Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '07

 
Kategori
Blog
 

Blogcu'larla aşık atılmaz...

Blogcu'larla aşık atılmaz...
 

Blog’cularla 'aşık' atılmaz. Onlar her yerde vardırlar. Nitekim de öyle oldu.’ İzmir rüyalarına’ doyamayan İzmirli Blog’cular, hafta sonu bir araya geldiler Bostanlı ‘Güzel Sanatlar Parkında’ zenginliklerini birleştirip, buradan demir alarak engin muhabbetlerle yedi denizi dolaşıp, aynı yere gelerek tekrar demir attılar. Sonra hararetle sarılarak birbirlerini uğurladılar. Sonra da evli evine, köylü köyüne döndü..

İzmir blog buluşması epey oldu, biliyorsunuz. Oradaki rakam, 20-25 kişi idi. Bu gidişle hafta sonları bu buluşmalarla, bu sayıya neredeyse yaklaşıldı. İlk rüya buluşmalarına yaklaşıp, geçecek gibi bu katılımlar. Neşe Hanım, hiç üşenmeden Uşak’lardan geliyor. Gidişat onu gösteriyor ki, halka gittikçe genişliyor.

‘Ben Kalyoncu!’

‘Ben Kuşkayası!’

‘Ben Doğa!’

‘Ben Tijen!’

‘Ben Mavili İzmirli!’

‘Ben neşe Evrim! Az-buz şey mi bunca blog ailesinin bu fertleri bir araya, ’gönüllü’ olarak severek gelip, buluşuyorlar, koklaşıyorlar, sarılıyorlar. Saniye kesilmeden muhabbetleri deryaları aşıyor.

İki tanışmamış, karşılaşmamış insan. Bir anda buharlı ütü gibi, bütün pürüzleri dümdüz edip, bir tek vücut olabiliyor .Olmaması zaten mümkün değil, birbirlerini, yazılarından, verdikleri mesajdan anlıyorlar. Birbirlerine adres verip, birbirlerini evlerine davet edyorlar. Az, buz şey midir o? Davulsuz, zurnasız, göz yaşısız kına gecesi olmaz. Buradaki kına gecesi gibi atmosferde herkes, ’ben hem giderim hem ağlarım’ yerine ‘ ben gülerim, güldürürüm’ havası hakim.

İlyas Bayram, İnönü’ye gidecekmiş.Blog buluşmasına. Doymamış üye yazmağa. İzmir gurubuna kanca atıyor sen de gel diye ‘Tayyare uçağında uçacağız’ diyor ve ekliyor’ Kağıt kalemi al da gel. Gökyüzünde blog yazacağız’ Uçağa hiç binmemiş İlyas. Sevinçli. ’Hava basıncı farkı var, yükseklerde, diye takılıyoruz. Bakarsın uçuk kaçık yazarsın, MB.idaresine takılır yazıların sonra’ diyoruz, gülüyor.

Ahmet Üstündağ, Şükriye Kayhan, Ayşe Can, Murtaza Çelik, Aydın Gülşen, Hülya Tercan, sonradan gelen S.Aydın ve Culduz’un ablası. Daha önce Pelin kulağıma eğilip, ’’Bu abla çok müthiş. Çok asil. Bayılıyorum’ dedi. Biz de tanıştık. Peline hak verdim.

Gündem yoğundu. Kahve falına bakılmadı. Pelin Kalyoncu , hiç kahve içmiyor. Birisinin tılsımı bozulmasın diye.MB.un kulakları çınlatıldı bol bol. Yazıların 3 gün, üç gece bekletilmelerine kadar ne var ne yok ortaya kondu. Bir sempozyumdu sanki. Tahliller, analizler, etütler, bir laborant titizliği ile ortaya kondu. Bazı bazı, ’çok bilmişler’ gibi de konuşmalar yapldı.Ama, daha önce bilgilendirilmedikleri için, bilmeden yapılan konuşmalardı,

Bizden de bir not: MB. üyeleri, piyasadaki köşe yazarları değiller. Ama bazıları, onları üçe, dörde, beşe katlar. Bu gerçeği, idaremiz görmez mi? Bilmez mi? Bilir. Hepsini bilir.Ortalığı alevlendirmemek için renk vermez. Ketumdur. Su sızdırmaz.Gına gelmedikçe de vanaları açmazlar.

Diyoruz ki, bu buluşmalara , MB.dan bir kişi temsilen katılsa, bloğun iç dinamiklerini tahlil imkanını bulur. MB.un geleceğine ışık tutacak raporlar hazırlanır. İdaremiz, bu konuda katı. ’Birine gidip, öbürününkine gitmek olmaz deyip, hiçbiri’ diye karar alınmış.

Bu toplantılarda çok şey dile getiriliyor. Herkes bir çözüm üretiyor. Karşılarında, elle tutulur bir yetkili bulunmayınca, herkesin konuştuğu, kendine kalıyor. Herkes sanal çünkü. Bir temsilcimiz olsa, not alınacak çok şeyler olur elbet.Niçin yapılmaz acaba?

Milliyet Blog, bir aile. Bir yerde bir parmak kanasa, o an hemen alarm çalar. Herkes bir araya gelip, halka oluverir .Birlikte çareler üretilir. Blog ailesinin fertleri üretkendir, sevendir, kırılgan değildir, uzun solukludur. MB.İdaresi bu camianın, bu ailenin başı. Bir şey üretip koyuyor ortaya, horozun civcivlerine yaptığı gibi, paylaşımda ’nemalansınlar’ diye, koydukları yeniliklerin pay edilmesinin sevincini, hazzını ve gururunu yaşıyorlar. Kısacası MB.bu camianın, bu ikametgahın efendisi. Sözüm, M.Blo İdaresine. Alınmasınlar ama, çare de bulsunlar.

Ev halkı boş bırakılmağa gelmez. Sözüm ona, ya davulcuya kaçar, ya da zurnacıya!

RESİMLER: (Üstte), bir kısmı yolda olan Milliyet Blog ailesinin bir kısım bloggerleri bir arada.

(Altta) ise, Güzel Sanatlar Parkının palyaçolu bir eğitim eğlencesi görülüyor.(Azzzzz sonra)

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..