Bir menajer; Kadir Dursun

Aslında herhangi bir menajer değil Kadir Dursun. O Türkiye'nin yetiştirdiği ünlü piyanist Fazıl Say'ın menajeri. Adıyaman'ın Tut ilçesinden gelmiş, daha sonra dünyaya açılmış, yurtdışında bilinen bir isim. Fazıl Bey'in değişiyle "organizasyon harikası" bir adam. Daha doğrusu Türkiye'de başarılamayanı başarmış bir adam.

Onun hikayesi çoğu kimseye benzemiyor. Çünkü kendi anlatıyor, Tut ilçesindeki gençlerin tek emeli olduğunu. Yurtdışına gidip, orada işçi olarak çalışmak... Deniyor Kadir Dursun bunu bir kere. Ama yakalanıp geri dönüyor. Hala rüyalarında gördüğü bir olaymış bu. Halbuki o, artık ülkelerden 5 yıllık vize alabilen biri.

Olayların dış yüzünden çok iç yüzüne de bakılmalı. Bir köy çocuğu, şu an en önemli klasik müzik olaylarına katkı sağlıyor. Başlangıçta klasik müzikle bir ilgisi olmamasına rağmen doğuştan gelen yeteneğiyle bu noktaya gelebiliyor. Belki halkın gözünde doktor, mühendis gibi bir önem taşımıyor ama ülkemize birçoğundan daha çok yarar sağladığı kesin. Hem tanıtım açısından, hem de kaliteli müzik anlayışının yaygınlaştırılması açısından.

Herkes tanımaz Kadir Dursun'u. Sadece klasik müzikle alakalı belli bir kesin bilir kendisini. Fazıl Say konserlerinde veya kendi düzenlediği organizasyonlarda hiç yerinde duramayan bir adamdır o. Yüzünü tanıyorsanız kolayca bulabilirsiniz, çünkü her an karşınıza çıkabilir konser salonunda. Hani öyle pop müzik menajerleri gibi sanatçısının hayranlarını küçümseyen, onlara değer vermeyen tiplerden değildir. İnsanlara değer verir ve tanısın tanımasın sanki kırk yıllık dostmuş gibi sıcaktır karşıdakine. Hani halk adamı derler ya öyledir işte Kadir Dursun. Yetişitirilişin verdiği saflık ve doğallık, onu buraya kadar getirmiştir bence. Tamam, dünya çapında başarılı olan Fazıl Say'dır. Ama başarının arkasına baktığınızda Kadir Dursun'u da görebilirsiniz. Fazıl Bey'in her konserinde titizlikle çalışır. Bunu bir yerden okumanız veya kanıtlara bakmanız gerekmiyor. Fazıl Bey'in bir konserine gidip, kendi gözlerinizle görebilirsiniz.

Kısacası Fazıl Say'ın yanında bir de Kadir Dursun gerçeği vardır. Çoğu gence örnek olacaktır, başarılamayanı başararak. Alışılmış kalıplardan çıkıp, "adam" olmamayı göze alarak, bu işe el atmıştır. Ve başarılı da olmuştur. Eğer bir doktor olsaydı bu kadar sevilen ve saygı görülen bir adam olur muydu orası tartışılır ama iyi ki Kadir Dursun organizasyon işine el atmış ve iyi ki de klasik müziği sevdirmiş doğuya. En azından dengeleniyor, "Barbie misin, magazin güzeli" adlı şarkıdan sonra Fazıl Say'ın "Kara toprak"ı çalındığında...