Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '07

 
Kategori
Bilim
 

Bilim matematiğin kollarında büyümüştür

Bilim matematiğin kollarında büyümüştür
 

Uygarlığın temelinde matematik yatmaktadır. Ortaçağda insanların düşünmesi suç sayılmıştır. Engizisyon akılla savaşmış ve aklı zindanlarda çürütmüştür. Rönesans ile insanların akıllarına doğa yerleşmiş ve en güzel çiçeklerini aklın içinde açmıştır. Bu çiçekleri yetiştiren, büyüten ise matematiğin toprağı olmuş. Her matematik buluş bir gün uygulanabileceği heyecanı ile gözlerini açar dünyaya…

Eflatun, “Matematiksiz kültür olmaz” demiş. Bu gün kaç kişi böyle düşünüyor acaba? Ortaçağın karanlık dehlizlerinde bile yıpranmayan tek bilim matematikti. Oysa bugün matematiğin uygarlığın ve kültürün temeli olduğu gerçeği giderek gözden kaçıyor.

17. yüzyıl bilimin tarihe açtığı bir sayfadır. O güne dek hareket halindeki bir cismin belli bir andaki durumu hesaplanamıyordu. Leibniz ve Newton’un türev, diferansiyel ve entegral hesabını bulmaları büyük bir devrimdi. Mühendislik, tasarım ancak matematikle mümkündür.

Televizyonlarda, dergilerde, gazetelerde matematiğe, tıp, fizik, biyoloji kadar yer verilmemesinin nedenini hiç düşündünüz mü? Bunun başlıca nedeni matematik terimlerini halka açıklamanın zor oluşudur. İnsanlar çoğunlukla anlamadıkları şeyleri dinlemez ve okumazlar. Gerçi son zamanlarda çoğu şeyi anlamıyor ve dinlemiyorlar ama mış, miş gibi yapıyorlar sadece.

Matematik çok az kişinin sohbet konusu oluyor. Hatta matematik problemi çözmeye çalışan insanları görenler; “Bunlar deli mi? ” diye düşündükleri de oluyor. Hatta akıl bile veriyorlar; “Aman başka işin mi yok, bırak bunları, matematikte neymiş. Okulda bize çektiren havuz problemleri değil miydi? Bazı gösteri adamları havuz problemleri ile dalga geçerek matematiğin anlamsız olduğunu iddia ederek tiye alıyorlar.

Öğrencilere de matematiği sevdirmemek, öğretmemek için her yolu deniyoruz. Hâlbuki bilimlerin en hızlı değişeni matematiktir. Öyle olmasaydı insanlar teknolojinin sağladığı olanaklardan nasıl yararlanacaklardı.

Matematiksiz bir dünya düşünebiliyor musunuz? Nasıl olurdu acaba?

O zaman Mısır’lılar taşan Nil Nehrinin altında kalan topraklarını sular çekilince nasıl hesaplardı? Kepler dünyanın ve gezegenlerin yörüngelerini geometrik bir şekil olduğunun nasıl söylerdi? Zenon paradoksunun (bir ok hiçbir zaman hedefine ulaşamaz) ne anlamı olurdu?

Matematik olmasaydı Galileo; “Felsefe (bilim) gözlerimiz önünde açık duran “evren” dediğimiz o görkemli kitapta yazılıdır. Ancak yazıldığı dili ve alfabesini öğrenmeden bu kitabı okuyamayız. Bu dil matematiktir; bu dil olmadan kitabın tek bir sözcüğünü bile anlamaya olanak yoktur. Laplace ise ölmeden önce şöyle demiş: “Bildiklerimiz çok değil bilmediklerimiz çok fazla.” Buradan şu anlamı çıkarabiliriz. Biz doğayı ve kendimizi anlamaya çalışmıyoruz. Ya da çok az tanıyıp, çok az anlıyoruz. Bir başka değişle aklımızı kullanmıyoruz. Oysa yağmayan yağmurun, küresel ısınmanın, doğal afetlerin, yaşamanın nedenlerini sorgulasak doğanın dili olan matematikle tanışacağız. İşte bu sorgulamanın dili matematiktir. Bu da bilimin yeşerdiği topraktır. Doğa insanın başına değeri biçilmez bir taç geçirmiştir. Bu taç akıldır, bu tacın en değerli taşı matematiktir.

Matematik kara tahtaya yazılmış formüller değildir. Kara tahta üzerinde parlayan en nadide mücevherdir. Bir sanat eseridir, Leonardo da Vinci’nin resimleri, heykelleri ve tasarımları gibi…

Matematik yanılır mı? Bazen yanılır, Ptolemy’nin evrenin merkezi güneş dediği gibi, Pisagor’un salt rasyonel sayılar olduğunu savladığı gibi, Newton’un ışık teorisi gibi matematik bazen yanılır. Fakat matematiğin bilimi kucakladığı ise yanılmaz…

Büyük Alman Matematikçisi Jacobi: “Ben matematiği insan aklını onurlandırdığı için seçtim” diyor. Ben de…

Sayıları Sevmeyen İnsanlar

Siz sayıları hiç sevmezsiniz,
Öyleyse evreni de sevmezsiniz, yaşamı da...
Ama konuşmaya başlarken bir, iki
Diye başlarsınız.
En korktuğunuz ders matematiktir,
Her yerde göğsünüzü gere gere söylersiniz
Ben ilkokul 3 teyken diye
başlayan matematik anılarınız ne çoktur.
Aman, problem çözmek mi, hiç aklım ermez
diyen yine sizlersiniz.
Yaşınızı sorsam; sayıları kullanırsınız.
Diyet yaparsınız kilonuzu ölçersiniz.
Adımınız atsanız sayı, başınızı kaldırsanız sayı,
Acıkırsınız sayı, yersiniz sayı, yaşarsınız sayı
Mezar taşınızda doğum tarihi- ölüm tarihi.
Silahlarınız sayıyla, savaşınız sayıyla.
Siz sayıları sevmeyen insanlar:
Çiçekleri sayın, sevgileri sayın, barışı sayın,
Sayılarda olsun mutluluklar.
Yoksa sıfır sizi bir çarpar, yok olursunuz.
Sayıları sevmediğiniz için anlamıyorsunuz evreni.
Evrenin müziği sayıların gizemidir,
Duymaya çalışın.
Sayıları içinizde duyumsarsanız, yaşamın değerini anlarsınız. Müyesser Saka

Kaynak: Tübitak Bilim ve Teknik Dergisi-Selçuk Alsan

 
Toplam blog
: 222
: 1359
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Matematik öğretmeniyim. Liselerde okutulan MEB Talim Terbiye Kurulundan onaylı matematik ders kit..