Bir Galatasaray analizi

Sevgili okurlarım,

Çok uzun zamandır yazı yazmamıştım işlerimin yoğunluğundan dolayı. Türkiye'nin yoğun gündemi ve sürekli yaşanan olumsuzluklar nedeniyle dünyada en kolay iş Türkiye'de gazetecilik yapmak. Avrupa'daki meslekdaşlarımız konu sıkıntısı yaşarken biz ülkemizde hangi konuyu eleştirsek, hangi kişileri yerin dibine soksak diye kura atışı yapıyoruz.

Bugün de maalesef 57 vatandaşımızı kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Düşen uçak ile ilgili bir sürü soru işareti söz konusu. Eminim yine bu olayın altından başka bir dram, başka bir ihmal çıkacak. Bu dramın soru işaretleri daha şimdiden kendini gösteriyor.

Diğer yandan ben bugün bu tatsız konulara girmek yerine toplumumuzda herkesin bilgi sahibi olduğu, eleştirme konusunda iddialı hareket ettiği bir konudan, futboldan bahsedeceğim. Ben bir Galatasaraylı olarak Galatasaray'ı analiz etmeye çalışacağım. Benim doğrularım elbette herkesinkinden daha farklı olacaktır. Tüm futbolseverlerin de eleştirilerini merakla bekliyorum.

Galatasaray çok uzun zamandır yapması gereken revizyonu bu sene başında yaptı. Çok yeni bir takım oluşturuldu. Başına da efsanevi Alman hoca Kalli'yi getirdi. Kalli'yi birçok kişi eleştiriyor şu anda. Neden? Çünkü Galatasaray'da yeni bir futbol sistemi oluşturmaya çalışıyor.

Sezon başında fırtına gibi esen Galatasaray'dan eser yok. Zaten herkes o futbolu gördükten sonra şu anda Galatasaray'ın oynadığı futbolu eleştiriyor. Aslında bu futbolu sezon başında oynasalardı şu anda oynanan futbol nedeniyle kimse bu takımı ve Kalli'yi eleştirmezdi.
Peki değişen ne oldu?

Herşeyden önce takım ciddi anlamda değişti, gençleşti. Sezon başında takımda forma giyen Hakan, Ümit Karan gibi yıldız futbolcular 11'in dışında kaldı. Ayhan gibi Galatasaray'da çok kritik bir rol üstlenen futbolcu sakatlandı ve uzun zamandır kadroda yer almadı. Galatasaray'ı eleştirirken bütün bu durumları göze almak gerekiyor bence.

Sadece kadrodaki değişim değil, futbol mantalitesindeki değişiklik de çok büyük önem taşıyor mevcut durumda. Klasik 4-4-2 ya da 3-5-2 yerine Galatasaray 4-6-0 gibi bir sistemle oynuyor. Aslında en uçta görevli ve son zamanlarda Galatasaray'ın kurtarıcısı rolü oynayan Serkan Çalık da orta saha oyuncusu özelliklerine sahip. Kalli, Galatasaray'ın orta sahasını yaratıcı, teknik ve mücadeleci oyunculardan kurma düşüncesinde. Yani geçen yılki Chelsea modelini uygulamaya çalışıyor. Tek fark Serkan bir Drogba değil.

Galatasaray kalabalık ve mücadele gücü yüksek bir orta saha ile rakibini önce yormayı ve bıktırmayı, daha sonra da bitirici darbeyi değişiklikler sonrası yapmayı düşünüyor. Zaten bunu da Panionios ve Trabzon maçında gösterdi. Her 2 maçta da Galatasaray golleri oyuncu değişiklikleri sonrası buldu.

Galatasaray'ın oynadığı futbol değişiklikler olmadan önce zevk vermiyor. Kısır ama mücadeleci bir futbol ortaya çıkıyor. Rakibin de kalabalık bir savunma anlayışı uygulaması durumunda bu futbol seyredenlere işkence gibi geliyor. Halbuki biraz sabır ile Galatasaray'ın uzun dönemde mükemmel bir futbol mantalitesine sahip olacağını göreceğiz. Hiçbir takım yoktur ki yeni bir sisteme ve yeni bir oyuncu grubuna sahip iken kriz yaşamasın. Galatasaray da halen bu krizi yaşıyor. Üstelik Türkiye liginde bu krize rağmen lider durumda ve en iddialı rakiplerinin en az 6 puan önünde. İddialı rakipler derken Sivasspor'dan bahsetmiyorum elbette. Sivasspor ligin devre arasında satacağı oyuncular sonrası büyük bir düşüş yaşayacaktır.Galatasaray ligin devre arasına 3-4 puan farkla girebilirse eksik bölgelerine yapacağı takviyelerle ve alışacağı sistem ile ikinci yarıda tozu dumana katar diye düşünüyorum.

Ben şu anda her ne kadar Galatasaray'ın 6 puan gerisindeyse de F.Bahçe'nin en güzel, en göze hoş gelen futbolu oynadığını düşünüyorum. Ve yine bence Şükrü Saracoğlu'ndaki maçta Galatasaray'ı da yeneceklerdir. Ama ikinci yarı bence bambaşka bir Galatasaray ve bambaşka bir futbol ortaya çıkacak.
Düşünsenize Zico yönetimindeki F.Bahçe az mı eleştirildi oynadığı futbol nedeniyle? Ama şimdi F.Bahçe bu sabrının meyvelerini yemekte. Avrupa'da başarı çizgisini üst seviyelere çıkarmış bir takım havasında. Tek eksikleri Türkiye Süper Ligi'nde yaşadıkları konsantrasyon eksikliği.

Son olarak şunu söylemeliyim ki Galatasaray, ikinci yarıda tek pas oynayan, rakibinin başına döndüren, müthiş presle rakibini boğan, genç, dinamik, yaratıcı özellikleri olan bir takım hüviyetine girecek. Taraflı tarafsız herkes Galatasaray'ı gıpta ile takip edecek. Sadece sabır gerekiyor... Birazcık sabır...