Biri Bizi Kandırıyor

Son zamanların siyasi literatürüne giren kelime bizi kandırdılar. İktidar partisi olan hükümet hatta Cumhurbaşkanını kandırmak ne kadar da basit bir şeymiş de biz anlayamadık. Ülke şahssi duygularla veya sempatik ilişkilerle mi yönetiliyordu da kandırıldınız. 

Tüm yerel ve genel medya kanallarını açınız sayın Cumhurbaşkanı Avrupayı eleştiriyor, Müslüman olan Suriyelileri bize verdiler oradaki katliama dur demiyorlar orda akan kanın vebali sizindir diye veryansın ediyor. Bizim saf ve temiz muhtarlarımız ve vatandaşlarımızda elleri patlayıncaya kadar alkışlıyorlar. Hiç birisinin de aklına gelmiyor bakınız Kasım 2015'den bu yana verilen şehit sayısı 420'lere dayandı bu akan kanın vebalini kimse sormuyor. Soramazlar çünkü onların görevi askerlik ve polislik yani ölmek için para alıyorlar. düşünce yapısı maalesef bu. Ama Suriye'deki din kardeşlerimiz savaştan kaçtılar. Onlar masum siviller. Yahu Vatanın elden gidiyor ben ne onlardanım, ne de bunlardanım deyip savaşmayıp başka ülkeye kaçacaksın bir de bunlara masum diyeceksin. Ayıp denen bir şey var ama anlayana...

Bakınız ikinci seçimden bu yana ülkedeki canlı bomba eylemleri nedeniyle ülkemize giren turist sayısında gözle görülür bir azalma başladı, ülkedeki iş adamları ve diğer ülkelerin bizimle olan ticaretleri sıfır seviyelerinde tabir yerinde olacak zorunlu ihtiyaç haricinde harcama yapılmıyor. Ama AKP taraftarları meyva ve sebzedeki fiyat artışını bile Allah yağmur vermedi de ondan arttı diye suçu İlahi kudrete havale edip, taraftarı oldukları partiye yine toz kondurmadılar. Ülkenin birinci öncelikli sorunu terör belası, işssizlik, gelir adaletsizliği ve sistemin işletilmemesi. Ama iktidar kanadına ve Cumhurbaşkanlığının öncelikli konusu Başkanlık sistemi. Sadece şunu sormak istiyorum Sayın Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken neden hiç başkanlık sitemi hakkında tek bir konu dahi geçmez iken şimdi başkanlık sistemi dillerden düşmüyor.

Nedeni çok açık Cumhurbaşkanını halk dahi seçse Başbakanlık gibi icra makamı olmadığını anladı.Tam sorumsuzluk işine geliyor ama ülke yönetiminden de bir türlü vazgeçemiyor. Darbe anayasasını değiştireceğiz diyen iktidar kanadına sormak lazım ey iktidar 23 milyon kişinin seçip meclise gönderdiği ve hükümet görevi verilen Ahmet Davutoğlunun görevden alınması sizce olağan bir şey mi?

     Cumhurbaşkanının partiyle ilişiğinin kesilmesini istemiyorsunuz da zaten Cumhurbaşkanı ilişiğini kesmediği gibi partiyi ve hükümeti saraydan da yönetiyor o kadar anayasa çiğnenyor ki siz daha hala bu anayasa cinayetini kişisel çıkarlarınızdan dolayı görmüyorsunuz.

    Düşük profilli başbakan tanımını yapan sizlersiniz buna başka mana yükleyen de sizlersiniz, aldatıldık diyen sizlersiniz, hala aldatılıp ülke yöneten de sizlersiniz, dün övdükleriize bu gün söven yine sizlersiniz. Bakınız İŞİD haftalardır sınırınızdan Kilis'i bombalıyor dirayetli bir ülke gibi uçağını kaldırıp misilleme yapamıyorsun. 

     Liderimiz dediğiniz sayın Cumhurbaşkanını Amerikaya gittiğinde Devlet Başkanı olarak karşılayan yok tam bir siyasi kriz vay beni sevenlerim karşıladı diye birilerine el sallayıp gülücük dağıtmak değil dünya lideri olmak. Biz Türk devletleriyle dahi birleşemedik entegre olamadık hala suudi kralına şirinlik yapıyoruz. Suudi kralının İsrail ve ABD'nin uşağı olduğunu dinlerini dahi yaşamadıklarını herkes bildiği halde din kardeşliği alanından girip de bunlarla yakın ilişkiler bizim ülkemizi yüceltmediği gibi profilini düşürür. 

     Tavuk bile yumurta üretebilmek için kıçını yırtarken yattığımız yerden ağır sanayi olmaz. Beyinleri yurtdışına kaçırırsanız ürettiğinizi zannettiğiniz arabayı evet bir Türk üretir ama patentini Avrupanın bir ülkesi alır biz herzamanki gibi arkasından bakarız. 

    Etkili yerler yanımız yandaşımız değil etkili kişileri koyalım, yönetilenin ülke olduğunu unutmayalım ve ALDATILIP KANDIRILMAYALIM ARTIK BU YALANLARA KİMSE İNANMIYOR