Bodrum Masalı oyunculuklarında zayıf halka...

Kanal D’nin çok izlenen dizisi “Bodrum Masalı” dev oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekran başına kilitliyor.

Yapımın konusu hakkında bir iki küçük değerlendirme yapmama lütfen izin verin.

Dizilerimizin yurtdışı pıyasadaki başarıları dikkate alındığında aralara serpiştirilen muhteşem Bodrum görüntüleriyle ülkemizin reklamına ve tanıtımına yapacağı katkıdan dolayı emeği geçen herkesi kutlamadan geçmek haksızlık olur.

Aynı şeyi “hikaye” (masal mıydı yoksa) için söylemek olanaksız.

Her şeyden önce konu tamamen uyduruk.

Böyle yaşamlar ve böyle saltanat var mıdır gerçek yaşamda, inanın bilmiyorum.

Varsa da ülkemin yoksul insanları ancak rüyalarında görür…

Her neyse…

Dünya dizi pıyasalarında başarıyla yer alabilecek bir yapım neticede.

“Faryalı” ekseninde dürüst, mert, iyi insan olmanın meziyetlerini ön plana çıkaran bir sosyal mesaj verdiğini de teslim etmek gerekir.

Benim esas meramın, oyunculuklara dair bir serzeniş!

Dizi’nin başarısını oyuncuların başarıları belirliyor gibi geliyor bana.

Baştan itibaren Timuçin Esen ve kısa süre önce ekibe katılan Nejat İşler’in ekranda yer aldıkarı her anları, konu ve rol ne olursa olsun, büyüleyici.

Her iki oyuncu da sinemamızın, televizyon dizilerimizin olağanüstü yetenekleri.

Murat Aygen (Evren) ve Toprak Sağlam (Gözde) profesyoneller de yine rollerinin hakkını veriyor.

Gençlerin hakkını da yememeli.

Ezgi Şenler (Aslı) ve Serhan Onat (Uzay) geleceğin ekranlarda sıkça karşımıza çıkacak yüzleri olacaklarını hissettiriyorlar.

Oyunculuk bir sanat ve bu sanat tüm diğer sanatlar gibi doğuştan sahip olunmazsa olmaz yetenek gerektiriyor. Üstüne bir de “okul” eklenmişse işte böyle rol aldığınız yapımları zirvelere taşıyabiliyorsunuz.

Bu arada “neden böyle bir yapımda böyle bir role sahip olabilmiş ki” sorusuna konu “yıldız”lar da her yapımda karşımıza çıkabiliyor.

Konu dizimizde bu soruya muhatap olma birinciliğini sevgili Şevval Sam almış gibi görünüyor.

Şunu belirtmeden de geçmeyeyim.

Şevval Sam, müziğimizin dev isimlerinden ve toplumsal duyarlılığı itibariyle sanatımızın ve sanatçılarımızın yüz akı Leman Sam’ımızın biricik çiçeği olmasından dolayı bizim de gönlümüzde müstesna bir yere sahip.

“Gülbeyaz” dizisinde yine Nejat İşler’in yanında iyi şeyler de yapabilmiş, Kazım Koyuncu’yla “sokak şarkıcıları” sahnesindeki performansıyla belleklere kazınmıştı.

Bir iki eleştiri getirelim derken kendisine haksızlık yapmış olmaktan da çekiniyoruz.

Ancak sormadan da edemiyoruz.

Sevgili Şevval…

Eminim, sen de bizimle birlikte ekran başına geçip izliyorsundur kendini!

Beğeniyor musun, Allah aşkına şu dizideki oyunculuğunu…

Monoton bir ses tonu, üzüntü, neşe, coşku, kızgınlık… rol her ne olursa olsun aynı monoton yüz ifadesi, mimiklerde duygu yoksunluğu… inandırıcılıktan, etkileyicilikten uzak hareketler…

İzlerken şöyle bir duyguya kapılıyorum.

Evren, Gözde dururken nasıl evli kalsın böyle bir kadınla… Ve Faralyalı 20 yıl boyunca böyle bir kadının anısına saygısını nasıl koruyabilmiş olsun alaaseen…

Sen inanıyor musun sevgili Şevval Sam bu rolü bihakkın yerine getirebildiğine?

Bence daha çok çalışmalısın… Böyle rollere layık değilsin demeyeceğim ama hiç değilse biraz daha gayret gösterebilmelisin…

Ve sevgili okurum, şu yazımı beğendiğini biliyorum, benim başka güzel bloglarım da var böyle, başka başka konularda da… Sayfamda küçük bir gezintiye ne dersin?

Sevgiyle kalın…

Kenan IŞIK