Bravo tarih.

Tarihi hiç sevmedik. Geçmiş bizi ilgilendirmedi. Arkamızda bıraktık, dönüp bakmamak için...
Aslında kurduğumuz medeniyetlerde o dönemin olaylarını pek çizmemişiz. Yazmayı bir kenara bıraktık.

Okulda okurken; tarih öğretmenleri hep canlı cenazeydi. Sevdiremediler. Biz de sevmedik.
Halen öyle mi tarih öğreticileri?
Hiç geçmişle günümüz olayları parelellik sergilemedi bu yüzden. O söz doğru çıksın diye...
 "Tarihden ders alınsaydı tekerür eder miydi?"

Dün bir televizyon programında eski bakanlardan Sn.H.Celal Güzel'i dinledim.
Bu Gezi Parkı olayının duyumunun kendisine geldiğini, bunu paylaştığını söyledi.
Şimdi...
Duyum geldiyse niye gerekli tedbirler alınmadı?
Beklenildi. Bu derece büyümesi sağlanıldı.

Acaba önümüzde yerel seçimler var. Geçmişteki cumhurbaşkanlığı seçimi, genel geçimler gibi... Yıpranmışlığıyla on bir yılın muhasebesi de var. Şu milli gelirden alınan pay meselesi pek adil ve adeletli değil. Hani sözleri verilen ve ilk beş yıldan sonra halka dağıtılacak refah seviyesinin halen gözükmemesi var.

Ele yüze bulaştırılmış çözüm süreci. İzlenen yanlış dış politikalar. (AB, Suriye, Libya, Kıbrıs vb.) Yap, boz tahtasında bir eğitim sistemi.
Tam günle başlayıp günsüzlükle sonuçlanan paralı sağlık sistemi.
Seçim sandığı görülen demokrasi var.

Bu tarih yine tekerür edecek.
Bravo adı adalet (!), kalkınma(!) olanın akıl hocalarına...
Yine göle çalınan maya tuttu.
En büyük destek karşısında durduğunu sandıklarımızdan geldi.

Unutmamak lazım.
Bir kez daha seçim öncesi MAZLUM oluşturuldu.

Eee! Ne demişler ; bükemediğin bileği öpeceksin. Hele o mazlumken (!) hakkını almayı biliyorsa...

Tarihin tekerrürleri içinde, ders almadığımızdan bize sadece; Tarih'e ne oluyor demek kalıyor.