Balbay, "İzmir'i Salladı" !

Balbay ve ailesi bir arada

Ergenekon Davası kapsamında tutuklanan ve 4 yıl 9 ay sonra Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla tahliye olan Mustafa Balbay, 2011 yılında milletvekili seçildiği İzmir’e geldi. Balbay’ın ilk durağı İzmir Gazeteciler Cemiyeti oldu.

Cemiyete saat 10:00’da Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel’le birlikte gelen Balbay’ı CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, CHP İzmir Milletvekilleri Hülya Güven, Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, PM Üyesi Berrin Dilekçi, belediye başkanları, ilçe başkanları, partililer ve geçmişte birlikte çalıştığı meslektaşları karşıladı.

Balbay’a basın toplantısı sırasında nazar boncuğu takıldı. Sembolik olarak üyelik talep fişi hediye edildi. Cemiyetin girişine, “Sen yokken çok eksiktik. Aramıza hoş geldin, sevgili Mustafa Balbay. Gazetecilerin ve Türkiye’nin gururusun” yazılı pankart asıldı. Mustafa Balbay, CHP İl Başkanı Ali Engin ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel Cemiyetin penceresinden beyaz güvercinler uçurdu.

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, İzmir'de ilk ziyaretini üyesi olduğu İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ne gerçekleştirdi. Balbay, meslektaşlarıyla kucaklaşırken hapiste yattığı 5 yılı temsilen 5 beyaz güvercini özgürlüğe bıraktı. Tam bu sırada heyecan, doruğa ulaştı.

Sabah 10,00 da başlayan basın toplantısında, binaya sığmayan gazetecilerin yanı sıra, halktan da çok sayıda Balbay hayranları, kapıda basın toplantısının bitmesini, sokakta bekledi. Ki bundan sonra, halkıyle kucaklaşacak olan Balbay’ı, CHP otobüsü açılışlara götürmek üzere kapıda bekliyordu.

Gazeteciler Cemiyeti binasında adım atacak yer yoktu. Balbay basın toplantısında şunları söyledi: “İzmir'lilere söz veriyorum. Siyaseti dik durarak diyalog kurarak yapacağım. Türkiye’nin yeni bir siyaset diline ihtiyacı var. Balbay bu siyaset diline adaydır” dedi.

B albay, içeride ve dışarıdaki izleyicilerin alkışları arasındaki konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gabriel Garcia Marguez'in çok güzel bir sözü var. Diyor ki “ Gazeteci yaşadığı çağın tanıdığıdır." Ben diyorum ki "Türkiye'de ise gazeteci yaşadığı çağın sanığıdır”

Parlamentoda Başbakan Yardımcısı (Bülent Arınç) dedi ki 'Eğer gazetecilik yapacaksınız biraz cesur olacaksınız. Sayın Balbay gibi 5 yıl hapis yatmayı göze alacaksınız' gibi bir değerlendirme yaptı. Gazeteci için tutuklanmak meslek hastalığı gibi. Madenci akciğer hastalığına, öğretmen varise yakalanır. Hemşireler bulaşıcı hastalığa yakalanır gibi yaygın bir meslek hastalığı haline gelmiş durumda. Gazeteci tutuklanır meslek hastalığı haline gelmiş durumda. Hükümet'in de bunu güncel gidiş ve icraat gibi görebilmesi. Türkiye, bu konuda deyim yerindeyse sabıkalı pekçok ülkeden daha kötü durumda” cdedi.

Ve İzmir Gazeteciler cemiyeti, cemiyet olduğundan beri ilk defa eski ve yeniler olmak üzere ilk defa Balbay için bir araya geldiği görüldü. Hatta içlerinden birisi: “ İzmir’de bu kadar gazeteci olduğunu bilmiyordum” dedi.

Havanın ayazına rağmen, tüm Kordon Boyunda halk, ellerinde bayrak, balkonlara, pencerelere üşüşerek Balbay’a tezahürat yaptı. İzmir, halkıyle sımsıkı kucaklaştı. Ve Balbay, İzmir’i salladı böylelikle. Coşku, tükenmeyen sevgi gösterileri ve gözyaşları, bunu teyit ediyordu. Ve, işte “İzmir budur” dedirtircesine

Ve Balbay şu parola ile imajını belli etti: “ Bana geçmiş olsu diyorlar. Diyorum ki; geçmiş olsunlar, gelecek olsun”

GÖZÜMÜZE ÇARPANLAR: 1 ) İzmir basını, bu kadar bir kalabalığı, bünyesinde taşımamıştı.

2 ) Dışarıda bekleşen halk, soğuğa rağmen, gittikçe kalabalıklaşması dikkati çekti

3 ) Basın mensuplarından biri “ İzmir’de bu kadar gazeteci var mıymış yahu” dedi.

4) Bana geçmiş olsun diyenlere “gelecek olsun” demekle Balbay, büyük bir felsefi deyiş yapmış oldu. Eskiye mazi, yenmişe kuzu derler’in mantığını, kökünden silkeleyerek, biten, tükenen, yok olmuş, itibarsızlaşmış bir mazinin küllerinden, geçmişinden, bir gelecek çıkarma, gelecek umma, ileriye dönük zenginleşme olarak “dik durma” çıkışını yapmanın, her babayiğidin harcı olmadığını da, laf arasında ima etti.

4) Başkan Sertel’in gözlerini, şimdiye kadar hiç böylesi pırıl pırıl görmemiştik. GÜNEŞ’te beraberken, atlattığı haberlerde bile gözleri, gözlemlediğim kadarı ile bu kadar “pırıl” değildi.

5) Balbay’ın kadın hayranları, en çok sevinçten, mutluluktan göz yaşı dökenler arasındaydı.

6) Balbay, ellerinin ikisini de yumuk halinde tutma alışkanlıığı edindiğini sezinledik. Yumruğunu devamlı sıkmasının hikmeti anlaşılamadı.

7) Salıverilen hürriyet kuşlarından biirinin, bir müddet salındığı yere dönme çabası vardı. Sonra aşağısının, yukarısının tezahüratından korktu, havalanarak oradan uzaklaştı.

8) Bu kuş fikri kiminse, çok çarpıcı ve orjinal bulundu.

BASIN TOPLANTISINDA SİYASİLER, MİLLETVEKİLLERİ, BELEDİYE BAŞKANLARI, DE VARDI. RESİMDE CHP. kONAK İLCE BAŞKAN YARDIMCISI FİLİZ SEZER

YUKARTIDA: DUAYEN GAZETECİ PROF.ŞADAN GÖKOVALI, HAYRANLARI İLE

BASIN TOPLANTISINDA RENKLİ SİMALAR VARDI. HERKES DAĞILDIKTAN SONRA GAZETECİLER CEMİYETİ YÖNETİMİNDEN ELİT SİMALAR VE VE DOSTLARI BAŞBAŞA KALABİLDİLER. RESİMDE YÜKSEL BAYSAL,GAZETECİ YAZAR SEVİM GİRAYLAR, BAŞKAN YARDIMCISI MİSKET DİKMEN, YÖNETİM KURULU ÜYESİ GAYE KARADAĞ, DİVA AJANSTAN ERSEV ÖZTEPE VE FİLM ÜRETİM MERKEZİ VE MİLLİ FOLKLORCU İSMAL ÖZBOYACI GÖRÜLÜYOR..