Biri beni ikna etsin!

Havalar ısındı ya, biz Antalyalılar oturduğumuz yerde dondurma gibi erimeye başladık.

Antalya sıcak havalarının en önemli özelliğidir, nem oranının yüksekliği. Sıcak ve nem bir arada olunca soluğu ille de plajda alacaksınız ve Akdeniz’in serin sularına kendinizi bırakacaksınız. Hoş, “serin su” hem de Akdeniz’de.

Neyse efendim, dün hafta sonu idi ve feci bir sıcak vardı Antalya’da. Öyle sanıyorum ki 45 derece civarında bir sıcaklık ve insanı bunaltan cinsten bir nem güne hakim olmuştu.

Öğle sıcağı sonrasında ailece bir deniz faslı yaptık ve yaklaşık üç saat kadar plajda denizin tadını çıkardık. Deniz faslından sonra büyük Migros’tan alış verişe gittik. E tabi denize gitmeyen Antalyalı vatandaşların önemli bir kısmı kendisini Migros alış veriş merkezine atmış. Otoparkta yer bulamadığım için aracımı büyük Migros’un tam karşısında bulunan Akturparkın (Lunapark) otoparkına bıraktım ve üst geçitten geçmek için yürümeye başladım. Akturpark gişelerinin önüne geldiğimde ilginç bir görüntü gözüme takıldı. Rengârenk başörtüleri ile yaklaşık elli kişilik bir grup genç kız gişelerden jeton almak için sıraya girmişti.

Başörtüler ipeksi kumaştandı ve mor, yeşil, lila, sarı, siyah ve aklınıza gelebilecek her tonda renklerden müthiş bir renk cümbüşü ortaya çıkmıştı. Yaşları 20 ila 28 arasında değişen bu genç hanımların üzerlerinde yine o inançlı kesimin giymiş olduğu pardesüler mevcuttu. Krem ve gri tonlamaların ağırlıklı olduğu pardesüler de hemen dikkat çekiyordu.

Ya ben!
Ben denizin üzerinde ise pantolon şort ve yaz sıcaklarında giyinmekten çok hoşnut olduğum beyaz bir tişört ile bayanların yanından geçtim ve az ilerideki geçite doğru yürümeye başladım. Sıcak mı sıcak bir hava ve insanı hakikaten canından bezdiren bir nem ortalığı kasıp kavuruyordu.

Her neyse efendim, kimsenin giyiminde ve de kuşamında yoktur gözümüz. İnançlarından dolayı giyiniyorlar, anladık. Saygımız sonsuzdur. Giyinsinler. Düşünceleri böyleymiş ve bize de saygı göstermek düşer ki kendileri başkalarına saygı gösterir veyahut göstermez, kendilerinin bileceği iştir.

E şimdi ne olursunuz beni ikna ediniz efendim.

Sıcağın bu denli tavan yaptığı ve nem ile rutubetin birbirine karıştığı bu günlerde, bu tarz bir giyim anlayışının, hangi sağlık normu ile örtüştüğüne dair birileri beni ikna ederse, bu insanların düşüncelerine olan saygım birkaç kat daha artıverecek, bilesiniz.
Yoksa bu genç hanımların, Antalya’nın şu nemli ve sıcak havasında çektikleri ezaya ve de cezaya baktıkça içim bir tuhaf oluyor, hallerine üzülüyorum, bilesiniz.