Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '13

 
Kategori
Güncel
 

Bir Zamanlar T. Dursun K, "Emekçileri" Yazdı. Şimdi Emekçiler, O'nu Yazıyor !

Bir Zamanlar T. Dursun K, "Emekçileri"  Yazdı. Şimdi  Emekçiler, O'nu Yazıyor !
 

İşte Yardımcısı Hamide Bahriyeli


Ege’nin yetiştirdiği ünlü hikayecimizi hem kutlayayım dedim, hem de bir röportaj yapayım dedim. Bilindiği gibi bu yıl ilk kez düzenlenen “Tarihi Çevre ve Kültür Varlıklarını koruma dalında “ İzmir’e katkı Özel ödülü,  Tarık Dursun K’ya verildi. Bunu konuşacaktık güya.

Bu gidişimizde öğrendik ki, Tarık Beyin emekçisi Hamide Bahriyeli, bir vefa borcu niyetine, boş vakitlerinde Tarık Beye sormuş da sormuş. Cevaplarını da bir deftere yazmış. İleride kitap haline getirilecek. Sayfaları uzattı “oku” diye.

Yazar Aydoğan Yavaşlı  bu konuda: “ Bir zaman Tarık Dursun K, emekçileri yazdı. Şimdi  de emekçileri onu yazıyor.” Dememiş miydi. Aynen öyle. Defter dolacak sonra kitap için baskıya verilecek, kitap olacak. Böylelikle Tarık Dursun K’yı, bir de emekçisinin gözüyle okuyacağız.

Dedim ya, hazıra kondum gittiğimde. taslağında, akla gelmeyecek sualler sormuş Tarık Beye. O da cevaplamış. Kır atın yanında bulunanlar, ya huyundan, ya da suyundandır. Öyle ya!

Ben burada cevapları yazıyorum. Bunlardan siz, sualleri  tahmin edebilirsiniz.  “Daldan dala atlayarak” şöyle  başlıyor ünlü ustamız:

“ Yazarlığın eşiğine adım attığımda, Hemıngway, Sait Faik, Orhan Kemal, Kemal Tahirler vardı. Ben bunları kendime örnek aldım. Örnek alınacak kişilerdi.”

“Milliyet yayınlarını yönettim.Yazarlardan çocuk kitapları yazmaları istedim. Kimse çıkmadı. Çok kızdım Gazetecilik dönemimden kalma, folklorcu yanımı, masal arabasına koştu. O araba kimler yoktu ki “ Pamuk Prensesler, Keloğlanlar, Şehzadeler vs”

“Yaş 82. Bundan sonra çocuklar için yazmak, çocukluğumu yaşamak, çocuk olmak istiyorum.  Eh, bundan sonra çocukluğumun zamanına dönme vakti geldi. Kendim için yazmak istiyorum”

“İyi bir hikayeci olmak için, için disiplin şart. Sizi büyütür ve yüceltir. Yontup,  adam eder. Çağımızdan bir zamanlar, ünlü hikayeciler gelip geçti.”

“Genç kuşak yazarlarını, izleyebiliyorum. Gerçek yetenekleri, büyüsün de görelim.”

“ Aşk! Sihirli kelime. Aşk, benim yazdıklarım, sizin ise  okuduklarınızdır.  Sık sık aşık oldum. Karımla aşk evliliği yaptım. Ondan sonrta defteri kapattım.”

                            

                   TARIK DURSUN K'NIN ALDIĞI ÖDÜLLER, DOLAPLARA SIĞMAMIŞ. MASALARA TAŞMIŞ.

“İzmir’de doğdum, büyüdüm ve yaşıyorum. İzmir, beni, anlı şanlı yazar yaptı. İzmir, alçak gönüllü bir şehirdir. Alçak gönüllü ve kendi halindedir. Sırası geldiğinde de kükrer, ısırır”

“Yazılarımı, her şart altında yazarım. Gürültü ortamı fark etmez. Sessizliği sevmiyorum.”

“Ben atı, suya kadar götürürüm” deyişimin manasını soruyorsanız özeti şudur. Bireyin sorumluluktan kaçışını ve toplumsal korkaklığını açıklar”

Soyadımı reddetmeme gelince. Evet babamı kırdım. Aile bireyleri içinde yaşanan eğrilikler vardır. Sonradan bunlar ivme kazanır. Sürekli bir çatışmanın içinden çıkamazsınız. Benimki, soyadımı kullanmayarak bir başkaldırıda bulunuyorsam, sebepleri buralarda aramak lazımdır.”

