Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '12

 
Kategori
Güncel
 

Bölünme tehlikesi çok mu yakın?

Bölünme tehlikesi çok mu yakın?
 

Leman'dan


Birkaç hafta önce, Şemdinli’de bir operasyon söz konusuydu. 15 gün kadar sürdü. O  esnada, oradan sağlıklı haberler alamadık. Yetkililer açıklama yapmadılar.

Başka birisi yaptı... Kim?

Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu...

“Hakkari kaybedildi” dedi.

Kıyamet koptu... Ben de bozuldum, kızdım, canım sıkıldı. Yüreğim cızzzz etti.

Fakat asıl bozulan, Pamukoğlu’na en yüksek perdeden tepki gösteren Başbakan oldu: “Ağırlığın ne? Kaç gramsın? Seviyesiz” gibi, “seviyeli” sözlerle haddini bildirdi!

Sonra, Hakkari Valisi, “Operasyon bitti. 100’den fazla terörist etkisiz hale getirildi” diye açıklama yaptı.

Kapalı olan bölge medyaya ve siyasete açıldı. Bölgeye ilk giden de BDP’li vekiller oldu. Valinin, “operasyon bitti” dediği yerde, Hakkari-Şemdinli karayolunda, “peşmerge üniformalı” PKK’lılar, silahlarıyla birlikte BDP’lilerle kucaklaştı. Kameralara pozlar verildi. “Kürdistan’ın özgürleşmekte olduğu”ndan bahsedildi.

x   x   x

Sonra bayram geldi.

Birinci gün, Hakkari’de iki askerimiz yola döşenen mayınla şehit edildi.

İkinci gün, yine Hakkari’de, mayınla, hem de zırhlı araçtaki iki askerimiz daha şehit edildi.

Bayramın ilk günü, Hakkari’ye giden İçişleri bakanı İdris Naim Şahin; yüzlerce polis tarafından korunduğu, kendi ifadesiyle çevrede “istihbaratçı”lar olduğu halde taşlı saldırıya uğradı. Saldırı dakikalarca sürdü.

Hal böyle olunca, “Hakkari kaybedildi” diyen Pamukoğlu’na kızmakta haklılık payı var mı?

Bölgeyi karış karış bilen Emekli General, gördüklerini söylüyorsa, hakikatleri haykırıyorsa, ona bozulmaya ne hakkımız var?

Görmezlikten gelmek, doğruyu söyleyenlere saldırmak, gerçekleri değiştiriyor mu?

Bu arada; Ankara’ya dönerken, NTV’ye, “Esnafla samimiyetimizi kıskanma adına bizi taşladılar.” diyen Şahin, konuşma tonuyla “hayal kırıklığı”nı ekranlara yansıtırken, berbat Türkçe(!)siyle de bizi “hayal kırıklığı”na uğrattı.

x   x   x

İMAM, BÖLÜNMENİN SIZISINI CİĞERİNDE HİSSEDİYORDU

Haddizatında, bütün bu olup bitenlere; “polemik”, “terörün çirkin yüzü”, “kalleş PKK” falan diye “alışıldık” sözlerle tepki gösterip geçebilirdik.

Eğer bayram günü dinlediğim vaaz da “alışıldık” vaazlardan biri olsaydı!

40 yıldır olduğu gibi, bu yıl da, “bayram namazı” için camiye erkenden gittim.
Namaza daha 45 dakika var... 70 yaşlarındaki imam vaaz veriyor. Ramazan'ın "birlik beraberliğe" katkılarından bahisle başladığı vaazında sözü BÖLÜCÜLÜK meselesine getirdi.

Uzun uzun misallerle bölünme tehlikesini, birliğin kıymetini anlattı. Vatansever bir aydının söyleyebileceği her şeyi söyledi. Hatta "emperyalistler'oyunlarıyla bizi bölmeye çalışıyorlar" cümlesini bile sarfetti. Evet, aynen o kelimeyi kullandı. Daha pek çok uyarı-misal-mesel...

Bayram vaazları hep güzellikler, hoşgörü, çocukları sevindirin, küsleri barıştırın ...Vb. gibi mesajlarla dolu olurdu. Bölünme tehlikesinden bahseden bir bayram vaazına ilk defa rastlıyorum.

SEBEP?

Çünkü imam bile görüyor, biliyor ki tehlike çok çok çok yakın.

O imam, bölünmenin sızısını tâ ciğerlerinde hissediyordu.

Ki, daha Hakkari’deki 4 asker şehit verilmemiş, Bakan taşlanmamış, Gaziantep’te bomba patlamamıştı!

İmam endişelerinde haksız mı?

Tehlike çok yakın!

21 Ağustos, sabah, 10:50

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..