Beyin hastalıklarının ve kalp krizinin ilacı: Yabanmersini

Bilim adamları yabanmersininin insan beyninin genç kalmasını sağladığını, Alzheimer gibi ciddi rahatsızlıkları önlediğini keşfetmişler. Biz insanlar için ne de güzel bir haber. Doğa yine sağlığı kendi elleriyle bize sunuyor. Halbuki, ne kadar da yakındık kendisine. Aslında o hep orada duruyordu ama biz tam olarak keşfedememişiz, birilerin gelip keşfetmesini beklemişiz sanki !.

Yabanmersini’nin hastalığı tamamen iyileştirmenin pek mümkün olmadığını söyleyen nörologlar, yabanmersini sayesinde hastalığın daha başlamadan engellenebileceğini ya da başlamış olan hastalığın etkisini azaltabileceğini ifade ediyorlar. Çeşitli laboratuarlarda fareler üzerinde yapılan deneylerde, öğünlerinde düzenli olarak yabanmersini ile beslenen kobayların daha az beyin hücresi ölümü yaşadıkları saptanmış. Ayrıca içerdiği anti-oksidan bakımından zengin olan yabanmersininin, kalp krizi riskini de azalttığı belirtilmiş. Şimdi, bu haberi okuyan herkes dağda bayırda yabanmersini arayacak. Bulursanız toplayın ama bilinçsiz tüketmeyin. Peki, yabanmersini’ni tanıyor musunuz? Görseniz bilir misiniz? Bilmeyenler ve görmemiş olanlar için biraz bilgi vereyim. Şekli şemali resimde görüldüğü gibidir.

Yabanmersini (Vaccinum myrtillus), ülkemizde İnar olarak da bilinir. 30-35 cm yükseklikte, kışın yapraklarını döken küçük bir bitkidir. Ülkemizde özellikle kuzey Karadeniz dağlarının fundalık ve ormanlık bölgelerinde bulunmaktadır ve yaban mersini meyveleri ile reçeller de yapılmaktadır. Hoş bir aroması ve ekşimtrak tadı vardır. Önceleri hayvanlara yedirilen bu meyve şimdilerde Yabanmersini’nin mor renkli kapsüllerini ek gıda olarak bulabilmeniz mümkün.

Yabanmersini, Vaccinum cinsinden Türkçe’de çay üzümü veya çoban üzümü denilen bir çalı ailesinin bir üyesidir. Vaccinum cinsinin Kuzey yarım küre’nin serin ve dağlık bölgelerinde yetişen 450’den fazla türü vardır. Yabanmersini, 30-35 cm yüksekliğinde kırmızıdan mor renge kadar dolgun ve etli meyveleri olan küçük bir çalıdır. Meyveleri Temmuz’dan Eylül’e kadar toplanabilir. Yabanmersini, yüzyıllardır lezzetli ve yabani meyve olarak bilinir. Meyvelerinin, 1862 yılında Kuzey Avrupa’da basılan bir kitapta göre yabani, lezzetli bir yiyecek olarak kullanıldığını, reçel, şurup, tart ve pastasının yapıldığını belirtiliyor. 1100’lü yıllarda yazılmış şifalı bitkilerle ilgili bir kitapta adet kanamalarını düzenleyen bir meyve olarak tavsiye edilmiştir. On altıncı yy Almanya’sında yaşayan herbalistler (Şifalı Bitki Uzmanları) ise yabanmersini meyvelerini mesane taşları, karaciğer rahatsızlıkları, öksürük ve akciğer hastalıkları için bir çare olarak tavsiye etmişlerdir. 18. yy‘dan itibaren özellikle Almanya’ da yabanmersini meyvelerinin kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu ülkede yabanmersini preparatları, çeşitli bağırsak hastalıkları, tifo ve karahumma, ağız, deri ve üriner sistem enfeksiyonları, gut ve romatizma için kullanılmışlardır. 20.yy başlarında ise kurutulmuş yabanmersini meyvelerinden yapılan çay, ishale, kanlı basura, şeker hastalığına karşı ve sakinleştirici bir tonik olarak, ayrıca iskorbüt‘ü önlemek (C Vitamini eksikliği), aşırı kanamayı durdurmak ve ağız içi yara ve iltihaplar için gargara ve dezenfektan olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Yabanmersini meyvelerine karşı asıl ilgi 2. Dünya savaşından olmuş. Çünkü yabanmersini’nin gözlere iyi geldiği biliniyormuş ve özellikle 2. Dünya savaşı sırasında İngiliz Hava Kuvvetleri pilotlarının, doktorların önerisiyle bol miktarda yaban mersini reçeli yiyerek gece uçuşlarına çıktıklarını ve yorgun gözlerini dinlendirdiklerini belirtiliyor.

Yabanmersini meyvesinin yararları saymakla bitmiyor. Ama genel olarak faydaları şu şekilde belirtiliyor : Göz yorgunluğu, miyopluk, katarakt, karasu (Glokom:Göz tansiyonu), şeker hastalığından kaynaklanan görme bozuklukları (Diyabetik retinopati), gece körlüğü, gece görüşünü artırıcı, kamaşma, retinayı güçlendirici, kılcal damar çatlamalarını önleyici ve tavuk karası (retinitis pigmentosa) hastalığının ilerlemesini yavaşlatıcı, kabızlık, bulantı, mide krampları, ülser önleyici, kan şekerini düşürücü, iltihaplanma, kolajenin (collagen) stabilize edilmesi, pıhtılaşmanın azaltılması, damar sertliği oluşumunun engellenmesi ve antioksidan etki ile varis, basur (hemoroid) 'e karşı iyileştirici özelliği var. Gıda takviyesi olarak yemeklerle beraber günde 2-3 kez 1 kapsül alınabilir. Bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.

Gördüğünüz gibi, doğa yine insanlığın hizmetinde. Haydi inar toplamaya !..

../..