Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Haziran '11

 
Kategori
Sosyoloji
 

Cariye Robotlar -1-

Cariye Robotlar -1-
 

Cariye robotlar hayatımıza yön verecek


Bugün teknolojik olarak ileri ülkelerin felsefeci, psikolog ve sosyologları, yaklaşan kaos ortamı üzerine tartışmaya başladılar. En fazla iki nesil sonra, dünyada var olan bütün kavram, ideoloji ve düşünceler, yeniden elden geçmek zorunda kalacak. Çünkü kadın – erkek çiftinin arasına, büyük, siyah bir gölge giriyor. 

Robot nedir? Hemen TDK sözlüğüne bakıyoruz. Belirli bir işi yerine getirmek için manyetizma (mıknatıs özelliklerinin bütünü) ile kendisine çeşitli işler yaptırılabilen otomatik araç. Berbat bir tanım, değil mi? Tartışmaya bile değmez, yerimiz az, geçelim. 

“Robot” kelimesi, Çek oyun yazarı Karel Capek’in tarafından dünyaya literatürüne hediye edilmiştir. Robot düşüncesi ise, çok eskiden beri vardır. Bir çok uygarlığın mitolojisinde, “robot” olarak tanımlayabileceğimiz insanımsı makineleri görürüz. 

Efsaneler ve bilimin hızlı ilerleyişinden güç alınarak tasarlanan, insanların yan gelip yattığı, bütün işleri robotların gördüğü bir dünya, pek çok yazarın hayal gücünü gıdıklamıştır. İnsanımsı robotlar, pek çok filme de konu olmuştur. Yeniler “I, robot”u vs. bilirler ama biraz daha yaşlılar için, “Blade Runner” filmi unutulmazdır. Robotların insanların arasına karışması durumunda yaşanabilecek karmaşayı önlemek için belirli kuralların konulması gerektiğini düşünen ve “robot kanunları” diye anılan kuralları ortaya koyan kişi ise İsaac Asimov’dur. 

USA Today dergisinde yayınlanan bir makalede (bana gönderen dostum Derya Unutmaz’a teşekkürler) http://www.usatoday.com/tech/news/robotics/2008-03-01-robots_N.htm dünyada yapılmış olan ilk robotlar olarak, Japonların yaptığı, kimono giydirilmiş, çay ikram eden makineler gösterilmiş. İşte, sen senin olanı ortaya çıkarmayı bilmezsen, olacaklara verilebilecek mükemmel bir örnek daha. Gümbürtüye gitti bizim Eb-ül İz. Onun “Abdest aldıran robot”u dünyanın ilk robotu idi. (Hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler http://www.ebuliz.com/ adresine bakabilir hatta oradan flash programıyla internet ortamına uygulanmış orijinal kitabına ulaşabilirler. Çok güzel bir uygulama. Yapanları kutlarım) 

Hayatımızı çok kolaylaştırdığı halde, “mutfak robotu”nu, robot olarak düşünmeyiz pek. Çünkü robot dediğimizde, aklımızda oluşan imaja pek oturmaz mutfak robotu. Oysa, yediğimiz lokmadan bindiğimiz otomobile kadar her yerde robotların parmağı var artık. Teknolojinin gelişmiş olduğu ülkelerde, endüstriyel robot sayısı, yüz binlerle ifade edilir hale geldi. 2005 yılında, Japonya’da, 370.000 endüstriyel robot çalışıyormuş. 2025’te bu sayının 1.000.000 olacağı tahmin ediliyor. 

Japonlar, endüstriyel robotların yanı sıra, insansı robotlar geliştirmek için de uzun süreden beri uğraşıyorlar. Yurdumuza da gelen Asimo bu çalışmaların bir ürünü. Artık ürettikleri robotlar, 6 basit mimiği vermeğe başlamışlar; Kızgınlık, korku, üzüntü, mutluluk, şaşırma ve iğrenme. 

Amerika’da da robotlar konusunda benzeri çalışmalar yürütülüyor. Örneğin Star Wars’daki Luke’un koluna benzer bir kol, engellilerin kullanabilmesi amacıyla hayata getirilmiş durumda. 

http://www.youtube.com/watch?v=R0_mLumx-6Y&eurl=http://www.sciencepunk.com/v5/2008/02/the-bionic-luke-arm-for-amputees/ 

Tabi bu çalışmaların gideceği bir tek yer var. İnsansı Robotlar veya gavurca deyimiyle Androidler. Bunlar, insanların çalışamayacağı yerlerde çalışacaklar. Okyanusun dibinde, uzayda, belki de Mars’ta. Hatta savaşları onlar yapacak, böylece insanlar ölmeyecek, yaralanmayacak. İyi de onların oralarda bir yerlerde çalışmaları, savaşmaları v.s. için insan şeklinde olmaları gerekmiyor ki. 

