Bizler nitelikli insanlarız!

Şimdiki “moda”ya ben de uyayım dedim. Bakın MB nelere kadir arkadaşlar... huyundan mıdır suyundan mıdır, buraya gelen kendini şöhret içinde buluyor! Ben bile, bir sabah uyandığımda kendimi yerel bir sanal gazetenin köşe yazarı olarak görü verdim! (Bir süre bu rüyayı görmeye devam ettim, ta ki birilerinin canı yanana kadar!)  

Allah Allah dedim, köşe yazarlığı kim, ben kim? Ama sağ olsun MB; birçok yerde mükemmel bir referans oldu benim için. İnsanlar Yazıyor gogulataya “M.Talip Girgin” önlerine yüz sayfa açılıyor! Tabi bunlar hep MB sayesinde oldu! Asla inkâr edemem.  

Önce pir dostumuzla, sonra rahmetli Mumcuyla, sonra uncuyla, sonra nakliyeciyle, sonra manavcıyla, sonra aşçıyla, sonra doktorla, sonra velespitçiyle, sonra biraz uçuk biraz kaçıklarla, sonra yalandan siyasetçisiyle, polemik polemik yahu arkadaşlar âlem burası yaa! :)  

Kimisi "aile" dedi;  

Öyleyse yapalım dedim bir toplantı... Yaptık eş dost arkadaş... Gelen geldi gelmeyen sağlar bizimdir. O toplantıda konuşacaklarım vardı benim! Ama sağ olsun Beran Hanım; konuyu açmama fırsat vermeden lafı ağzıma tıkadı! :)  

“Boş ver dedi; biz onca yol gelmişiz (Antalyalardan) MB derdi, bizi mi gerdi? Biz bakalım sohbetimize” Eh benim laf dinlemediğim nerde görülmüştür! :)) Tamam dedim ablam, sen nasıl istersen... Ettik sohbetimizi 22 Arkadaş. Çok da eğlenceli oldu be. :))  

Her neyse eğitimimizi tamamladık geldik bu güne; bakın, yaprak dökümü sürüyor bir süredir! Peki nedendir? Tabi sağ olsun arkadaşlarımız yazıyor gerekçelerini bir bir. Ama bana sorarsanız hakikat o değildir! Hakikat başka şeydir. İşte o gün ben o toplantı da konuyu açabilseydim; bugün gidenlerin ve içinden çıkılmaz polemiklerin asıl sebebini bilirdik!  

Bugün arkadaşlarımız koşarak dertlerini açmaya gelmezlerdi “blog” kategorisine! Sağ olsun MB ta, Beran Hanım gibi susturdu beni. (!) İşte biraz oradan biraz buradan... “B” planı tehlikelidir arkadaşlar... en son söylenecek sözler, en başta söylenir. Çünkü ipin ucu kaçmıştır artık... gidenler döner mi geri? Söylenenler unutulur mu?  

MB tan ayrılanlara gıpta ediyorum; bu bir alkol, bu bir nikotin bağımlılığından kurtulmak gibi bir şey!  

Onlar kurtuldu, bizler ise tedavideyiz. En azından ben! Ama bazı ihtiyarlar var, onlarınki, umutsuz vaka! :)) Şimdiye kadar yazdıklarına bir bakın, sonra ne istediğine! Hani kabadayılık? Hani dayılık? Hani cesaret? Yemezler bey baba. “Kendine yapılmasını istemiyorsan başkasına yapmayacaksın.” Bak resmin altında ne yazıyor? “Gözlüksüz okumak için tıklayın” Ama sen garanti olsun diye gözlüklerinle oku! Burada eğitimi tamamlayan her insan, isterse yerel gazetelerde bir köşe tutar (!) kimse kimseden üstün değildir.  

Adı sanı bilinmeyen duyulmayan yerlerde yazmak ne ola ki? Hoş istersen Milliyette, istersen Hürriyette yaz. Bugün Başbakan eleştiriliyorsa, senin ne ayrıcalığın olabilir ki?  

Üstün olan insanlar acizlik içinde koşturmazlar sağa sola, verirler cevabını, babalar gibi adamına! Ha nerde kalmıştık? Anlatamadığım meselede! Şimdi siz bana diyeceksiniz ki “Boş ver Talip Usta; MB derdi bizi mi gerdi” Eh doğrudur vallahi... ne güzel eğleniyoruz... kim öğrenmek ister ki gerçeği? Bakalım kimler geçecek bu kez de dedenin tezgahından! Kimler alacak cevabını; MB tan, olmadı spottan! :))  

Hadi, kavgaya gidelim!  

Ramazan’mış, Şaban’mış, Recep’miş kime ne? Kurtaralım dedeyi be!  

Eskiye rağbet nasılsa bir tek bizde var...  

Saygılarımla...  

Milliyet Blog Üniversitesi mezunu/ Ordinaryüs Profesör, Ferforje'ci, Balıkçı, = :))  

M.TALİP GİRGİN