Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

13 Ekim '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

BOŞAN BE CEMİLE

BOŞAN BE CEMİLE
 

Sen kendi resim kareni oluştur lütfen


Dizileri sevenler sevmeyenler, seyretmiyorum diyerek hepsinden haberdar olanlar, uygun bulanlar bulmayanları kendi alanlarında, dallara ve kollara geniş bir yelpazede ayırmak mümkün. Benim konum bu değil, bende çok fazla bağımlı olmadan neden hoşlanılıyorsa o programların seyredilmesini savunanlardanım.

Gündüz vakti radyo ya da müzik dinlemek hem televizyona bağımlı olmadan hem güncel işler aksamadan rahat yaşam alanları yaratabilir insana diye düşünenlerdenim. Hayatı televizyon karşısında hiç yerinden kalkmadan yaşamak bana çok da anlamlı görünmüyor, insanın iki arkadaşıyla sohbet ederken gözlerinin başka taraflarda, yalancı da olsa başka insanların hayatlarını izlemesi sohbetin tadına limon sıkıyor gibi geliyor. Televizyon hayatının içinde olmak değil, hayatımızın boşluklarını televizyonla değerlendirmek daha keyifli.

Bir film seyrederim, damarlarıma kadar dokunmuşsa eğer bütün bir geceyi onunla ilgili rüyalarla geçirebilirim hem de sabaha kadar konuşarak. Okuduğum kitapların içinde yaşamak huyu da buna dahil. Etkilenirim kurgu olduklarını bile bile bazılarından çünkü bütün kurguların yaşanmışlıklar üzerine kurulduğunu, etkilendikleri ölçüde filme ya da kitaba yansıdığını iyi bilirim.

Büyük kızımın ve eşinin bunu seyret çok iyi bir ekip ve iyi bir çalışma dedikleri Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisinin sadece son iki bölümünü seyrettim onlarla birlikte. İçim daraldı dün akşam seyrettiğim kısmında. Kocasının birlikte olduğu yabancı kadını bıçaklayarak hapishaneye düşüyor, aile paramparça günlerin eşiğinde, ikinci kadın boşanması koşulu ile şikayetini geri alacağı şartını koyuyor sevdiği adamı alabilmek için, Cemile yani esas kadın kabul etmiyor boşanmayı, … Sen yaptıklarınla cezasız kal yeni bir hayat kur ben yaşadıklarımı unutmadan onurumu ayaklar altına mı alayım diye çıkışıyor hapishanede ki görüşmede kocasına.

Yanlış burada bana göre, unutturmamak ve cezalandırmak adına boşanmayı kabul etmeyen ya da asla böyle bir ihtimali dile getirmeyen kadınların ve/veya erkeklerin hayatlarının daha da beterleştiğini görememeleri. Cezalandırdığı sürece kişi de o cezanın baş kahramanı olup kendini de acılı bir cenderenin içine sokuyor. Bitmeyen işkencelerin eşiğinde, sonu belli çekilenlerin terazisinin hep acı darasında ağırlıkların nefes aldırmayan daralmalarını yaşamak. Mesele ne peki? Onurumu-gururumu çiğnettirmem gibi basit ve anlamsız bir inat. Aşkından geberse de bir insan boşamalı diyorum ben sırf onurunu korumak adına. Nikah altında boynuzların bulutlara değmesi daha fazla onur kırıcı olmuyor mu? Dört duvar arasında, özgürlükten- çocuklarından-evinden uzak yaşanması, gerekenlerin ertelendiği bir yaşamı sırf bir adamı kağıt üzerinde kendine bağlamak adına her şeyden vazgeçiş ama özellikle insanın kendinden vaz geçmesi. En acısı bu…

Boşan Cemile, boşanınca kurtuluyorsun bütün sıkıntılardan, elbette daha zor ve daha ağır sorumluluk dolu bir yaşam başlıyor ama yattığında için rahat seni ilgilendirmeyen bir adama dönüşüyor sana eziyet eden. Başka bir hapislikten kurtulup daha beterini tercih etmek yakışmaz senin gibi onurlu bir kadına sırf eziyet çektirmek adına. Asıl eziyeti kim çekiyor biraz dikkatli bak lütfen. Bu belirsiz noktalarda, karmaşık duyguların çıkmazlarında başlıyor kadının asıl işkencesi. Senaryo bu diyeceksiniz ama kaldırmıyor benim bünyem, bütün gece uzun uzun konuştum Cemile’yle ama galiba kendi bildiğini okuyacak, her zaman herkesin yaptığı gibi. Doğrularını kendi görecek ve bakalım son ne olacak ama ben daha fazla dayanamayacağım ve seyredemeyeceğim, bana sonunu siz anlatırsınız.

Filmlerde de gerçek hayatta da her zaman güzel ve eğlenceli senaryolar olmuyor elbette o kadarını bilecek kadar büyüdüm ama ben hala güzel son bekleyen o eski Türk filmi izleyicisi olarak kaldım galiba.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..