışığı olduğunu söylerlerdi. Şimdi Ay’a gidildi. O ışığın güneşin yansımasından başka bir şey olmadığını herkes öğrendi. Şimdi artık bunurı Tanrı'nın delili olarak gösterildiğini pek duymuyorum.

Eskiden ‘bir hücre bile yaratamzsınız’ diyerek bunu Tanrı’nın delili olarak gösterirlerdi. Bugün bile ‘bir proteini yaratamazsınız’ diyen cahiller var. Halbuki çoktan protein laboratuar ortamında yapıldı. Onların deyişiyle yaratıldı. Dünyada aids gibi, domuz gribi gibi laboratuarlardan kaçmış virüslerden söz ediliyor. Virüs yapılabiliyor. Örnek olsun diye şeker hastalığında kullanılan insülin proteini laboratuar ortamında üretiliyor. Bugünlerde akıllı olanlar artık böyle söylemekten vazgeçti, çıtayı biraz yükselttiler. ‘Bir sivrininek yaratamazsınız’ diyorlar.

Bilimin attığı her adımda dinciler biraz daha geri çekilmek zorunda kalıyorlar.

Peki dini bilimin alternatifi olarak görmek ne kadar doğru? Bilim bu işleri yaparken dincilere işte siz yanıldınız, ben doğruyum demiyor ki? Bilim işini yapıyor. Bazıları da diyor ki “gözün nasıl çalıştığı anlatılıyor ama bunu Allah yarattı denmiyor.” Bilimde mucizelere, doğaüstü güçlere yer yoktur. Böyle bilim yapılmaz. Bilim yapısı öyle gerektirdiği için dünyayı herhangi bir doğaüstü güce dayanmadan, sınırının yettiği kadar açıklar. Bilim Fizik, kimya, biyoloji kurallarına göre çalışıyor ve yeni kurallar saptıyor. Aynı zamanda insanın daha iyi yaşaması için çalışıyor. Canlıların yapılarını öğrenip ona göre ilaç, aşı buluyor. Dinciler her fırsatta bilimin yanlış olduğunu dinin doğru olduğunu söyleyip ta baştan kendilerine ve dine zarar veriyorlar. Şöyle ki, bilimin yanlış olduğunu ispatlamak için verdikleri deliller bir zaman sonra bilim tarafından nasıl işlediği bulununca o madde Tanrı’nın varlığı konusunda delil olmaktan çıkıyor. Böylece bilimin attığı her adımda geri çekiliyorlar. Çünkü Tanrı’nın varlığını ve çalışma alanını sadece bilim tarafından açıklanamayan olaylarla sınırlıyorlar.

Örnek olarak şu sözü duymuş olabilirsiniz: “Ara fosil bulunamadı, öyleyse evrim teorisi yanlış, Allah vardır ve bütün yaratıkların yaratıcısıdır.” Sonra uygun bir fosil bulunur. “O sayılmaz.” Niye? “Çünkü o bulunan mükemmel bir yaratıktır. Ara fosil bulamadınız. Bulamadığınız için Allah vardır.” Bunun benzeri bir çok olay yaşanmıştır. Bilim adamları fosili Tanrı yok demek için bulmuyor. İşini yapıyor. Tanrı varsa bütün evrenin tanrısıdır. Neden sınırlı ve bilimsel olarak henüz açıklanmamış bir alanda çalışıyor olsun? Bu dincilerin Tanrı’ya biçtikleri görev alanıdır. Düşüncelerinin ne kadar yanlış olduğu açıkça görünüyor.

Öyle ise bırakın bilim istediği gibi çalışsın.

 
Toplam blog
: 125
: 6625
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

İstanbul 1980 doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. İstanbul'da oturuyorum. Dünya ve çevre hakkında düşü..