“ Roman, söz sanatıdır. Roman, doğduğunuz günden bir ucundan öbür ucuna bağlantılı ya  da bağlantısız sürecin izdüşümüdür. Bazı ahmaklar bunu fark edebilsek keşke”

“Dünyaya bir daha gelsem, yine de edebiyatı seçmezdim. Çünkü edebiyat, kendi başına buyruk yaşamayı seçen insanlara bireysel değil, çoğunsal yaşamın, insanı daha mutlu kılmasının mümkün olduğunu savunur. Ve bir türlü de bunu insanoğluna anlatamaz.

“Yazarlıkta hayal gücü nedir?” diye çok soran oldu. Belli bir tanımı yok. Bence, hava cıva gibi bir şey olmalı. Ne somut, ne de soyut yani. Gerçekte hayal gücü denen nesne, her ev lazımdır. Genel kanaat, sanatçılarda bulunur bu nesne. Çoğumuzun şurasında burasında  saklı kalmış hayal gücü yeteneklerimiz vardır muhakkak. Hayal gücümüzü bir liman gibi kullanıp, bazen oraya sığınmıyor muyuz? Hayal gücü, insanın insan yapan bu güç, insanın yüzünü, hep yarınlara çevirir.”

“Yazar olup da, geçimini sağlayamamak, yalnızca Türk yazarlarına özgü bir durumdur. Ucuz telif ücreti, yüzleri kızartır.”

“Kaç kitabım mı oldu? Bunu bir konferansta da sordular. “Yüz  kadar olmuştur” deyince  “oha!” diye bir ses yükselmişti. Bunun  bana değil, topluma çekilmiş bir “oha” olduğuna şüphe yoktu. Bir toplum betimlemesi vardı bu ünlemde.”

“Yazar ve süreklilik konusuna gelince. Bıkkınlık, her yazarın başına gelebilir. Yazma olgusunun bütün çabalara karşılık yetersizliğinin bilincine varış. Gereken ilgiyi görememe. Kendini yenileyip  aşamama korkusu.”

“Babam bizi bırakıp gittiğinde 7 yaşındaydım. Tek anım, babamın ehlikeyif  oluşudur. Terasta rakı sofrasını kurar annem. Udunu da alıp ona şarkılar söylerdi. O da eşlik ederdi. (Ördek suya dal da gel)

Tarık beyin emekçisi Hamide  Bahriyeli, koskoca defteri doldurmuş. Kitap yapacak bu röportajı. Çok uzundu ben kısalttım. Röportaj yapmağa gittik güya. “Sobelendik.”

Şimdi sıra emekçilerde, öyle ya! Kır atın yanında  olmak, ” işte böyle bir şey.

 

 

 DOSTLARININ DİLİNDEN  TARIK DURSUN  K' YA HEDİYE KİTAP:  "Ö  P  Ü  L  D  Ü  N  Ü  Z" KENDİSİNE BAKAN YARDIMCISI  HAMİDE HANIM TARAFINDAN YAZILMIŞ. YAZARIN YAŞ GÜNÜNDE YAZARIMIZA  HEDİYE EDİLMİŞ BİR KİTAP.  BİR ÇALIŞANIN VEFA DUYGUSUNA BAKINIZ SİZ...

EMEKÇİSİ  HAMİDE BAHRİYEL' NİN DAHA ÖNCE DE, YAZAR TARIK DURSUN K'  DAN HABERSİZ DOSTLARINA UFAK UFAK NOTLAR ULAŞTIRARAK GENİŞ BİR ARAŞTIRMA YAPTI. VE HEPSİNİ BİR KİTAPTA TOPLAYARAK YAZARA DOĞUM GÜNÜNDE HEDİYE ETTİYDİ ...BU KİTAP, İŞTE YUKARIDAKİ KİTAP  " ÖPÜLDÜNÜZ ÇOCUIKLAR"   VE YAŞ GÜNÜNDE, TARIK BEYİN BU JEST KARŞISINDA GÖZLERİ YAŞARMIŞTI. İŞTE. VEFANIN BÖYLESİ...ENDER İNSANLARDAN.

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..