Bir minik kaplumbağa bahçede saklanmış

Geçen yıl bahçemizde biri büyük biri küçük iki kaplumbağa vardı. Kaplumbağadan anlayanlar, birinin 35 diğerinin de 15 yaşlarında olduklarını söylemişlerdi. Yaz boyunca bahçede dolaşmışlardı. Zaman zaman bahçede onları arardım. Küçük bir bahçeydi ama orada saklanacak yerler bulurlardı, otların arasına girerler, sarmaşıkların arkasına saklanırlardı. Sessizce bekler bir hışırtı duyunca nerede olduklarını keşfederdim. Beni fark ettiklerinde kafasını evinin içine çeker, ürkek bakışlarla seyrederdi. Ben de fotoğraflarını, videolarını çekerdim. Kaplumbağaların yavaş yürüdükleri bilinir, bu özellikleri onları masalların yavaş kahramanları yapmıştır. Onları bahçede yürürken gördüğümde hiç de yavaş hayvanlar olmadıklarını fark etmiştim.

Onları izlediğim günler boyunca ikisini de birşeyler yerken hiç görmemiştim. İki kaplumbağa sanki birbirlerinden habersiz yaşıyorlarmış gibi davranıyorlardı. Bir sabah ikisini yan yana aynı marul yaprağını yediklerini gördüğümde kafamdaki iki konu da aydınlanmıştı, aç yaşamıyorlardı ve birbirlerinin farkındalardı. Biri büyük biri küçük iki kaplumbağanın yan yana fotoğraflarını çekmiştim. O fotoğrafları gönderdiğim bir arkadaşım fotoğraftaki yan yana kaplumbağaları bir anne ve kızına benzetmişti. Başka bir fotoğraftaki biri açmış diğeri tomurcuk iki gül de aynı şey ifade etmişti o günlerde, belli ki annesini çok özlemişti.

Yaz günlerinin sonuna doğru o iki kaplumbağanın bahçe duvarlarının içindeki tutsaklıklarına son verildi. Babam torunuyla beraber gidip, İnebolu’nun yakın köylerinden birinde tarlaya bırakmışlar. 20. yüzyılda yaşamış iki kaplumbağa 22. yüzyılda da sürecek bir yaşama doğru hızlı adımlarla kaybolmuşlar.

Sabahları kalktığımda bahçede kaplumbağaları bulamadığımda eksikliğini hissetmiştim o günlerde. Bu yıl bahçede yeni bir kaplumbağa olduğundan habersizdim. Sarmaşıkların arasındaki hışırtılar, yılan veya fare gibi olasılıkları aklıma getirdiği için çekinerek baktığımda o minik kaplumbağayı gördüm. Geçen yılki küçük kaplumbağa için yapılan 15 yaş tahminine göre düşünüp, olsa olsa beş yaşında bir kaplumbağaydı. Elime aldığımda kafasını içeri çekse de büyükleri gibi korkmayı henüz öğrenmemişti. Yaz günlerinde elimde, bahçede fotoğraflarını çektim. Geçen ay yeniden İnebolu’ya gittiğimde hala bahçede olduğunu söylediler. Günlerce aradım otların, yaprakların ve sarmaşıkların arasında, bulamadım. Minik kaplumbağa bahçede saklanmıştı. Belki uyuyordur. Bulduğumuzda o da diğerleri gibi doğadaki özgür yaşamına dönecek.