Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '10

 
Kategori
Siyaset
 

Bölünme senaryoları ve ülke gerçeği…

Bölünme senaryoları ve ülke gerçeği…
 

12 Eylül 1980 günü Türkiye’nin bölünmesi için düğmeye basılmıştır. “Bizim çocuklar”ın başarı ile darbeyi gerçekleştirdiğinde karar verilmiş, iş cesur bir sivil hükümetin bulunmasına gelmişti.

Gelen hükümetler hiçbiri ABDnin tam istediği kadar cesur veya gözü kara olmadığı için bölünme hala fiziki olarak gerçekleştirilememiştir. Arada askere birkaç kez yaptırılan dizayn operasyonları bile ne yazık ki tam çare olamamıştır.

Emperyalizmi iyi etüt edenler bilirler ki, onlar sabırlıdır, her zaman bir “B” planları vardır. O plan işletilmeye başlandığında ise hemen bir ”C” planı hazırlanır. Zaten temeli 1950 lere dayanan bölme planlarının hızla çalışmaya başladığı gündür 12 Eylül.

İmam hatiplere hız verilmiş ülkede şeriat kollanması yaygınlaştırılmış, Amerikanın Rusya’ya karşı yeşil kuşak projesi ile her türlü gericiliğe prim verilmeye başlanmıştır. Günümüz iktidarının imalatı da o günlere dayanır.

Tarihler 2007 yi gösterdiğinde bile Kenan Evren’in “birçok ülke eyalet sistemiyle yönetiliyor. Türkiye de mutlaka eyalet sistemine geçecek.” Şeklinde verdiği demeç amacının baştan beri ne olduğunu gösteriyor.

1986 da ise Turgut Özal, “Devletin adı keşke Anadolu Cumhuriyeti olsaydı. Kürt sorununun çözümü için bu değişiklik yapılabilir.” Sözleri ile üniter devleti yıkmanın gereğinden bahsediyordu. Bu anlama gelecek demeçleri şeriat özlemcisi padişahlık artıklarının ağzından hep duyduk.

Türkiye’nin parçalanıp emperyalizme yem edilmesi kimin işine yarar? Ancak padişah artığı siyasetçilerin, Atatürk’e sağlığında yapamadıkları suikasti eserini parçalayarak yerine getirmek isteyenlerin, Sevr’i imzalayarak Türk’ü emperyalistlere teslim edenlerin torunlarının işine yarayabilir.

ABD nihayet 2001 de istediği cesur sivil hükümeti buldu, iktidara getirdi. Hatta ilk dönem istediği gibi iyi çalışmamasına rağmen ona %47 oy temin ederek sanki ödüllendirir gibi yaptı. Aslında isterse neler yapabileceğini anlatan bir tehditti o seçim. Mesajı alan hükümet gerçekten var gücü ile çalışıyor. Hatta öyle ki yüce divanlık suçları bile gözlerini kırpmadan işliyorlar.

Dünyanın en güçlü ordularından birini yerle bir etmek için yandaş besleme hukuk ve medya işbirliği ile inanılmaz bir çaba içindeler.

Bu çabalar büyük ihtimal hüsranla sonuçlanacaktır. Bunun için ilk önce 12 Eylülde hayır oyu vererek emperyalizm ve kuklalarını frenlemeliyiz, önümüzdeki yıl seçimlerde de layık oldukları yere göndermeliyiz.

04/7/2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..