Helal olsun dinleniyoruz.

Telefonu çizemesemde olur artık dinleniyorum.

Kalemin arkasıyla masaya vurdukça tıkırdıyor, arkasından da yetmezmiş gibi kalem çıtırdıyor.

Bir de önündeki gazetenin aynı sayfasında takılı kaldı.

Takıntı yaptı bende; tıkırtı, çıtırtı üstelik takılı kaldığı sayfa.

İki kez yeltendim ikaz için adamın iri kıyım olması, onurlu oturuş da kalmamı sağladı.

Kahveci üçüncü çayı bıraktı masaya...Maçta hala yeniğiz.

Değiştirmediğim bir kendim kaldım uğursuzluğu gidermek için...

Geçersiz skorda bir değişiklik, tıkırtı ve çıtırtıda bir kesinti, bayat çayda bir düzelme yok.

Bir de gazeteyi deneyim duruşumu bozmadan göz atıyorum.

Dinlenmişiz ABD haber alma örgütü tarafından.Üstelik bir biz değil tüm Avrupa...

Geçenlerde de İngilizler yapmıştı aynısını bizi dinlemişlerdi.Demek ki artık dinleniyoruz.

Bir de sözümüzü dinleyen mi var derler.

Buyurun manşet DİNLENİYORUZ.

Üstelik de koca ABD ve AB ' yi hiç dinlemiyoruz.

Onlar bizi dinliyor. Göğsümüz kabarıyor. Bayram yapıp tatil ilan etsek.

Biliyorum birileri komple komplo üreterek, yalan yazıyor medya her zaman ki gibi diyecekler.

Varsın desinler.

Islanacağız beraber toma suyunda diyenler de var.

Beraber yürüdükleri gaz bombalarının arasında...

Oranın adını yazmayacağım düzeltmek için iki güne yakın bekletiliyor.

Benim uğura ihtiyacımın olduğu şu sırada bekleyemem.

Üstelik kahvede bulunan faiz masaları ve kenevirden örme altlıklar varken.

Bir de ben şu iri kıyıma dinletsem sözümü. Güzel ülkemin dinlendiği gibi...

Hayır içimde uhde kalmasın babından ...

Geçtik bayat çaydan hatta galip gelmekten.

Aha da maç bitti! Adamlar bizi sildi süpürdü sahadan.

Maçın bitimiyle iri kıyımın eliyle dökülen çayı üstünden süpürüşünü seyrediyorum.

Tabi ki onurluca özür dileyerek.

Dönüşümde sinsi bir gülüş gizlenmiş bende ve ayaklarımı attım koltuğa yorulmuşum.

Sonun da bende dinlendim.

NOT: Okunduğu gibi yazdım öğrendim çünkü.

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı ve hataların, afetlere dönüşmeden ..