İkinci “Sarı Sıcak” yaz

Geçen yaz “Sarı Sıcak” programını keşfedenler yaz sonuna kadar izlediler bu programı. Milliyet Blog’un eskilerinden Aydın Sevinç o günleri, o günlerde yazmış (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=3461).

TRT’de Gölgeler vardı bu düzeyde bir program, özel kanala gidince kaybolup gitti (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=22305). Şimdi TRT’de tekrarları gösterildiğinde de zevkle izliyoruz.

Sarı Sıcak’ın bu yaza ait yayını başladı. Bu yaz akşamlarının bir güzelliği olacağını biliyorum.

Önce Cem Karaca, ardından Barış Akarsu söyledi ve en sonunda canlı olarak Emre Altuğ, Şevval Sam, Ferhat Göçer ve Hüsnü Şenlendirici söylediler “Islak ıslak” şarkısını. Barış Akarsu'nun, yüzünde bir damla yaş olan bir fotoğrafı göründü ekranda, yaşam savaşı veren sanatçı için umut dilekleri iletildi.

Şevval Sam bir Zeki Müren Şarkısı ile sürdürdü “Şimdi uzaklardasın”. Bir ay önce ODTÜ’de konserin adıydı “Şimdi uzaklardasın”. Şevval Sam ve Ferhat Göçer “Karadır kaşların ferman yazdırır” dediğinde altmışlarda radyodan dinlediğim türküler geldi aklıma. Az sonra Kazım Koyuncu ile söyledikleri türküleri söyleme sözü ile yeni şarkılar başladı. Kazım Koyuncu’nun ölüm haberi de o kötü haber gelmesin umudu içindeki günlerden sonra gelmişti. Barış için gelmesin böyle bir haber dileğimdi.

Sonra Barış’ın ölüm haberi geldi, şarkıyı yarım bıraktılar ve “Islak Islak” şarkısını onun anısına söylemeye başladılar seyircilerle birlikte ekranın altında “Barış Akarsu Anısına” yazısıyla.

Barış Akarsu son dönemde televizyon yarışmalarından çıkanlar içinde en iyilerdendi. Sanatçı gibi bir sanatçıydı, gençti, gelecekte büyük başarılar bekliyorduk ondan. Yazık oldu. Sevenlerin başı sağolsun.

Sarı Sıcak'ta seyircileri gösteriyor, üzgün yüzler görüyorum, çakmaklar yakılmış anmak için. “Yeter ki ıslak ıslak bakma öyle” diyor onun için söylenen şarkı. Seyirciler hep bir ağızdan “Barış barış” diye bağırıyor.

Geçen hafta Sarı Sıcak programında yazmaya başlamıştım, program hakkında. Bu akşam seyrederken aynı yazının altına notlar yazıyordum, bir yandan başka bir müzik yazısı yazarken, sokakta akordeon çalan adamla ilgili. Sonra bir şarkının ortasında Barış’tan kötü bir haber geldi. Ölüm soğuktur, acıdır, en acısı zamansız ölümdür. En zamansız ölüm genç ölümdür. O anda yazdıklarımı toparladım ve hemen yayınladım “Barış Akarsu haberi Sarı Sıcak'ta geldi” başlığıyla (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=50310).

Bir reklam arasından sonra program içeriğinde değişiklik yaptıklarını söylediler. Hüsnü Şenlendirici klarnetine hüzün yükledi. Müzik dünyası bir arkadaşlarının ardından görevini yapıyordu. “Özledim, o sesini özledim, gelmedin can yoldaşım gelmedin” diyor ardından söylenen başka bir şarkı.

Canlı yayının güzelliği. Emre Altuğ şarkı söylüyor. Selami Şahin’den bir şarkıya gecenin hüznünü katarak söylüyor. “Hasretin içimde bir alev gibi, sensiz geçen her gün bir asır gibi”... Sonra sahnenin mesajını veriyor: “Şov devam ediyor”

Şevval Sam bir başka erken ölüm için, Kazım Koyuncu için söylüyor bir zamanlar beraber söyledikleri türküleri. “Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim” Bu akşam Karadeniz’in neşeli türkülerinde bile hüzün var.

Emre Altuğ akışa henüz eklenen şarkısını provasız oldukları için tek klavye eşliğinde söylüyor: “Sen yoksun”...

Geceye bir usta daha katıldı gecenin ilerleyen saatlerde, geceye neyin büyülü sesi karıştı Ömer Faruk Tekbilek nefesinden.

Sivas’ta yitirdiklerimiz de unutulmadı onlar içinde söylendi. Bu akşam yitirdiklerimizi andık.

Hüsnü Şenlendirici’nin klarnetiyle bir geçişten sonra “Ölürsen yazıktır sana kanmadan” şarkısını Şevval Sam'dan dinledik. Hep beraber “Bir de bana sor” derlerken Çiğdem Talu ve Melih Kibar’dı andıklarımız.

Bu akşam “Sarı Sıcak” biraz farklı oldu Barış’tan gelen haberden sonra. Değişmeyen yine 2 şarkıda bir araya giren reklamlardaydı.

Programın sonuna geldiğimizde baştaki hüzünlü hava azalmıştı. Sahne dünyasının gerçeğiyle yüzyüzeydik: Şov devam ediyordu.

Yanan mumların eşliğinde son sözler söylendi. Barış Akarsu’ya gönderilebilecek en güzel şarkıyla “Mekanı cennet olsun” dileğiyle “Cennet” şarkısı ile veda ettiler.

Ankara 4-5 Temmuz 2007