Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '10

 
Kategori
Kitap
 

Bir Fırat destanı ''Tille’nin Gelini''

Bir Fırat destanı ''Tille’nin Gelini''
 

Bir Fırat destanı


Hatay’dan koparılıp Fırat kenarındaki bir köye gelin giden Sera’nın çığlığı Tille’nin gelini. Rıfat Mertoğlu’nun okuduğum bu ikinci romanı. Ağıtsız kadınlardan sonra çok iyi bildiği yörenin yeni bir öyküsünü anlatıyor bize.

Ancak bu kitapta beni en çok etkileyen Fırat’ın ve Nemrut’un öyküsü. Öyle etkileyici ki sanki Fırat yanınızda, Nemrut sanki biraz ilerinizde size bakıyor.

Yine kırmızı bir akşam çöktü. Nemrut dağının doruklarından, Fırat’ın derinliklerine dek her şey kırmızıya kesti. Ateş kırmızısına.Alevler sardı her yanı.Gökte bulut, yerde otlar , taşlar, toprak köz renginde ışıdı. Orada o muhteşem kırmızının ortasında durdun.Kırmızıyla yıkandın. Nehirden yükselen sis, yıldızları ayı yuttu. Gökte devinen kül renginde ak, alaca bulutlar korkunç şekle büründü. Sonra bir kırlangıç sürüsü yükselip alçaldı.”

Kitabın her satırında bir destan hava seziyorsunuz. Fırat’ın hem ana hem baba, hem düşman hem dost yüzünü yer yer küçük öykülerle anlatıyor bize. Karakterler sanki komşumuz, dostumuz arkadaşımız kadar yakın.

Aşk, her yazarın aşka elbet bakış tarzı farklıdır. Tille’nin Gelinin de karşılıksız bir aşk var. Aron’un aşkı. Bu aşk yüzünden yapmadığı kötülük kalmıyor. Sevdiğini kaybetme korkusu kahramanımızın bambaşka bir yanını gösteriyor bize. Sevda karşılıksızda olsa sevdadır.

Kitabın en önemli özelliği öykünün anlatış şeklinde. Yazarımız kitabın başından sonuna kadar ikinci tekil şahsı kullanmış. Bu bana yıllar önce Erdal Öz’ün Yaralısın romanını anımsattı. İlk defa bu tarz bir anlatımla karşılaşanlar için garip gelebilir. Ama bu şekil anlatımın avantajlı yönü de karakterlerin iç dünyasında yaşadıklarını daha iyi daha detaylı anlatmakta fayda sağlıyor.

Tille’nin Gelini kısa zamanda ikinci baskısına ulaştı. Sanırım ikinci baskıda tükenmek üzere. Kitap İlya yayınevince yayınlanmış. Kitapçıların bir çoğunda bulunuyor. Ancak bulamayanlar yine Rıfat Bey’e mesaj atarak bu konuda yardım isteyebilirler.

Değişik bir tat, yeni bir lezzet ve en önemlisi destansı bir doğa betimlemesi, ilginç ve gelenek-görenekler ile ataerkil aile baskısına direnen bir genç kadının öyküsünü merak edenler için şiddetle tavsiye ederim. Eline ve beynine sağlık Rıfat kardeşim.

Ali İhsan Uğuz

 
Toplam blog
: 72
: 2174
Kayıt tarihi
: 11.04.08
 
 

3 Ocak 1958 doğumluyum. S.Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışmaktayım. Edebiyat ve sinema ilgim ..