Birilerinin bu adamlara gazeteciliği anlatması lazım

Bu konuyu yazıp yazmamayı düşündüm ama yine de yapamadım.

Olayı belki de biliyorsunuz.

Geçenlerde “kararname olayı ile gündeme oturan HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun basın toplantısı yaptı.

Daha önce Ertosun’un şu anda mahkemesi devam eden bir örgütün üyesi ile resimleri gazetelerde yayınlanmıştı. .

Ertosun da o kişi ile aile yakınlığı olduğu için görüştüğünü dile getirdi.

Olay buraya kadar normal.

Ertosun herhalde bu durumdan rahatsız.

Ben haklı yada haksız Ertosun’u savunmuyorum.

O sırada bir gazetenin muhabiri olan İsmail Uğur, Ertosun’a “Efendim; genç hakim ve savcılara illegal oluşum mensuplarıyla yemek yemelerini, böyle bir araya gelmelerini tavsiye eder misiniz?..” diye yöneltti.

Sonra kargaşa çıktı.

Soru neden sorulur.

Bilmediğin bir olayın cevabını almak için.

Peki o muhabir bu soruyu sorarken, karşısındaki adamın “evet tavsiye ediyorum.” Cevabını mı bekliyordu.

Tabiî ki hayır.

İnsan cevabını bildiği soruyu neden sorar?

İşin daha kötüsü gazetenin Ankara temsilcisi kendi gazetesinde “Kartele gezetecilik dersleri”diye köşesine taşımış,

http://www.habervaktim.com/yazaroku.php?id=16311

Güya Milliyetinde içinde bulunduğu gruba ders veriyor. Muhabirin soruyu son derece nazik bir üslupla; gayet şık sorduğunu, sorunun gayet yerinde bir soru olduğunu savunuyor. Soruyu da tam mânâsıyla gazetecilik sorusu diyor.

Ülkemde neler oluyor neler?

Birilerinin bu adamlara gazeteciliği anlatması lazım.