Dünyaca ünlü yapay zeka uzmanı David Levi 50 yıla kadar hem psikolojik, hem de cinsel açıdan insanları tatmin eden robotlar yapılacağını söylüyor. http://www.usatoday.com/life/books/reviews/2007-12-17-robot-sex-book_n.htm 

İşte sadede geliniyor, Pandora’nın kutusu açılıyor yada bizim deyimimizle “zurna, buralarda bir yerlerde “zırt” diyor.” Burada anlıyoruz ki, esas anılması gereken film Blade Runner” değil, “Stepford Wives”mış. 

İnsansı robotların yapılma amacı, cinsellik güdüsüne cevap vermek. Biraz tedirgin edici gözüküyor ama bu belki de sadece yeni bir fikir olmasının verdiği tedirgin ediciliktir. Zaten o kadar dert etmeye de gerek yok. Nasıl olsa bu işin testini Türkler yapacak değil. Japonların robotik teknolojiye olan merak ve önderliklerini hesaba katarsak, ilk adımı da onların atacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Deri ile aynı etkiyi veren suni malzemeler üretiliyor, erkekleri ve kadınları cinsel olarak cezbeden hormon salgıları ve kokular biliniyor, hatta bazıları sentetik olarak elde edilebiliyor. Robotik bilimi hızla ilerliyor. Robotun vücut koordinasyonu için bugünkülerin çok ötesinde işlemciler gerekiyor ama dert değil. Silikon bazlı bilgisayarlar üzerinde harıl harıl çalışılıyor. Süper iletkenler, çok çekirdekli işlemciler falan filan. Yani teknik altyapı olanca hızıyla hazırlanıyor. Büyük ihtimalle ön tipleri görme şansımız olacak. Çünkü 50 yıl diye verilen süre, neredeyse mükemmelleştirilmiş olan insanımsı robotun, mesela N 76 X’in yapılacağı yıl. 

İyi, hepsi tamam da kardeşim, bunların başlangıçta dediğin o kavramlarmış, ideolojilermiş, onlarla ne ilişkisi var diye sorabilirsiniz. Endüstriyel robotlar bile, sosyal hayatı az buz değiştirmediler. Bir robot, 10 işçinin işini yaptığı için, sadece kas gücüne dayanarak çalışan kişilerin önemi azalmaya devam ediyor. Yani bugünkü robotik şartlar dün olsa, Almanya’da yaşayan Türk kolonisinden bahsedilmeyebilirdi. 

“Cariye Robotlar” dedik başlığa. O, erkekler için olan robotların adı olabilir sadece. İşin kötüsü, kadınlar için yapılacak olanların adını koyamıyoruz. Çünkü böyle bir kavram kültürümüzde bulunmamakta. Kadınlar için, dilimizdeki hiçbir kelime, cariyenin taşıdığı anlamları taşımıyor. “Zıbık Robotlar” desek, onun da anlamını sözlüğe bakmadan anlayamayız. Zaten Osmanlı’dan bile daha terbiyeli olduğumuz için, onu kelimeyi de uçurmuşuz. Kadınlar için cinsellik kölesi falan mı desek? 7 kocalı Hürmüz’ün robot kocaları mı? Daha fol yok, yumurta yokken, sorun başlıyor. Ki biz, cinsel ve duygusal işlevler üstlenebilen robotlardan söz ediyoruz. Kolay kolay yutulabilecek bir lokma değil bu. Giriş peşrevi burada sona erdi. İşin toplumsal, kültürel, dinsel, ekonomik boyutlarını gelecek yazıda inceleyeceğiz. 

Kutsi Akıllı (Yazının 2. bölümünü http://diflek.com/952/cariye-robotlar-2/ adresinden okuyabilirsiniz) 

 
Toplam blog
: 32
: 1615
Kayıt tarihi
: 01.06.11
 
 

Olduğu gibi kabullenmek yerine "neden" sorusunu sormayı yeğlerim. 25 seneye yakındır senaryo çalışma..