Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '08

 
Kategori
Mizah
 

Bir İddaacının 10 emri...

Bir İddaacının 10 emri...
 

Ta baştan beri şans oyunlarına meylim olmadı.

Ta ki dört yıl önce İddaa logosundaki serçe parmağın bana ‘Şışşt gelsene koçum!’ demesine kadar.

İlk önce bu sevimli çağrıya ikircikli baksam da oyunun içeriğinde biraz bilgi, biraz yetenek, biraz da pek sevgili futbol konusunu görünce kendimi bu âlemin içine bıraktım.

Yani benim gibi kendi çapında futbol otoritesi olan bir kişi, hafta içinde oynanacak yüzlerce maçın içinde 4 doğru tahmin yapamayacaktı?

İlk başta ‘işte lokum gibi ek gelir kapısı’ diyerek kollarımı umuda sıvadım. Yaptığım birkaç kuponu cüzdanıma, kısa vadeli çek muamelesi ile yerleştirdim.

Akşam oldu, eve geldim. Kuponumdaki maçların başlama düdüğü ile birlikte içimi Meksika dalgalanması sarmıştı. Umut dediğin bu olsa gerek. Maç bitince hangi odaya doğru tek kişilik timsah yürüyüşü yapayım diye rotamı bile belirlemiştim.

Bu keyifli telaş içinde biramın ne zaman bittiğini fark etmemişim. Tazelemek için mutfağa geçtim. Eşime kıvrak bir vücut çalımı atarak dolaba yönelmiştim ki, kendileri alaycı bir ifadeyle, “Bu ne heyecan, milli maç mı var?” dedi. Haklıydı, Galatasaray’ın Avrupa serüveninden beri böyle alakalı bir maç izleyicisi olmamıştım.

Eşime, ‘Bu maçlar için minik bir bahis oynadım da ilgim ondandır.’ cümlesini kurmuştum ki tv’den cırtlak bir ‘goooolll’ sesi geldi. Ekrana plase olmamla, donup kalmam bir oldu. Kuponlarımın hepsine koyduğum en garanti maç yatmıştı. Golle birlikte ekranda sanal bir ilan göründü. İddaa logosunda ki şirin el yumruk olmuş o malum işareti yapıyordu sanki.

Ve sonraki iddaa günlerimde aynı hayal kırıklıkları devam etti. Hoş arada bir timsah yürüyüşü yaptırmasa da ‘oleeeyy’ çektiren ikramiyeler de almadım değil.

Velhasılıkelam demem o ki bütün bu yaşadıklarımdan çıkardığım şeyler oldu. Bunları İddaa dostlarına aktarmamak olmazdı. Yatacak tek bir kupona engel olabilirsem ne mutlu bana. Gelin bu sese kulak verin. Bunlar ipi ucu değil bir iddiacı için altın öğütlerdir.

    Bütün kuponlarınızı yatacak düşüncesiyle oynayın. Ya da yatınca acıtmayacak kadar. İnternet üzerinden kupon yapmayı düşünmeyin. Hırs kuponu yapacak ortam elinizin altında değil mi? Oysa bayiye gidene kadar hırsınız iner ve mantık çerçevesi içinde oynarsınız. Kupon yaparken etrafınızdaki yorumlara kulak vermeyin. Makinden çıkan ‘Ödeme yapılmıştır’ sesine aldanmayın. Aslında ‘Verdiklerinizin bir kısmı iade edilmiştir’ denilmek isteniyor. Tutmayan kuponlarınızı eşinizin yanında yırtmayın. Ya da Ankara’daki kardeşim gibi ıslatıp yırtın. Eleştirilmeye fırsat vermeyin. Kupona koymadığınız her maç kazanma olasılığını artırır. Her defasında bir tane hayal kuponu yapın. 1 YTL’ye 90+3 dakika kral olun. Ertesi günden maç koymayın. Yatınca daha acıtır. Bülten otoritelerine fazla rağbet etmeyin. Onlar sadece kazandıklarını basarlar. Tüm zamanlarda 333 kodlu tüm maçlara ÜSTÜ basın! (bu da benim ahkâmım)

Kemal Tipioğlu.

 
Toplam blog
: 70
: 734
Kayıt tarihi
: 27.11.06
 
 

Bir şirketin H.İlişkiler sorumlusuyum. Gündeme mizahi pencereden bakmak ve ürettiklerimi paylaşmak i..