- Kategori
- Sinema
- Okunma Sayısı
- 2319
Bir Gün (one day) David Nicholls

alıntıdır
Oysa evden çıkarken kesinlikle "dram - romantik - aşk" konulu bir film seçmeyi düşünmüyordum.
Taa ki sinema tanıtım afişlerinin arasında David Nicholls - Bir Gün (one day) filmini görene dek...
İstiklal Caddesi'nin kalabalıklığına iyice karışmadan sabahın erken saatlerinde gidip, birazdan akın akın insan selini göreceğiniz bu semti bir de sadece dükkanlarını yeni açmakta olan esnafıyla görmenizi tavsiye ederim. Bu kesinlikle daha keyifli (en azından benim gibi sakinliği sevenler için).
Sabah yerini öğle saatlerine bırakırken, Atlas ve Pera sinemalarına bakıp film seçme kararsızlığındayım.
Ve birden tanıtım afişlerinin içinde bu filmi görüyorum. Kitabını okuduğum zamanı çok net hatırlayamıyorum. Yanılmıyorsam geçen sene sonlarıydı. Beğenmiştim ama çok etkilenmemiştim.
Filmi görünce tanıdık bir sima görmüş gibi hemen kendimi ilk seansa bilet alırken buldum.
"İyi ki izledim" dediklerimden biri oldu benim için.
İlk kez mezuniyet balosunda tanışan Dexter ve Emma 1988 yılından itibaren birbirlerini yalnızca yılda bir düzenlenen okul etkinliklerinde görmeye başlarlar. Ve bu tam 20 yıl boyunca böyle devam eder.
Bu 20 yılda hayatlarında karşılaştıkları olayların hep son durağı olurlar birbirleri için. Bedenleri birbirlerinden uzak yaşasa da, fikirler hep bir noktada birleşir. Birbirlerinde...
Aşk'ta erteleme, gurur, ego bir zaman sonra 'keşke'leri getirir. Oysa ne güzeldir içinden geldiği gibi herşeyi "zamanında" yaşayabilmek.
Bu filmi izlemek aslında ister istemez bir iç hesaplaşma da başlatıyor. İnsan bazen gurur uğruna ertelediği ne varsa düşünmeye ve kendiyle içsel bir hesaplaşmaya başlıyor.
Yönetmen; Lone Scherfig
Oyuncular; Anne Hathaway, Jim Sturgess, Romola Garai, Patricia Clarkson, Georgia King, Jodie Whittaker, Josephine De La Baume...
Tatilde sinema fikri olanlar için önereceğim, merakla izlerken bittiğine üzüleceğiniz bir film.
Keyifli seyirler dilerim.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
Bu blog Sinema sitesinde de yayınlanmaktadır

Bir sinema eleştirmeni olarak bu film beni çok etkiledi. Karakterler ilk defa yüzeysel olarak geçilmememiş ve her sahneden sonra diğer sahnelerde ne olacak diye merak ettim. Film beni koskoca dalgalar aracılığıyla içine çekti. İşte sevgi öle birşey... Ama tabi sevgi ile inatlaşmamak gerek. Sevgide gurur olmaz. Ama en kötü tarafı filmin sonuydu çünkü anlamıştım önceden.
Arzu Çevikalp 12.11.2011 2:27- Cevap :
- Merhaba Arzu Hanım, gerçekten her sahne başka bir merak yaratıyor. Uzun bir zaman dilimini filme çok güzel yansıtmışlar. Çok başarılıydı. Sonunu böyle hayal etmemiştim ben aslında :( 12.11.2011 13:47
Günaydın Merve'ciğim, 2010 Haziran ayında okuduğum kitap ve şu anda hala blog sayfamın en çok okunan yazısı. (21.000'e yaklaştı..) Filmi görmedim ama inanıyorum ki en az kitap kadar güzel ve hafızalardan çıkmayacak bir film olmuş, anlatımından anladığım kadarıyla. Tanıttığın için teşekkürler canım, sevgiler.
A.Nilgün Aktaş 10.11.2011 10:39- Cevap :
- Günaydın Nilgün Hanım, Kitaptan bu kadar etkilenmemiştim açıkçası. Yani hafızamda fazla yer etmemişti. Sıradan bile bulduğumu söyleyebilirim. Ama iyi ki filmi izledim. Gerçekten çok etkileyiciydi. 10.11.2011 10:50
Evet Mervecim bize düşen keşkeleri azaltabilmek.Güzellikler diliyorum Can Merve.
Şennur Köseli 10.11.2011 8:09- Cevap :
- can a tebessüm katan güzellik olan siz ve sizin yorumlarınız:) seviyorum sizi 10.11.2011 11:43
Merhaba, Keşkelerin olmadığı bir hayat var mıdır acaba? Hiç sanmıyorum. Umarım ben de izleyebilirim bu filmi...Selamlar, iyi bayramlar, mutlu kalın...
Ayşegül HAYVAR 08.11.2011 0:25- Cevap :
- Merhaba, Bize düşen de sanırım keşkeleri en aza indirgemek. izlemenizi tavsiye ederim gerçekten güzel bir filmdi. iyi bayramlar, sevgiler:) 08.11.2011 16:42