- Kategori
- Eğitim
Biz seni anlamıyor
İngilizce öğretmeni olduğum halde geçenlerde ders boş geçmesin diye Türkçe dersine girmek zorunda kaldım. Aslında ben halimden memnundum, çünkü hep merak etmişimdir İngilizce derslerinde o "biz seni anlamıyor" bakışlarının Türkçe derslerinde nasıl olduğunu... Anadille yapılan bir ders ile yabancı dille yapılan bir dersin farkını... O günkü konunun "Çocukluğa Özlem" olması beni daha fazla heyecanlandırdı. Sonuçta konuya yönelik motivasyon sağlayıcı birçok şey anlatabilirdim kendimle ilgili...
Kitaptaki okuma parçası Nurullah Ataç'a aitti. Yazar çocukluğunda uçurtma uçuramadığından çünkü ailesinin bunu günah olarak gördüğünden bahsediyor ve uçurtma özlemini dile getiriyordu. Bende hemen atlayıp kendi çocukluğuma dair özlemlerimden bahsetmeye başladım... O ürkek gözler beni o kadar içten dinliyorlardı ki anlatam. Daha sonra "peki" dedim "sıra sizde. Hadi bakalım, bahsedin siz de çocukluğunuza dair özlemlerinizden..." O 13 yaşındaki masum bakışlar yine o " biz seni anlamıyor" bakışlarına bürünüverdi...
Bir kaç dakika sonra anladım; "Türkiye'nin en doğusunda çocukluğunu bile yaşayamadan gençliğe adım atmak üzere olan bir grubun içinde olduğumu... 20 yıl önce benim sahip olduğum şeylere bu zavallı çocuklar hala sahip değil...! Ve sonra, şunu birkez daha anladım ki eşitlik diye bir kavram da yok...