Bir muallimin hatıra defteri 27 : Küçük bir deprem…

(Bayram ama bizim delikanlı evine gidemiyor. Mali durum iyi değil. Üstelik evden de mektup gelmiyor. Gurbette olmak kötü ama katlanmaya da mecbur. Bayram günü Balıkesir’de yakın bildiği ahbaplara gidiyor onların bayramlarını kutluyor. İşte o kadar…)

1.Teşrinevvel (Ekim).1940
Bu gün dini bayramlarımızdan Ramazan Bayramıdır. Bu Bayramı Balıkesir’de Mektep’de geçireceğim.

Bandırıma’da oturmakta olan Efendi ağabeyimle ablamın yanına ve Köteyli Köyü’nde oturmakta olan biricik annemin yanına gidemeyeceğim.

Sabahleyin erkenden kalkarak arkadaşım Gönen’li Mehmet sülün ile beraber Paşacamisi’ne bayram namazına gidip geldik.

Öğleye kadar şehirde bir iki gezinti yaptık. Öğle yemeğinden sonra Bandırmalı Ahmet Ağabeyimlere gittim. Orada aile halkı ile Ahmet ağabeyimle, Fatma  Hanım yengemle, valideleri hanımla, Müzeyen’le, Behçet’le Melahat’la Ayten’le, Özer’le, Metin’le, Hakkı ağabeyimle ve ailesi Mükerrem hanımla ayrı ayrı bayramlaştık.

Yukarda radyonun başında salonda bir arada oturduk. Türlü mevzular üzerine konuştuk.

Sonra Ankara’da 6.Büyük Millet Meclisinin açılışı münasebetiyle Milli Şefimiz İsmet İnönü’nün verdiği nutku dinledik.

Bundan sonra ben, Behçet, Melahat yanımıza küçükleri alarak Atatürk Parkına kadar bir gezinti yaptık. Çarşıdan dönüşte ben ayrılarak Mektebimize geldim. Akşam yatakhanede arkadaşlardan Galip, Hüseyin, Recep, Selahattin, Haydar, Yusuf’la birlikte ufak bir eğlenti yaptık.

Bu Bayramdan hiçbir zevk alamadım. Bugün bana bir Pazar tatili gibi geldi. Sebebi yanımda ailemin olmayışıdır. Aile hayatına alışkın olduğumuzdan bayramlarda bana bu zor geliyor.

Hemen hemen bir aydır bir teselli için bile olsa evden de mektup alamıyorum.

Ne yapalım Müzik Öğretmenimizin dediği gibi, birkaç sene bu sıkıntılara katlanacağız. İnşallah sonra saadete kavuşur, bu günleri unuturuz…

2.Teşrinevvel.1940
Bayramın ikinci günü olması dolayısıyla bu gün öğleden sonra Recep, Galip, Hüseyin, ben .. Dördümüz mahallelerde ve şehir içinde gezinti yaptık. Halkevi Bahçesi’nde Bandırma’dan gelmiş olan Rıza ağabeyimle görüştüm. Ondan Efendi ağabeyimlerin vaziyeti hakkında malumat aldım. Bunun üzerine Bandırma’ya mektup yazıp göndermek niyetindeyim.

Atatürk Parkı bugün pek çok kalabalıktı. Akşama kadar Parkta gezdik. Yarından sonra derslerimize başlayacağız. Artık Yılbaşı Tatiline kadar arada hiçbir tatilimiz yok. İnşallah bu seneki imtihanlarda da muaffak olursam, son sınıfa geçeriz.

6.İkinciTeşrin (Kasım) .1940

Bu gün öğleden sonra sınıfta mütalaa yaparken saat tam 3’e 7 kala bir iki saniye süren şiddetli bir yer depremi oldu. Öyle tesirli oldu ki sıralar ve pencereler bangır bangır titreyerek gürültü çıkardı. Kürsüde Fizik öğretmeni Enis bey vardı. Böylece heyecanlı bir an geçirdik.
Mütalaadan sonra Çarşamba olduğu için izinle şehre gezmeye çıktık.

Dün akşam yatakhanelerimiz tanzim edildi. Biz 36 nolu yatakhaneye düştük.

Bugün de sofralar tanzim edildi.

10.İkinciteşrin (Kasım).1940
(Ant)
Biz Türk Gençliği , Atasının bıraktığı mirasa, onun Cumhuriyetine, Onun inkilâplarına, Onun kuvvetli ve kudretli rejimine daima sadık kalmaya; toprağına kanımızı, istiklaline canımızı vermeye şerefimiz, gençliğimiz, namusumuz ve Türklüğümüz namına söz veriyor and içiyoruz.

Bu gün sabahleyin saat 9’da ebedi şefimiz Atatürk’ün ebediyete intikal edişinin ikinci yıl dönümü ihtifalini yaptık. Merasimden sonra Park’ta Atatürk Madalyonuna çelenk götürüp koyduk.
( Alman orduları  Rusya içinde ilerliyor; 24 Ekim 1941 tarihinde Harkov'u işgal etti. 28. Ekim’de Litvanya'da Alman SS birlikleri 9.000 den fazla Yahudiyi Kaunas şehrinin meydanında kurşuna dizdi. 6.Kasım: Leningrad önlerinde Ruslarla büyük savaş başladı. Türkiye’de ise 12. Kasım.1941’de Erzincan'da 5.9 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti.)