- Kategori
- Blog
Blogun neresindeyim?
Sevgili Haşimce'nin yazısını okuyunca, ben bu bloğun neresindeyim acaba diye düşündüm ve kendimi blog apartmanının çatısında düşler dünyasına dalmış buldum. Bazen memleket meselelerine kızıp, köpürüyorum. Bazen de ''aşk, aşk, aşk''diye isyanları oynuyorum.Hayallerimin peşine takılıp gidiyorum en sonunda. İnsanların gülüp oynadığı, mutluluk dolu bir dünyadayım... Sevenler-sevilenler, çocuklar, kadınlar huzurlu, neşeli... Geçim derdi yok, kötülük yok...
Doğa binbir çeşit rengini sunuyor bize.Her yere çiçekler saçılmış. Güller, leylaklar, nergisler, hanımelleri, papatyalar... Irmaklar, dereler gürül gürül, tertemiz akıyor gönlümüze... Kuşlar en güzel senfoniyi çalmaktalar. Bülbüllerin eline hiçbiri su dökemiyor. Kumrular, gönlümün dallarında geziniyorlar. Ceylanlar, karacalar, sincaplar su içmeye geliyorlar dere kenarına. Karıncalar her zamankinden daha çok çalışıyorlar. Yuvalarının etrafında kum taneleri gibi yığılmış toprak. Börtü böcek neşe içinde dans ediyorlar. Tarlaların kenarlarında gelincikler nazlı nazlı sallanıyorlar.
Uzaklardan içli bir sazın nağmeleri ulaşıyor kulağıma. Karacaoğlan ''Ela gözlüm ben bu elden gidersem'' diye yüzyıllarca söylenecek türküyü söylüyor. Karşımda duran başı dumanlı, eteği ormanlarla kaplı, geçit vermeyen yolları olan dağda Dadaloğlu ''Fermen padişahın, dağlar bizimdir''diyor. Efeler harmandalı oynuyor, kadınların zılgıtları karışıyor seslere... Toroslardan, Dicleden, Fırattan, Sümbül dağından, Zap suyundan, Kızılırmaktan, Göksudan binlerce ses geliyor sesime. Drama'lı Hasan ise beni hep ağlatıyor.
Gökyüzünde güneş tüm sıcaklığıyla sarıp sarmalıyor beni.Yakmadan, acıtmadan tenimi. Güvercinler selamlayarak uçuyorlar güneşi, gagalarında zeytin dallarıyla. Martılar denize ulaşmak için çabalarken, bir damla yakamoz düşürüyorlar saçlarıma.
Dalgalar, fırtınalar, yağan yağmurlar dinmiş. Heryer güneş ışığıyla yıkanıyor. Ayazda kalıp buz tutan kelimelerim eriyip, çağlayana dönüp denize ulaşıyor. Sandalında baygın yatan yiğidi Yaşar Kemal'in adasına götüren damlalara karışıyor.
İşte ben, her sabah gönlümden bir demet yapıp kapınıza bırakıyorum. Bu bloğun neresindeyim bilmiyorum...